Hem de hiçbir zaman! Hayatının sonuna kadar annemin huzurevi giderlerini ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | ستدفع تكاليف بيت المسنين الذى تقطن فيه أمى طوال مدى بقائها هناك |
Bunun üzerine, üreticiler talepte beklenen düşüş yönüne yardım etmek için işletme giderlerini kesebilir. | TED | في ردة فعلٍ، سيميل المنتجون إلى خفض تكاليف الإنتاج لدعم حالة التراجع المتوقعة على الطلب. |
Mükemmel dudakları vardı. Balayımızın giderlerini onlar karşılamıştı. | Open Subtitles | لقد كانت تمتلك اجمل فم على الأطلاق بواسطتهِ استطعنا ان ندفع تكاليف شهر العسل |
Sullivan'a hiç bulaşmış mı? giderlerini bul. | Open Subtitles | إذا هو اختلط مع سوليفان الغطاء من على النفقات |
Ek giderlerini azaltacak, kendine yeter hale geleceksin. | Open Subtitles | توقفي عن هذه النفقات الهائلة واكتفي بإنفاق ما تجنيه |
Bütün bunların sebebi ise HMO'nun kalp nakli giderlerini karşılamaması. | Open Subtitles | كل ذلك بسبب أن منظمة الصحة رفضت تحمل تكاليف عملية إبنه |
Kilise dahil olursa fuar giderlerini karşılamayı kabul etmişti. | Open Subtitles | الذي وافق على تغطية تكاليف المعرض لو كان به حضور للكنيسة |
Evin giderlerini ve arabanın sigortasını ödeyeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بتشغيل منزل ودفع تكاليف التأمين على السيارات الخاصة بك |
Tüm yaşamsal masraflarınla öğrenim giderlerini mi? | Open Subtitles | جميع نفقات نعيشتكِ و تكاليف تعليمكِ؟ |
Yolculuğun giderlerini zar zor karşılayavağım. | Open Subtitles | سأجني ما بالكاد سيُغطي تكاليف الرحلة |
Michael inşaat giderlerini kapatmak için umutsuz bir durumdaydı. | Open Subtitles | (مايكل) كان يائساً لتغطية) تكاليف مبانئه الكثيرة |
Yatırım yaptın ve kaybettin şimdi de giderlerini ve zararlarını kapatmak için para istiyorlar. | Open Subtitles | إذاً، أنت استثمرت وخسرت، الآن هم يريدون المزيد من المال لتغطية النفقات والخسائر |
Bu giderlerini ancak kapatır. | Open Subtitles | هذا بالكاد يكفي لتغطية النفقات العامة الخاصة بك. |
Hans, çocuklarının sağlık giderlerini ödemeyi reddettiği için iki kere aile mahkemesine çıkmış. | Open Subtitles | هانز) ظهر مرتين فى محكمة الاسرة) لرفض دفع ثمن النفقات الطبية لأطفاله |