"gidemeyeceğimi" - Traduction Turc en Arabe

    • يمكنني الذهاب
        
    • أستطيع الذهاب
        
    • استطيع الذهاب
        
    • يمكنني الرّحيل
        
    • أنه لا يمكنني
        
    • أستطيع حضور
        
    Gerçekten ülkeme dönmek istiyordum fakat aynı zamanda oraya gidemeyeceğimi biliyordum çünkü orada bana yer yoktu. TED أردت حقا العودة إلى بلدي، ولكن في نفس الوقت كنت أعرف أنه لا يمكنني الذهاب إلى هناك، لأنه لا يوجد مكان لي.
    Tatlım, bebek yüzünden gidemeyeceğimi anlayışla karşılarsın umarım. Open Subtitles أنت تفهم يا عزيزي أنه لا يمكنني الذهاب بسبب الطفل
    Hiç, sorun değil. Çünkü babam gidemeyeceğimi söyledi. Open Subtitles لا شيء ، ولا يهم لأن أبي قال أني لا أستطيع الذهاب
    Pekala, takvimime kaydet, ama, neden gidemeyeceğimi düşünmeye başlasan iyi olur. Open Subtitles ليس بعد ..حسنا, فقط ضعه في تقويمي لكن فكر لي بعذر لماذا لا أستطيع الذهاب..
    Durumumu açığa vurmadan polise gidemeyeceğimi biliyordu. Open Subtitles لقد علم اني لن استطيع الذهاب للشرطة دون الكشف عن وضعيتي
    Bu durumda o maçlara gidemeyeceğimi biliyorsun. Open Subtitles تعرف أنني لا أستطيع حضور تلك المباريات بوضعي الصحي.
    Burnumda, küçücük bir piercing olursa dahi baloya gidemeyeceğimi söylediler. Open Subtitles يقولون أنه لا يمكنني الذهاب للحفل الراقص إذا كان لدي حلية صغيرة في الأنف
    " Eşim her gece klübe gidemeyeceğimi söyledi, ben de evliliğimin huzuru için, sadece haftasonları gidiyorum. TED "قالت زوجتي أنه لا يمكنني الذهاب إلى الملهى كل ليلة، وحفاظا على استقرار زواجي أذهب فقط في نهاية الأسبوع."
    Sen bana gidemeyeceğimi mi... Open Subtitles هل تقول أنه لا يمكنني الذهاب..
    -Hiç bir göreve gidemeyeceğimi biliyorum, ancak en azından aleti araştırmak için Binbaşı Carter ile çalışmaya devam etmeme izin verin. Open Subtitles -ماذا تقترح؟ أنا أدري أنني لا يمكنني الذهاب في أي مهمة لكن على الأقل دعني أتابع البحث على الجهاز مع الميجور كارتر
    Bir dakika. Oraya gidemeyeceğimi sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنه لا يمكنني الذهاب إلى هناك
    Eve gidemeyeceğimi biliyorsunuz. Open Subtitles . تعرفون أنه لا يمكنني الذهاب للمنزل
    Hiçbir yere gidemeyeceğini ve hiç bir yere gidemeyeceğimi biliyorum. Open Subtitles ولكن أعلم أنك لا تستطيع .. الذهاب لأيّ مكان وتعلم أنني لا أستطيع الذهاب لأيّ مكان
    Ama neden benim psikiyatriste gidemeyeceğimi anlamıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تفهمين أني لا أستطيع الذهاب الى طبيب نفساني ؟
    Eve gidemeyeceğimi biliyoruz, Open Subtitles نعلم أني لا أستطيع الذهاب للمنزل
    Annem gidemeyeceğimi söyledi. Open Subtitles أمي قالت بأنني لا أستطيع الذهاب
    Ve kendi başıma gidemeyeceğimi söylersen kolunu kırarım. Open Subtitles وإذا أخبرتني أنه لا استطيع الذهاب وحيدًأ فسأقطع يدك
    Evet, gidemeyeceğimi kim söylüyor? Open Subtitles اجل, من قال انني لا استطيع الذهاب?
    Ya da sen annemmiş gibi arasın ve gidemeyeceğimi söylersin. Open Subtitles أو أنتي تكلمينها على أساس إنكٍ أمي وتخبريها أنني لا أستطيع حضور الحفلة .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus