Her neyse. Gündemde yapılması gereken daha önemli işler var. | Open Subtitles | على أية حال , هناك أشياء أكثر أهمية في الأجندة |
Sanıyorum üzerinde çalışmam gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | أفترض أنه هناك أشياء أكثر أهمية ينبغي أن أعمل بها |
Düşünmen gereken daha önemli şeyler var. Gel buraya. | Open Subtitles | لديك ما أهو أهم لتحمل همه تعال هنا |
Düşünmen gereken daha önemli şeyler var. Gel buraya. | Open Subtitles | لديك ما أهو أهم لتحمل همه تعال هنا |
Gitmen gereken daha önemli bir işin mi var yoksa? | Open Subtitles | هل أصبحت أكثر أهميّة في مكان ما يا.. أوستريتشير؟ |
Gitmen gereken daha önemli bir işin mi var yoksa? | Open Subtitles | هل أصبحت أكثر أهميّة في مكان ما يا.. |
Sorun değil. Konuşmamız gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لا يهم، لدينا أشياء أهم لنناقشها |
Bizim çözmemiz gereken daha önemli suçlar var, ortadan kaybolan, tek gözlü sarhoş dedektifleri aramaktan. | Open Subtitles | نحن لدينا جرائم أكثر أهمية للتحقيق من مفقود محقق أعور سكير |
Bu arada benim uğraşmam gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، لدي أشياء أكثر أهمية لفعلها. |
Bitirdiyseniz konuşmamız gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | عند الانتهاء، لدينا شيء أكثر أهمية للحديث عنها. |
Ama yapması gereken daha önemli. | Open Subtitles | ولكن الذي سيقدم عليه أكثر أهمية |
Ama görüşmemiz gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | ولكن هناك أمور أكثر أهمية يجب أن نناقشها . |
Endişelenmemiz gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أكثر أهمية لنا للقلق عليها |
Şimdi izninizle ilgilenmem gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | يوجد عندي أمور أكثر أهميّة كي أقوم بها |
Tamamlamam gereken daha önemli bir işim var. | Open Subtitles | عندي مهمّة أكثر أهميّة |
Yapman gereken daha önemli şeyler mi vardı, Castle? | Open Subtitles | ألديك شيء أكثر أهميّة للقيام به يا (كاسل)؟ |
Otur şimdi. Konuşmamız gereken daha önemli meselelerimiz var. | Open Subtitles | والآن اجلس، ثمة أمور أهم لنناقشها |