Ama o "Böyle söylemenize üzüldüm, ama olması gereken bu" diyordu. | Open Subtitles | \u200fوقال، "يؤسفني أن هذا شعوركم، \u200fلكن هكذا يجب أن تكون الأمور." |
Asıl olman gereken bu. | Open Subtitles | هكذا يجب أن تكوني |
Olması gereken bu ve seçim tamamlanınca o da cumhuriyetçiler gibi konuşacak Sarah Palin, artık bir önemi yok | Open Subtitles | هكذا يجب ان يتم الامر في أي انتخابات رئاسية منذ فجر الجمهورية |
Kendin için resim yap. Yarat, çünkü ruhunun yaşaması için gereken bu. | Open Subtitles | ارسم من اجل نفسك، أبدع، هذا ما يجب أن تفعله روحك لتظل |
Arkanı dönüp burayı terk etmelisin, yapman gereken bu. | Open Subtitles | كنت بحاجة إلى الالتفاف والمغادرة. هذا ما عليك القيام به. |
Vaktimizi bir tür cadı avıyla heba etmek yerine şu anda hepimizin yapması gereken bu olmalıydı! | Open Subtitles | و هو الشيئ الذي يجب أن نفعله جميعاً حالياً بدلاً من أن نضيع وقتنا في مطاردة الساحرات |
Aslında sizle konuşmamız gereken bu. | Open Subtitles | في الحقيقة, هذا نوعا ما ما نريد أن نتكلم معك عنه |
Yani Rasta Monsta'nın sokaklara girmesi için yapmamız gereken bu. | Open Subtitles | إذن هذا مايجب علينا فعله لكي نوصل "راستا مونستر" للضواحي |
Yani olması gereken bu mu? | Open Subtitles | لذا، هكذا يجب أن يكون؟ |
Evet olması gereken bu. | Open Subtitles | نعم، هكذا يجب أن يكون |
Sean, bunu duymak senin için zor olacak, çünkü o senin annen fakat doğrusu şu ki, olması gereken bu. | Open Subtitles | شون, سيكون صعبا جدا عليك سماعه لانها امك, لكن الحقيقة هي... هكذا يجب ان تكون عليه. |
Bunu görüyor musun? Olması gereken bu, dostum. | Open Subtitles | اترى هذا هكذا يجب ان يكون , صديقي |
Yapmam gereken bu ama ben asla yapmam gerekenleri yapmam. | Open Subtitles | هذا ما يجب أن أفعله لكنّي لا أفعل ما يجب علي فعله |
Anlamaları gereken bu yani, değil mi? | Open Subtitles | و هذا ما يجب عليهم ان يفهموا أليس كذلك ؟ |
Aslında koşman gerekecek. Ama evet, yapman gereken bu. | Open Subtitles | في الحقيقة، أعتقد أنك يجب أن تهرب أفضل لكن نعم، هذا ما عليك فعله |
Renkleri dengeliyor. Yapman gereken bu tatlım. | Open Subtitles | هذا يوازن بين الألوان هذا ما عليك فعله يا عزيزي |
Yapmam gereken bu sanırım. | Open Subtitles | أجل، هذا هو المنهج الذي يجب أن أتبعه |
Aslında sizle konuşmamız gereken bu. | Open Subtitles | في الحقيقة, هذا نوعا ما ما نريد أن نتكلم معك عنه حسنا . |
- Yapmam gereken bu! | Open Subtitles | هذا مايجب علي فعله |
İşler iyi ve mekanı genişletiyoruz. Tek bilmen gereken bu. | Open Subtitles | العمل ناجح ونحن نتوسع وهذا كل ما يمكنك معرفته |
- Tek bilmen gereken bu. | Open Subtitles | هذا كل ما تحتاجين إلى معرفته |
Tiyatronun yapması gereken bu ve bizim de en iyi şekilde yapmaya çalışmamız gereken şey bu. | TED | هذا ما يفترض أن يفعله المسرح، وهذا ما نحتاج إلى محاولة القيام به بأفضل ما يمكننا. |
Onun ringe çıkması için ne gerekiyorsa yap. Yapman gereken bu. | Open Subtitles | أفعل كل ما يلزم لتدخلة إلى الحلبة هذا هو ما يجب عليك فعلة |
Tek yapman gereken bu kabloyu ana hatta takmak otomatik olarak ayarlayıp komutu yükleyecek. | Open Subtitles | كل ما تحتاجة أن توصل هذا الكيبل للوحة التحكم الرئيسية انها ستبضط تلقائيا وتحمل الأوامر |