"gerekmez" - Traduction Turc en Arabe

    • ينبغي أن
        
    • المفترض أن
        
    • الضروري أن
        
    • يجب علينا
        
    • يجب عليك
        
    • مضطرة
        
    • داعي لأن
        
    • يجدر بنا
        
    • مضطراً
        
    • بالضرورة
        
    • المفروض أن
        
    • يفترض أن
        
    • مضطرا
        
    • ألا يجب
        
    • ليس عليك
        
    Yani istihbarat bile yanılıyorsa ona başka bir ad takmamız gerekmez mi? Open Subtitles أعني، إذا كانت الاستخبارات خاطئة ألا ينبغي أن نطلق عليها شيء أخر؟
    Bir insanın acı çekmesi için hayatta olması gerekmez mi? Open Subtitles أليس من المفترض أن يكون الشخص على قيد الحياة ليعاني؟
    Bir şeylerin güzel olması için pahalı olması gerekmez. TED ليس من الضروري أن تكون الأشياء غالية لتكون جميلة
    En azından bir sorunu olup olmadığını öğrenmemiz gerekmez mi? Open Subtitles ألا تعتقدين بأننا يجب علينا على الأقل التأكد بأنه بخير؟
    Arka tarafında bir tulumba vardır, yani su için endişelenmeniz gerekmez. Open Subtitles توجد مضخه في الخلف, لا يجب عليك ان تقلق حول الماء
    Bir köle onun kadar güzel olursa, çalması gerekmez. Open Subtitles عندما تكون عبدة في مثل جمالها فإنها ليست مضطرة للسرقة
    Oh. Bu çok tatlı. Bu Ogre'ye iyi duygular beslemeniz gerekmez. Open Subtitles كم هذا جميل لا داعي لأن تتوقع السلوك المهذب من غول
    Şu anda daha önemli bir yerde olman gerekmez miydi? Open Subtitles هل من شيء أهم ينبغي أن تفعله الآن؟ إنّه يمقته.
    Bebeğim, sence de para harcamada biraz daha dikkatli olmamız gerekmez mi? Open Subtitles حبيبي ألا تعتقد أننا ينبغي أن نكون أكثر حرصاً على المال ؟
    Umarım bunu sordum diye gücenmezsin ama evde olman gerekmez mi? Open Subtitles أرجوا أنك لا تمانع سؤالي لكن، ألا ينبغي أن تكون بالبيت؟
    Biraz önce yemek yedim, bir saat beklememiz gerekmez mi? Open Subtitles لقد أكلت لتوي ،أليس من المفترض أن أنتظر ساعة ؟
    Hayatta başarılı olmuş biriyle olduğu için mutlu olmaları gerekmez mi? Open Subtitles أليس من المفترض أن يكونوا سعداء لأن ابنتهم قابلت شخصاً ناجحاً
    Hem, ayet numaralarını okuman gerekmez. Open Subtitles وأنت ليس من الضروري أن تقرأ أرقام الآيات
    Benim düşünmem gerekmez. Tek kollu adamları sorgulamanız da gerekmez. Open Subtitles وأنت ليس من الضروري أن تستجوب الرجال وحيدي الذراع.
    Acının fark edilmesi için sözler gerekmez, en azından bazıları için. Open Subtitles الألم اللذي يجب علينا الحديث عنه و اللذي لم يناقشه أحد
    Sizin de Gordon Jenkins gibi olmaya çalışmanız gerekmez mi? Open Subtitles ألا يجب عليك أن تُحاول أن تُصبح مثل جوردون جانكينز؟
    Ah hadi. Benim için böyle bir şey yapması gerekmez. Rahat olalım. Open Subtitles هيا، ليست مضطرة لتفعل ذلك من أجلي، دعنا من هذه الشكليات
    Taş olması gerekmez, lanet bir not yazabilirsiniz. Open Subtitles لا داعي لأن ترموا حجرة أكتبوا رسالة لعينة
    Dünyanın öbür ucunda saklanıyor olmamız gerekmez miydi? Open Subtitles ألا يجدر بنا أن نختبئ في النصف الآخر من العالم ؟
    Pazartesiler salılardan farklıdır. Çok fazla yalan söylemen gerekmez. Open Subtitles أيام الإثنين دائماً ما تختلف عن أيام الثلاثاء فلست مضطراً للكذب كثيراً
    Demek istediğim, bütün aşk öykülerinin masalsı trajediyle bitmesi gerekmez. Open Subtitles ما أعنيه، لا تنتهي كل القصص الرومانسية بالضرورة بفاجعة ملحمية
    Hepimizin tam zamanlı olarak bunun üzerinde çalışmamız gerekmez mi? Sakin, Romeo. Open Subtitles بالضبط ، اليس من المفروض أن نشتغل بدوام كامل على هذا ؟
    Ona fikrini sormadan önce kendi fikrimizi bilmemiz gerekmez mi? Open Subtitles ألا يفترض أن نتأكد من رأينا قبل أن نسأله رأيه؟
    Bu hakikaten harika bir özellik ve bunun için özür dilemen gerekmez. Open Subtitles و هذه فعلا سيماء باهرة ، و لست مضطرا للإعتذار من أجلها
    Evet, ama daha önce Profesör Moriarity'den kurtulmamız gerekmez miydi? Open Subtitles نعم,ولكن ألا يجب ان نتخلص اولا من الأستاذ مورياتى ؟
    Siyah güzeldir. Her gün buraya gelip, bu adamlardan iş dilenmeniz gerekmez. Open Subtitles ليس عليك ان تأتى إلى هنا تتوسل إلى هؤلاء الناس ليعطوك وظيفة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus