Her biriniz bu geziyi bir kez yapma şansına sahip olacaksınız. | Open Subtitles | كل منكم سوف يحصل على فرصة للقيام بهذه الرحلة لمرة واحدة |
Bir hayal gördüğünü söyledi ve geziyi iptal etmemi söyledi | Open Subtitles | قالت انها راودتها رؤية و طلبت منى ان نلغى الرحلة |
Aslında ben, bahsettiği küçük geziyi daha fazla merak ediyorum. | Open Subtitles | في الواقع، كنت أتساءل أكثر عن تلك الرحلة التي ذكرها |
geziyi Everest'e tırmanmadan 10 kat daha tehkileli olarak tanımladı. | TED | وقام بوصف هذه الرحلة الأستكشافية أخطر من تسلق قمة إيفرست بعشرات المرات. |
Bu geziyi çocuklarım için kaydediyorum. İşte bakın bunlar. Jacob ve Scotty. | Open Subtitles | انا اقوم بتوثيق هذه الرحله انظري هنا، ما رأيك ؟ |
Bu geziyi benim yardımım olmadan yapmanızın uygun olmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | حسنـاً، أنـا فقط لا أستطيع أن أتحمّل فكرة بأنكن قمتن بتلك الرحلة بدون مسـاعدتي |
geziyi kısa kestim. | Open Subtitles | يمكننى اختصار الرحلة والعملاء يأتون إلى المدينة |
Bir köpek bu geziyi tek başına yapamaz. | Open Subtitles | الكلب لا يستطيع أن يقوم بتلك الرحلة بمفرده |
geziyi biraz kazançlı hale getirmek için bir avcıdan aldım. | Open Subtitles | اشتريته من صائد الفراء حتى لاتكون خسارتي كلية في هذه الرحلة |
Titanikte. Ama meçhul bir nedenden dolayı, geziyi iptal etmişler ve kurtulmuşlar. | Open Subtitles | لكن ولأسباب مجهولة ، قاموا بإلغاء الرحلة وبهذا نجوا |
Gerçekten bu güne kadar kaç geziyi iptal ettiğini hatırlamıyorum bile. | Open Subtitles | هذا يذكرني فعلاً بعدد المرات التي ألغيت فيها هذه الرحلة |
Bu geziyi öneren birisine rağmen, burada çok mutsuz görünüyorsun. | Open Subtitles | أتدري.. باعتبار كونك من اقترح هذه الرحلة, فأنك لاتبدو سعيدا كثيرا لكونك هنا. |
Yani geziyi kısa kesmem gerekecek. Ama bu gece yemeğe gitmeyi hala çok istiyorum. | Open Subtitles | لذا سأختصر الرحلة لكن مازلت أريد الخروج هذا المساء |
geziyi, bir lobici ayarlamış. - Bu çok mu gerçekçi? | Open Subtitles | الرحلة قد رتّبت من قبل عضو بمجموعة ضغط هل ذلك حرفي جداً؟ |
İki ay sonra, ...sen ve arkadaşların bu geziyi bitirip, ajandandan çıkardığında bekliyor olacağım. | Open Subtitles | وبعد شهرين، عندما تزيل ورفيقاك.. هذه الرحلة البريّة من بالكم.. سأكون بانتظارك |
Benden geziyi iptal etmemi istemekte haklıydı | Open Subtitles | كانت على حق فى ان تتطلب منى ان نلغى الرحلة |
Peki, daha sonra bu geziyi ayarlarız. | Open Subtitles | حَسناً، في وقت ما لاحقاً نحن سَنُخطّطُ لهذه الرحلة |
Ben bu geziyi, daha çok seni tanıma fırsatı elde etmek için istemiştim. | Open Subtitles | في الغالب أرى أن هذه الرحلة كفرصة للتعرف عليك بشكل أفضل. أنا؟ |
Bu geziyi ne hatırlanabilir yapar biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلمون ما الذي سيجعل هذه الرحله لا تُنسى ؟ |
Bu geziyi bana bir şeyler yapmak için kullanıyorsan, sakın öyle kara bir kalbe sahip olma... | Open Subtitles | ان كنت تستخدم هذه الرحله لكى تعبث معى ان كنت تملك هذا القلب الاسود؟ |
Sonraki iki cilt "Purgatorio" ve "Paradiso"da, Dante Araf Dağına tırmanarak bu geziyi sürdürüyor ve cennetin dokuz gök küresine yükseliyor. | TED | وفي الجزءان التاليان :"المطهر" و"الجنة"، يواصل دانتي رحلته بينما يقيس جبل المطهر ويصعد الأفلاك السماوية التسعة للسماء. |
Hey, çocuklar, birlikte bu geziyi yaptığımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | يا، رجال، أَنا مسرورُ جداً لاننا اخذنا هذه السفرةِ سوية. |