O sırada, yedi yaşında olan zihnimde, Miami'deki bir yaz kampına gideceğimizi düşünüyordum. | TED | وبينما كان عقلي بعمر السابعة كنت أظن أننا سنذهب للتخييم الصيفي في ميامي |
Muhtemelen, buradan sonra nereye gideceğimizi bilmek istiyordur. | Open Subtitles | لا حاجة لأن تخبرينا سيدتي، فهو ربما يريد معرفة أين سنذهب الآن. |
Ve hepsinden önemlisi, buradan tren istasyonuna... nasıl gideceğimizi bilmeliyiz. | Open Subtitles | وأهم شىء على الإطلاق يجب أن نعرف كيف سنذهب من هنا إلى محطة السكة الحديد |
- Bizim Michigan'a bir kuyunun içindeki babanı ziyarete gideceğimizi düşünüyorlar! | Open Subtitles | , أنهم يعتقدوا أننا ذاهبون الي ميشيغان لزيارة والدك في البئر |
Damadının avukatını arayıp mahkemeye gideceğimizi söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل بالمحامي الخاص بإبنك من زوجتك وأخبره أننا ذاهبون إلى المحكمة |
Kocana bu akşam nereye gideceğimizi söylemiştik? | Open Subtitles | أين أخبرنا الرجل العجوز أنّنا ذاهبان الليلة ؟ |
Ve hepsinden önemlisi, buradan çıkıp tren istasyonuna nasıI gideceğimizi öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | وأهم شىء على الإطلاق يجب أن نعرف كيف سنذهب من هنا إلى محطة السكة الحديد |
- Nereye gideceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | لدى فكرة عظيمة أين سنذهب بعد ذلك لا أريد سماعها |
Ertesi gün araba yarışı izlemeye gideceğimizi söyleriz. | Open Subtitles | ثم نقول أننا سنذهب إلى سباق السيارات في اليوم التالي |
Benimle hiç konuşmuyorsun. Nerede olduğumuzu veya nereye gideceğimizi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت لا تخبرني بأي شيء على الإطلاق، لا أعرف أين نحن وإلى أين سنذهب |
Dün gece, sinemaya gideceğimizi söylemiştin. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنك قلت لى أننا سنذهب إلى السينما البارحة ـ أنا قلت ذلك |
çarşamba günü beni beklediğini, çarşamba izin günüm efendim, ve film izlemeye gideceğimizi yazmıştı. | Open Subtitles | وقالت أنها تترقب حضوري يوم الأربعاء، يوم عطلتي وأننا سنذهب إلى السينما |
Ve şimdi Müdür Skinner, bize okul gezisinde nereye gideceğimizi söyleyecek. | Open Subtitles | والآن المدير سيخبرنا أين سنذهب بالرحلة المدرسية |
Babam, bu gün Vallauris'e gideceğimizi söyledi ve ayrıca seni ve çocukları da götürmek istiyormuş. | Open Subtitles | أبي يقول أننا ذاهبون لفالوريس اليوم ويريدك أنت والأطفال القدوم معنا |
Durun biraz, ben nereye gideceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | إنتظروا لحظة، أنا أعرف إلى أين نحن ذاهبون.. |
En azından ona nereye gideceğimizi söylemeliyiz. | Open Subtitles | ربما علي الاقل يجب ان نخبرها اين نحن ذاهبون |
Panah'la birlikte annenlere gideceğimizi söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك أنني وباناه ذاهبان إلى أمك |
Bir partiye gideceğimizi söyleyebilirdi. | Open Subtitles | كان يمكنها أن تحذرني أننا ذاهبين إلى حفلة. |
Demek istediğim, herkes bizim baharda gideceğimizi biliyordu. | Open Subtitles | أعني,الجميع كان يعلم بإننا سنغادر عند حلول الربيع |
Yani, bu haftasonu gideceğimizi biliyordun. | Open Subtitles | أعنى، لقد كنت تعلم أننا سنخرج فى عطلة نهاية هذا الإسبوع |
5 bin doları sana öylece bırakıp gideceğimizi sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | تلك 5 آلاف دولار. إن حسبت أنّنا سنرحل وندعك تحتفظ... |
Nereye gideceğimizi bilmiyorum, fakat ben önderlik edeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الى أين نتجه ، ولكنني لن تؤدي بنا. |
O motele seninle birlikte gideceğimizi sanmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا اننا سوف نذهب الي هذا الفندق معكم اذا لم تمانعوا |
Yapsam bile nereye gideceğimizi bile bilmediğimiz için çok bir şey fark etmeyecek. | Open Subtitles | تباً، حتى لو إستطعت لا يهم كم العدد القادم نحن لا نعرف إلى أين سنهرب |
Peki hangi yoldan gideceğimizi biliyor musun bari? | Open Subtitles | أو أكثر مما سبق , هل تعلم المسار الذي نذهب إليه ؟ |
Eğer nereye gideceğimizi biliyorlarsa, Bristol'de güvende değiliz. | Open Subtitles | إذا كانت هذه الأحاديث عن وجهتنا حقيقية، 'فنحن لسنا بمأمن هنا بـ'بريستول. |
Bir hafta hangi gece kulübüne gideceğimizi düşünüyoruz ertesi hafta İncil okuyoruz. | Open Subtitles | ...في أسبوع نفكر أيّ الملاهي سنذهبُ إليها ثمّ... أنا أقرأ الإنجيل |