Ayrıca burası otelde kalıyormuş gibi hissettiriyor, eve gitmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | بجانب، أني أشعر وكأني بفندق أفضّل الذهاب للمنزل |
Etrafımda Vali Yardımcısı'nın olması Alabama kraliyet ailesindenmişim gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | و رهبة ملازم البلدة يجعلن أشعر بأنني من حكام ألباما |
Bana kendimi elektromanyetik spektrumdaki en uç noktaymışım gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | إنه يجعلني أشعر كأنني أعلى نقطة في الطيف الكهرومغناطيسي |
Cep telefonları sinir bozucular. Çünkü her zaman işle bir bağlantım olması gerekiyormuş gibi hissettiriyor. | TED | الهواتف المحمولة مزعجة لأنها تجعلني أشعر بأني يجب علي البقاء على اتصال بالعمل دائمًا. |
Hamile olmak insanı harika değil daha çok hata yapmış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | كونها حاملا لا يشعرون بقدر كبير. انه يشعر وكأنه خطأ. |
Kendimi bana daha önce kimsenin hissettiremediği gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | انه تجعلني اشعر كما لم يشعر اي احد بهذا من قبل |
Derin çıkmazlara sürüklenmize rağmen sanki bir şeyler başarabiliriz gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | رغم أن خياراتنا في القتال قد نفدت .إلا أنّي أشعر أننا قادرون على تحقيق أيّ شيءٍ كان |
Sanırım kendimi iyi bir insan değilmişim gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | أحزر بأنّ يجعلني أشعر مثل لست شخصا جيدا. |
Beni sanki uzun süreli bir uykudan uyanıyormuş gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | جعلني أشعر وكأنني .. كأنني قد استيقظت بعد نوم طويل |
Bu da sanki bir şeyler yapmışım gibi hissettiriyor. Kendini benden uzaklaştırıyor musun? | Open Subtitles | ذلك يشعرني بأنني قصرت بحق شخصاً ما ، هل ستبتعدين عني ؟ |
Yanındaymış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك ما يجري هنا |
Biliyor musun, gerçekten de özel uçak gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | أتعلمين، هذا يجعلني أشعر وكأني في الطائرة الخاصة. |
- Sanki evdeymişiz gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | أشعر وكأني في دياري. أجل، بجوار العم الثمل. |
Beni başkan gibi hissettiriyor! | Open Subtitles | تجعلني أشعر وكأني رئيس الجمهوريه |
Hatta bana bir keresinde şunu söyledi, "Anne, her gün eşofman giymek sanki engelli kıyafeti giyiyormuşum gibi hissettiriyor." | TED | حتى أنه قال لي في إحدى المرات، "ماما، ارتداء ملابس الرياضة كل يوم يجعلني أشعر بأنني عاجز عن اللبس." |
Kilise için çalışmak, beni bu gezegendeymişim gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | العمل مع الكنيسة يجعلني أشعر بأنني هنا... على الكوكب، تعرف؟ ... |
- Deliymişim gibi hissettiriyor. - Deliymiş gibi mi hissettiriyor? | Open Subtitles | يجعلني أشعر بأنني مجنونه - يجعلكِ تشعرين بأنكِ مجنونه؟ |
Bu... bana havan mermisi patlamaları içinde... bana kızgın insanların kafatasları üzerinde gezinen bir tank sürüyor gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | هذا يجعلني أشعر كأنني أقود شاحنة أسير بين أكوام الجماجم و أفجر قذائف الهاون على كل شخص يزعجني |
kendi evimde beni ikinci sınıf insan gibi hissettiriyor . | Open Subtitles | جعلني أشعر بأني مواطن من الدرجة الثانية في منزلي |
Böyle daha rahat oluyor. Evde gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | إنه مريح أكثر هكذا يشعر وكأنه بمنزله |
Bana yeniden hayata dönmüşüm gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | تجعلني اشعر كما لو اني حي مجددا |
Dünyada kalan son iki kişiymişiz gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | أشعر أننا آخر شخصين على وجه الأرض |
Beni olmak istediğim adam gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | يجعلني أشعر مثل الرجل الذي أريد أن أكونه. |
Kendimi dişsiz bir Oklahoma'lı gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | والتي تجعلني أشعر وكأنني سنجاب بلا أسنان |
Herhangi bir yer kadar ev gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | يشعرني بأنني في منزلي كأي مكان اخر |
Yanındaymış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك ما يجري هنا |
Bana bunu sorman hayatındaki başka büyük bir kararın sorumluluğunu paylaşıyormuşum gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | هذا يجعلني أشعر و كأنك تطلب مني أن أشاركك مسؤولية قرار آخر خطير بحياتك |
Erkekmişim gibi hissettiriyor. Yani pantolonunda şeyi olan kız değil. | Open Subtitles | إنه يشعرني أنني شاب حقيقي ليس مجرد فتاة بشيء في سروالها |