| - Hayır, gideyim... - Bekle, bekle, bekle. Yağmur yağacak. | Open Subtitles | لا ، يجب أن أذهب انتظرى ، انتظرى إنها ستمطر |
| Muhtemelen şu an duştan çıkıyordur. gideyim de acele ettireyim. | Open Subtitles | حسناً، من المحتمل أنه خرج من الحمام دعني أذهب وأستعجلة |
| O zaman ben gideyim. Yalnız değilsin ve bu ikimizin meselesi. | Open Subtitles | علي أن أذهب الآن, لستِ لوحدكِ سنعمل على تلك الحاله سويةً |
| Bana şirin deme ve çekici olma. Bırak evime gideyim. | Open Subtitles | لا تنعتنى بالجمال ولا تكن ساحراً دعنى فقط اذهب للبيت |
| Ben de daha derin araştırma yapabileceğim bir yere gideyim. | Open Subtitles | وأنا سأذهب إلى مكان آخر يمكنني البحث فيه بعمق أكثر |
| -Ben de gideyim artık, baban rahat etsin. | Open Subtitles | من الأفضل أن أرحل حتى يمكنه النوم في سريره |
| Pardon, çocuğu emzirmeye gelmiştim ama başka bir yere gideyim iyisi mi? | Open Subtitles | آسفه لقد اتيت هنا للرضاعه ربما يجب أن أذهب لمكان أخر للرضاعه |
| Neden bahsettiğini anlamadım diyorum! Ben bir bok yemedim, neden hapse gideyim? | Open Subtitles | لا أفهم عم ماذا تتحدثين، لماذا أذهب للسجن وأنا لم أفعل شيء؟ |
| Burada bana yapacak bir şey bırakmamışsınız. Ben de maniküre gideyim. | Open Subtitles | الآن لم يبقى لى شئ لأفعله هنا سوف أذهب لعمل أظافرى |
| Hayır, hayır, çalmadım. Bırak gideyim. İstedim ama yapmadım. | Open Subtitles | لا، لا، لم أسرَق، دعني أذهب أردت السرقه، لكني لم أسرِق |
| - Of, bırak gideyim! Bütün gün tek bir Moğol bile öldürmedim! | Open Subtitles | اسمح لي أن أذهب ، أنا لم أقتل مغولي واحد أبدا |
| Yanlış yere geldiğim ortada. Bırakın da gideyim. | Open Subtitles | من الواضح أننى فى المكان الخطأ دعونى أذهب. |
| "Eh, ben artık gideyim" dedim. Onun için yapabileceğin bir şey yoktu. | Open Subtitles | "قلت : "من الأفضل أن أذهب لم أستطيع فعل شىء من أجلها |
| "Eh, ben artık gideyim" dedim. Onun için yapabileceğin bir şey yoktu. | Open Subtitles | "قلت : "من الأفضل أن أذهب لم أستطيع فعل شىء من أجلها |
| Bırak yoluma gideyim. Hiçbir zaman senin olamam ki zaten. | Open Subtitles | دعيني أذهب في طريقي لا يمكن أن أكون لكِ على أي حال |
| Nick salakça bir şey yapmaya karar vermeden gideyim en iyisi. | Open Subtitles | من الافضل ان اذهب الى هناك قبل ان يفعل شي غبي |
| Nick salakça bir şey yapmaya karar vermeden gideyim en iyisi. | Open Subtitles | من الافضل ان اذهب الى هناك قبل ان يفعل شي غبي. |
| Ben Norma'nın yanına gideyim, yardıma ihtiyacı var mı bakayım. | Open Subtitles | سأذهب لأرى إن كانت نورما تحتاج المساعدة في صنع الدجاج |
| Bir günlük çalışma yeterli. Teşekkür ederim, artık gideyim. | Open Subtitles | عن قيمة يوم واحد شكراً لك ، إننى سأذهب الآن |
| En iyisi, ben şimdiden gideyim. Sonunda birbirimize düşecektik. | Open Subtitles | من الأفضل أن أرحل قبل أن ننتهي بقتال بعضنا البعض |
| -Asla zamanında varamayacağız oraya. -Ben Hood'un arkasından gideyim izin ver. -Yaptığın herşeyi yok edecek | Open Subtitles | دعْني أَذْهبُ خلف القلنسوةَ هو سَيُحطّمُ كُلّ شيءَ كل ما صنعته صقور الجو من مجد |
| - Hem cumartesi partimiz var. - Şimdi gideyim demedim ki. | Open Subtitles | وبلأضافه الى ذلك لدينا حفله يوم السبت لم أفكر بالذهاب ألان |
| Pizzanız burada. En iyisi ben gideyim. O bölümü geçtik. | Open Subtitles | هاهي البيتزا خاصتك، سأرحل من الأفضل، لقد تجاوزنا تلك المرحلة! |
| Tamam, sadece bana arabamı ver ben de defolup gideyim. | Open Subtitles | حسناً, أعد إليّ سيارتي وحسب لكي أغادر مِن هنا |
| Ben gideyim. Yapabileceğim başka bir şey yok. | Open Subtitles | . سأغادر ، ليس بوسعي القيام بالمزيد من الأفضل أن تبلغ السفير في الحال |
| 1840 yılında doğdum. Yalvarırım size, bırakın gideyim. | Open Subtitles | وقد ولدت في عام 1840، وأتوسل إليكِ أن تدعيني ارحل |
| Teşekkür edin, ben de yoluma gideyim. Tek yapmanız gereken bu. | Open Subtitles | قولوا شكراً وسأذهب إلى طريقى هذا هو كل ما يجب عليكم قولة |
| Eğer burada olmam, sizin için bunu daha da zorlaştırıyorsa söyleyin, gideyim. | Open Subtitles | لو أن وجودي هنا يزيد الأمر صعوبة عليك, قلها، وسأرحل من هنا. |
| Ben gideyim artık, Felicity. Hoşça kalın, Mösyö Poirot. | Open Subtitles | حسنا ,من الافضل ان اغادر ,فليسيتى , الى اللقاء سيد بوارو |
| Dışarıdan yemek ısmarlayacağınız için lekelenme riskini göze alamayacağımdan en iyisi gideyim. | Open Subtitles | ومنذ أنت سَتَطْلبُ غذاءَ، أنا سَأَذْهبُ بدلاً مِنْ المُخَاطَرَة للحُصُول علاه لطّخَ. |
| Bu arada ben de Genel Arşive gideyim. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، ساذهب بالأسفل إلى السجلات العامة |