"girmenin" - Traduction Turc en Arabe

    • للدخول
        
    • لدخول
        
    • الدخول الى
        
    • لإقتحام
        
    • لاقتحام
        
    • لندخل
        
    • للإنشغال
        
    • لكي تصعد
        
    Fkat bu yarışa girmenin bedeli şu olurdu: şöyle diyebilirsiniz: Başkan'ın hedefini kullanalım. TED لكن السعر للدخول في هذه المنافسة سيكون، يمكنك فقط، القول، استخدم هدف الرئيس.
    Burada öleceğiz, orası kesin. İçeri girmenin bir yolunu bulacaklar. Open Subtitles من المؤكد بأننا سوف نموت هنا ، سيجدون طريقًا للدخول
    Tankların sınırda konuşlandığını herkesin içeri girmenin bir yolunu aradığını düşünmüştüm. Open Subtitles لقد تصورت ان الدبابات محيطة بالمكان والجميع يحاولون ايجاد طريقة للدخول
    Bahse girerim bu kasabaya gizlice girmenin yolları da vardır. Open Subtitles أراهن أنّ ثمّة سُبُلاً لدخول تلك البلدة بدون أن نُرى
    La Onda'ya girmenin tek yolu düşmanlarımızdan birini indirmektir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لدخول الرابطة هي التخلص من أحد الأعداء
    İçeri girmenin bir yolunu bul diye kameraların görüntüsünü aldım. Open Subtitles لقد اخذت لقطات لكاميرات المراقبه كي تساعدني لنجد طريقه للدخول
    Giriş sıkı korunuyor. İçeri girmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles طريق الدخول محروس بشدة نريد طريقة للدخول
    Giriş sıkı korunuyor. İçeri girmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles طريق الدخول محروس بشدة نريد طريقة للدخول
    Yakalanmadan girmenin tek yolu var.. Görünmez olmak. Open Subtitles هناك وسيلة واحدة فقط للدخول خلسة، أن يكون المرء خفيا
    Görünmeden girmenin en iyi yolu deniz yolu. Open Subtitles الاقتراب من البحر هى أفضل وسيلة للدخول خلسة.
    Bizim fikrimize göre, oraya girmenin tek yolu var. Open Subtitles وكما نرى فهناك فرصة واحدة فقط للدخول إلى هناك
    Bizim fikrimize göre, oraya girmenin tek yolu var. Open Subtitles وكما نرى فهناك فرصة واحدة فقط للدخول إلى هناك
    Kötü haber ise, hâlâ Echelon'a girmenin bir yolunu bulabilir. Open Subtitles إنّ الأخبار السيئة بأنّه قد ما زال له طريق لدخول المستوى.
    İnlerine girmenin tek yolu tutsakları olmaktır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لدخول مكانهم هو ان نكون سجناءهم.
    Geride bıraktıkların için duyduğun hüzün, diğer yandan da, yeni topraklara girmenin heyecanı. Open Subtitles الكآبه التى تركتها خلفي والحماس لدخول أراضي جديده
    Aptal bir binaya girmenin yolunu bulabilmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نكون قادرين على إيجاد طريقة لدخول هذا المبنى الغبي
    ...inan bana, sonraki Disneyland'e zemin kattan girmenin yolu bu. Open Subtitles هوالذي يخبرك بالطريق في الدخول الى الطابق الأرضي بشأن ديزنى لاند التالية
    Yapmamız gereken daireye girmenin bir yolunu bulmak. Open Subtitles ما علينا فعلة هو إيجاد طريقة لإقتحام شقتة
    Kartı bulur bulmaz Şirket'in Merkezine girmenin bir yolunu arayacaksın. Open Subtitles متى ما وضعت يدك عليها فعليك إيجاد وسيلة لاقتحام مقرّ "الشركة"
    Gel, araştırma laboratuvarına girmenin bir yolunu bulmamız gerek. Open Subtitles حسنًا، هيا بنا، يجب أن نجد طريقًا لندخل معمل الأبحاث
    O konulara girmenin hiç sırası değil şimdi. Open Subtitles لكن هذا وقت غير ملائم للإنشغال بذلك.
    Hadi Jordan, onun evine girmenin bir yolunu bul! Open Subtitles هيا جوردان فكر بطريقة لكي تصعد لشقتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus