Gördüğünüz gibi su kahverengi, çamur ve petrol kahverengi ve hepsi birleştiğinde suyun içinde ne olduğunu görmek gerçekten çok zor. | TED | كما يمكنك رؤية اللون البني لكل من الماء والطين والنفط، لذا عندما تمتزج معا، يُصبح من الصعب رؤية ما يوجد بالماء. |
Saygı duyduğun birini methetmek gerçekten çok zor çünkü Tom harika biriydi. | Open Subtitles | إنه من الصعب أن تمدح شخصاً تتطلع إليه لأن توم كان رائعاً |
Fakat nezaman durman gerektiğini bilmelisin, di mi? Durmalısın, fakat çok zor. gerçekten çok zor. | Open Subtitles | أنت حقا تريد أن تتوقف عن أكلها, ولكن ذلك صعب صعب جدا |
Biliyorum bu sizin için çok zor, bayan. gerçekten çok zor. | Open Subtitles | اعلم انه صعب عليك يا عزيزتى, صعب جدا |
Hala insanların değişebileceğine inanıyorken, dünyadaki adaletsizlikle yüzleşmek gerçekten çok zor. | TED | من الصعب جداً أن تواجه الظلم المستشري في العالم، بينما تظلّ مؤمناً بقدرة الناس على إحداث تغيير حقيقي. |
Eğer telefonunuzda veya bilgisayarınızda stalker programı varsa orada birinin var olup olmadığını bilmek gerçekten çok zor. | TED | اتضح بأنه إذا كان لديكم برنامج ترصد على حاسوبكم أو هاتفكم، يكون من الصعب جداً تحديد وجوده في الجهاز. |
Cidden, ama, bilirsin, bu... Söylemem lazım, birileriyle tanışmak gerçekten çok zor. | Open Subtitles | أفعل, ولكن, كما تعلم, يجب ان اقول من الصعب حقا التعرف على شخص ما |
Özellikle kendi başınıza öğreniyorsanız donanımla robot yapmak gerçekten çok zor bir iş. | TED | لكن صناعة الأشياء باستعمال معدات إلكترونية هو صعب جداً خصوصاً إذا كنت تتعلم بمجهود ذاتي |
Gerçekten hoşlandığın kişi ile böle şeyleri birinden dinlemek gerçekten çok zor. | Open Subtitles | انه من الصعب الاستماع لشخص تحبه , وهو يتحدث عن شخص آخر |
Böyle sistemleri kurabilmek gerçekten çok zor, ama o noktaya ulaşabilmeye henüz başladık, yani, dikkatle izleyin. | TED | هذه الأنظمة من الصعب بنائها حقاً، ولكن مؤخرا أصبح في إمكاننا الوصول إلى هناك، ولذا، كونوا على اطلاع. |
Erkek sivrisinekleri doğada yakalamak gerçekten çok zor çünkü insanlardan etkilenen sivrisinekler sadece dişiler. | TED | من الصعب الإمساك بذكر البعوض لأن الإناث وحدهنّ اللاتي ينجذبن للبشر. |
Sanırım bir çok nedenden dolayi bu konuda gerçekten dürüst olmuyoruz. Cinsiyetten konuşmak gerçekten çok zor. | TED | وأعتقد أننا لسنا صرحاء جدا فيما يخص هذا الأمر ، وذلك لعدة أسباب. من الصعب جدا التحدث عن النوع. |
Çok güçlü rüzgarlar var ve yılda neredeyse 4.000 milimetrelik bir yağış miktarı mevcut, bu yüzden uygun koşullar bulabilmek gerçekten, ama gerçekten çok zor. | TED | وتوجد رياح قوية، وتسقط أمطار بمعدل 4000 ميليمتر في السنة، لذلك فإنه من الصعب جدًا جدًا أن تجد ظروفًا ملائمة. |
gerçekten çok zor oldu. | Open Subtitles | أتعلم يا آلفين، لقد كان الأمر صعب جدا. |
Ama sürekli sürtük gibi olmak gerçekten çok zor. | Open Subtitles | لكن صعب جدا أن أكون عاهرة دائما |
Bu gerçekten çok zor, yani o kadar çok harika karakter var ki. | Open Subtitles | هذا صعب جدا... هناك الكثير من الاعمال والمسرحيات. |
Eğer sadece subaylarsa, buna inanmak gerçekten çok zor. | Open Subtitles | حتى لو كانت تلك حالة الضباط فقط سيكون من الصعب جداً أن أصدق |
Bu ikiz geleneklerden kaçmak gerçekten çok zor. | TED | أنه من الصعب جداً التخلص منهما |
Lütfen onu alın. Bakımı gerçekten çok zor. | Open Subtitles | خذها رجاءً من الصعب جداً العناية بها |
Kendine denk rakip gerçekten çok zor bulur. | Open Subtitles | من الصعب حقا بالنسبة له لإيجاد منافس المتطابقة. |
Bunları ortaya çıkarmak gerçekten çok zor. | TED | من الصعب حقا فصل تلك الخيوط. |
Bu baban için gerçekten çok zor oldu annenin bir daha dönmeyeceğini unutmak için baban kendini bütün gün işe verdi. | Open Subtitles | هذا صعب جداً على والدك، الذى يحاول ان يملاء أيامِه بالعملِ، حتى لا يفكر فى امك التى رحلت. |
Bazen yaprakların arkasında saklanmış olurlar ve bulması gerçekten çok zor olur. | Open Subtitles | وأحيانا يكونوا مختبئين وراء أوراق الأشجار البحث عنهم شيىء صعب جداً |