Görevim seni geri götürmek. Başını belaya sokmana yardım etmek değil. | Open Subtitles | مهمتى أن أعيدك و ليس التعمق معك أكثر |
Şimdi seni odana geri götürmek zorunda kalacağım, tamam mı? | Open Subtitles | علي أن أعيدك إلى غرفتك, حسناً؟ |
Her neyse, neye inandığının pek önemi yok çünkü Amerika'ya geri götürmek için onun başvurusu bize yardım edecek. | Open Subtitles | أيّا كان, لا يهم ماذا يعتقد لأنه إحالته سوف تمكنّا من إعادتها للولايات المتحدة |
Bana soran olmadı ama bence onu okula geri götürmek çok iyi bir fikir. | Open Subtitles | لم يأخذ أحد رأيي، لكنّي أظن إعادتها للمدرسة فكرة رائعة |
Şimdi onu bodruma geri götürmek zorundayım. Sedyem de yok. | Open Subtitles | والآن يجب ان أعيده إلى القبو من دون السرير النقال حتى |
Aslına bakarsan. Seni Los Angles'a geri götürmek de umurumda değil. | Open Subtitles | انه واقع الأمر أنا لا أمانع في إعادتك إلى لوس أنجلوس |
Müdür Qiu, buraya seni geri götürmek için geldim. | Open Subtitles | أيها المدير كيو, أنا هنا لأعيدك |
David, onu benimle geri götürmek istiyorum. | Open Subtitles | ...ديفيد، أريد أن اعود بإيملى |
Beni Roma'ya geri götürmek için ne kadar çabaladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعي لأي مدى وصلتَ من أجل أن تعيدني إلى روما |
geri götürmek yanında götürmekten daha pahalıya mal olur. | Open Subtitles | شحنها مرة اخرى يتكلف اكثر من شراء بضاعة جديدة |
Cinayetten yargılanacağın Kiowa Kalesi'ne seni geri götürmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لكي أعيدك إلى حصن (كايوا). حيث ستحاكم لإرتكابك جريمة قتل. |
Olmaz. Seni geri götürmek zorundayım. | Open Subtitles | لا، علي أن أعيدك |
Sizi üsse geri götürmek zorundayım, | Open Subtitles | عليَّ أن أعيدك إلى القاعدة |
Sizi Mozambik'e geri götürmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أعيدك إلى موزمبيق |
Bu yüzden onu geri götürmek zorundayım. | Open Subtitles | .. لهذا السبب يتوجب علي إعادتها |
Hep geri götürmek istemiştim bunu denediğimde de... | Open Subtitles | و كنت أنوي إعادتها و عندما حاولت ذلك |
Şimdi tek istediğim onu İsveç'e sağ salim bir şekilde geri götürmek. | Open Subtitles | الآن كل ما أتمناه أن أعيده إلى السويد حياً |
Yapmam gereken tek şey içeri girip, o sapığı bulmak ve onu çocuklarla dolu bir parka geri götürmek. | Open Subtitles | كل ما على فعله هو الدخول و أجلب المنحرف و أعيده إلى ملعب ممتلىء بالأطفال |
Seni Losworth'a geri götürmek amacıyla yola çıktım... ..ve bunda da kesin kararlıyım. | Open Subtitles | "لقد بدأت فى إعادتك الى "لوردز . وهذا ما انوى القيام به |
Persephone, şimdiki tek sorunum seni geri götürmek. | Open Subtitles | (بريسفوني)، في الوقت الرهن مشكلتي هي إعادتك أنت |
Sizi Aziz Vladimir Akademisi'ne geri götürmek için geldim. | Open Subtitles | لقد قدمت لأعيدك لأكاديمية "سانت فلاديمير" |
David, Emily'i geri götürmek istiyorum. | Open Subtitles | ...ديفيد، أريد أن اعود بإيملى |
Beni Roma'ya geri götürmek için ne kadar çabaladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعي لأي مدى وصلتَ من أجل أن تعيدني إلى روما |
geri götürmek yenisini almaktan daha pahalıya gelir. | Open Subtitles | ... شحنها مرة أخرى يتكلف أكثر من شراء بضاعة جديدة |