Biraz eğlenmek için, ölüme yaklaşmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | حسنا, لاشيء مثل تجربة الإقتراب من الموت, يمكنه أن ينشطك |
İnan bana, kalbini ısıtan bir müzik varken başkasını bulmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | صدقني لا يوجد شيء مثل عثور بعضنا على الآخر عندما يكون هناك موسيقى تدفئ القلب |
Evet. Demli bir çay gibisi yoktur. | Open Subtitles | أجل، لا شيء أفضل من الشاي ليبقيكم متيقظين |
Bir kaç kuşu çantaya atmak ve tavşancıkları vurmak gibisi yoktur, eh, Hastings? | Open Subtitles | لاشئ مثل اصطياد بعض الطيور وبعض الأرانب, اليس كذلك يا هيستنجز ؟ |
Tabii ya, kağıt oynayıp, menapoz esprileri yapmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | أوه , نعم , لا شئ مثل نكت إنقطاع الطمث |
Hayatının en romantik gecesini sana yapılan ilk eşşek şakasının olduğu yerde geçirmek gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي الإحتفال بأكثر ليلة رومنسية في حياتك في غرفة حدث لك فيها أول مقلب ساخر |
Ne kadar çalıştığını hatırlatacak bir mola gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يماثل أخذ إجازة قصيرة لتذكرك كم هو صعب عملك؟ |
Haftaya güzel başlamak için intikam cinayeti gibisi yoktur. | Open Subtitles | حسنا , لا شيء يشبه الانتقام جيد مقتل ينطلق الأسبوع |
Polislerin yaratıcılığını geliştirmekte ekonomik kriz gibisi yoktur. to sharpen the creativity. | Open Subtitles | نعم ، لاشيء مثل أزمة إقتصادية لتحرك الإبتكار |
Biraz uğraş gibisi yoktur. Dağınıklığın kusuruna bakma. | Open Subtitles | لاشيء مثل التعافي بشكل تدريجي آسفة على الفوضى |
Adamım. Biliyorsun, takım olmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | يا رجل، أتعرف، لا يوجد شيء مثل كونك في فريق. |
Maksada göre zoraki çıplaklık yaşlı videosu ve kiralık hırsızlar gibisi yoktur. | Open Subtitles | إيضاح لقصدنا لا يوجد شيء أفضل من التعري القسري والتقييد بشريط لاصق وإستإجار مجرمين |
Sarhoşların ateşe işedikleri bir anma töreni gibisi yoktur. | Open Subtitles | لاشئ مثل الحداد وأشخاص سكارى يبولون حول حلقة النار |
Uzaklaşan bir kadının görüntüsü gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شئ مثل منظر المرأة وهي تمشي بعيداً |
Sinirleri yatıştırmak için zindana benzeyen sessiz bodrum gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي قبو لطيف شبيه بالزنزانة يهديء الأعصاب |
Bir hakaretle birlikte gelen iş teklifi gibisi yoktur. | Open Subtitles | للموسم القادم لا شيء يماثل عرض عمل ملفوف بإهانة |
Sandviç üzerine kestirmek gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يشبه قيلولة الجبنة المحمصة. |
Sabah soğuk duş almak gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شئ افضل من استحمام بارد في الصباح |
Hızlı bir kriket oyunundan sonra iyi bir limonata gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء مثل الشراب الجيد من عصير الليمون بعد لعبة سريعة من الكروكيه |
Belki de biraz çiçek! Bir hapishaneyi neşelendirmek için çiçek gibisi yoktur! | Open Subtitles | و ربما بعض الزهور ، لاشيء أفضل من الزهور في تجميل السجون |
Kalbinin kırışıklıklarını çözmek için suya uzanmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد أفضل من حمام جيد يعيد الدفء الى فلبك |
İyi bir banyo gibisi yoktur. | Open Subtitles | أجل الحمام ليس هناك أفضل من الحمام الجيد |
Babanızla gezintiye çıkmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك شيء مثل أن تخرج في سَفَر مع أبيك |