Davranışlarına dikkat et. Yapman gereken tek şey bu. Böylece iyi geçiniriz. | Open Subtitles | فقط أحسن تصرفاتك , هذا كل ما عليك فعله , وستكون بخير |
Yapman gereken tek şey ortaya çıkmak ve gerçekleri söylemek. | Open Subtitles | كل ما عليك أن تفعله هو أن تأتي وتقول الحقيقة |
Dinle. Endişelenmen gereken tek şey, sağ eli. Tamam mı? | Open Subtitles | انصتي، كل ما عليك القلق بشأنه هو يده اليمنى، اتفقنا؟ |
Sıradanlık mücadele etmem gereken tek şey değil. | Open Subtitles | الاعتيادية ليست الشيء الوحيد الذي يجب أن أحاربه في منزلي |
Yapman gereken tek şey, haftanın günlerini söyleyip zengin olmakmış. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو غناء أيام الأسبوع وستكوني مشهوره |
Yapması gereken tek şey bunu görmek ve böylece her şey değişecek. | Open Subtitles | كل ما يجب أن تفعله هو أن ترى ذلك وبعدها ستعرف الفرق |
Yapman gereken tek şey şurayı imzalamak, ...ve kazancın tamamını bana göndermek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو توقيع الوثيقة و تقوم بتحويل حصتك لي |
Yapman gereken tek şey, benim için bazı bulguları doğrulaman. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تؤكد بعض الحقائق لي |
Ailemizi mutlu etmek için yapman gereken tek şey eve gelmen. | Open Subtitles | كل ما عليك القيام به لرؤية عائلتك سعيدة بالعودة إلى ديارهم. |
Yapmanız gereken tek şey, balıkların sadece erkek yavrulamasını sağlayan bir gen sürücü salmak. | TED | كل ما عليك فعله هو البدء بنشرالتغير الجيني الذي يجعل من الأسماك تنتج ذكوراً فقط. |
Eğer az önce bahsettiğim bu düzeni değiştirmek istiyorsanız yapmanız gereken tek şey kadın yönetmenler tutmak. | TED | إذا أردت تغيير أيًا من النماذج التي تحدثت عنها للتو، كل ما عليك فعله هو تعيين مخرجات إناث. |
Yapman gereken tek şey... uyuyup, dinlenmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنم و تأخذ قسطاً من الراحة |
Müşterilerimiz hakkında bilmen gereken tek şey hepsinin kapana sıkışmış olduğudur. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يجب أن تعرفه عن زبائننا هو أنهم جميعاً في الحفرة |
Düşünmeniz gereken tek şey alacağınız yeni elbiseler. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القلق بشأنه هو شراء دولاب ملابس جديدة. |
Yapman gereken tek şey Çin mahallesine gitmek, kendi gözünle görürsün. | Open Subtitles | كل ما يجب أن تفعليه, هو أن تأتي للحي الصيني لتشاهدي بنفسكِ |
O nişanlımı öldüren iblis, ve bilmem gereken tek şey bu. | Open Subtitles | انه شيطان الذي قتل خطيبي، وهذا هو كل ما تحتاج إلى معرفته. |
Yapmam gereken tek şey polise gidip, ilk üç soygunu itiraf etmek ve, bak ne diyeceğim, birden, kadınların öldürüldüğü öteki iki soygunu araştıracaklar. | Open Subtitles | كل ما علي الذهاب للشرطة والاعتراف عن تلك السرقات الثلاث أتعرف ؟ |
Diyoruz ki, yapmamız gereken tek şey bu güçlü lideri seçmek ve bizim sorumlarımızı bizim yerimize de çözecek. | TED | فكل ما نقوله، كل ماعليك فعله هو أن تنتخب هذا الزعيم القوي وسيقوم هو أو هي بحل كل مشاكلنا. |
Yapmam gereken tek şey ünlü olmak. İnsanlar beni izliyorlar. | Open Subtitles | كل ما عليّ فعله هو أن أصبح مشهورة يشاهدني الناس |
Ve senin de yapman gereken tek şey ona iyice bakmak. | Open Subtitles | كلّ ما عليك فعله هو أن تُلقي نظرة فاحصة عليه |
Söylemeniz gereken tek şey, bir sürü yusufçuk görüp görmediğiniz. | TED | كل ما عليكم قوله، هل تذكرون رؤية الكثير من اليعاسيب. |
Bilmen gereken tek şey sana çok iyi bir fiyat getireceğim. | Open Subtitles | كل ما تحتاجين إلى معرفته هو أنني ساحضر لك أعلى سعر |
Yani yapmamız gereken tek şey bir ok getirmek? | Open Subtitles | إذًا كلّ ما علينا فعله هو الدخول و إحضار سهم؟ |
Bir erkek olarak kadınlar hakkında bilmen gereken tek şey var. | Open Subtitles | بصفتك رجل , فهناك شيء واحد يجب أن تعرفه عن النساء |
Yapması gereken tek şey ne istediğini bilmesi ve bunun için çalışması. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله هو أن يعرف ما يرد ويعمل بجد كي يصل إليه |
Yapmam gereken tek şey çaresiz olduğuma inanmak oldu. | Open Subtitles | كل ما كان علي فعله للتحكم به هو إقناعه بمدى عجزي |