"geriye kalan tek şey" - Traduction Turc en Arabe

    • كل ما تبقى
        
    • الشيء الوحيد المتبقي
        
    • كل ماتبقى هو
        
    • كلّ ما تبقى
        
    Geriye kalan tek şey kollajen dokusundan ibaret olan iskelet yapısıdır ve bu kollajen vücutlarımızda vardır, ve vücut tarafından yabancı sayılıp reddedilmez. TED كل ما تبقى لدينا هو هيكل الكبد كله مكون من الكولاجين وهي خامة لن ترفضها أجسامنا.
    On sekiz ay sonra bu balinaya döndüğümüzde Geriye kalan tek şey mükemmel bir iskeletti. Open Subtitles بعد 18 شهرا عندما عدنا لهذا الحوت كان كل ما تبقى منه هو قوائم عارية تم تجريدها بالكامل
    Geriye kalan tek şey yüce ve kudretli tanrının ellerinde ölmek için yanıp tutuşma hissi. Open Subtitles ذلك كل ما تبقى من هذه الرغبة الشديدة في الموت على يدّ إلهك العظيم والقوي
    Onları alıp gittiklerinde köyümden Geriye kalan tek şey küller olmuştu. Open Subtitles بمجرد أن غادر معهم، كان الشيء الوحيد المتبقي من قريتي الرماد.
    Bu sahte küçük kasaba Geriye kalan tek şey. Open Subtitles كل ماتبقى هو هذه القريه الصغيره المزيَّفه.
    Ancak Geriye kalan tek şey bu ve sahiden acil bir durum için saklıyorum. Open Subtitles لكن هذا كلّ ما تبقى لديّ.. وهو فقط لحالة طوارئ
    Bunu satabiliriz. Hayır, olmaz. Annenden Geriye kalan tek şey o. Open Subtitles اعتقد أنه علينا بيع تلك لا , ذلك كل ما تبقى لك
    Evimde doyurmam gereken üç boğaz var, ...ve artık babamdan Geriye kalan tek şey bu. Open Subtitles هذا العمل يؤمن قوت عائلتي وهو كل ما تبقى لي بعد رحيل أبي
    Geriye kalan tek şey dış kapım. Open Subtitles كل ما تبقى أن تبلغ الباب الأمامي للمنزل.
    Şimdi Geriye kalan tek şey parayı konuşmak. Bu işi tamamen çözdüğümde konuşuruz parayı. Günaydın. Open Subtitles الآن كل ما تبقى لنا هو، مناقشة المال. يمكننا مناقشة المال عندما أتقنه. صباح الخير، خمّني ما معي.
    - Geriye kalan tek şey kooperatif kurulu tarafından onaylanmak. Open Subtitles كل ما تبقى هو اخذ الموافقه من مجلس البناية
    Dağlar kadar büyük de olsalar, onlardan Geriye kalan tek şey kemik ve kehribar. Open Subtitles كانوا في حجم الجبال ولكن كل ما تبقى منهم هو العظام
    Geriye kalan tek şey, mümkün olan en zeki ve hızlı zekâları bulmak ki bunların hepsi bu odada. Open Subtitles كل ما تبقى ، هو الحصول على أذكي و أسرع العقول السانحة ، وجميعها موجود في هذه الغرفة
    Şimdi Geriye kalan tek şey sadece bu kabus Open Subtitles ولكن الآن، كل ما تبقى هو هذا الكابوس.
    Evimizden Geriye kalan tek şey buydu Kal-el. Open Subtitles هذا كل ما تبقى لنا من القلعة , كال أل
    Geriye kalan tek şey, Lucas Scott'ın serbest atışları sokması. Open Subtitles كل ما تبقى لـ لوكاس هو التسديد
    Düşünsene ondan Geriye kalan tek şey anıların. Open Subtitles . . التفكير أن كل ما تبقى منها
    Ve şimdi, Geriye kalan tek şey herkes hediyesini alsın! Open Subtitles آمين والآن الشيء الوحيد المتبقي هو إعادة الهدايا
    Devam etmek için Geriye kalan tek şey tüm bunlara sebep olan şeyi öğrenmek. Open Subtitles إنهُ الشيء الوحيد المتبقي لي لإكماله أن أكتشف ما يُسبب هذا كله
    Ondan Geriye kalan tek şey yadigar olarak sakladığım tek bir düğmesi. Open Subtitles الشيء الوحيد المتبقي هو زر وحيد إحتفظت به كذكرى
    Medeniyetten Geriye kalan tek şey Wayward Pines. Open Subtitles كل ماتبقى من الحضاره ، كل ماتبقى هو... "وايورد باينز".
    Zavallı Sheng ailesinden Geriye kalan tek şey sen misin? Open Subtitles أنتِ كلّ ما تبقى من مذبحة عائلة (شينغ)؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus