- Tereddütünü anlıyorum özellikle de düzgün gitmeyen şeyleri varsayarsak. | Open Subtitles | إنّني أتفهّم تردّدك، بالنظر إلى أنّ الأمور لم تسر بسلاسة. |
İstediğimiz gibi gitmeyen bir şey olursa, suratınızı asmayın, yerinizde kıpırdamayın ya da çıldırmış gibi kağıt karalamayın. | Open Subtitles | إن لم تسر الأمور في صالحنا لا تحركا رأسيكما أو تضطربا في مقعديكما |
Sadece, pek de iyi gitmeyen bazı şeylerin içinde bulundum. | Open Subtitles | دعينى أقول أننى إشتركت في بعض الأشياء لم تسر على ما يرام |
Sahada yolunda gitmeyen şeyler için üzgünüm, adamım. | Open Subtitles | أسف لأن الأمور لم تسر على مايرام. |
Acı, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlatmak için çalışan bir alarm gibidir. | Open Subtitles | ظهور الألم هو تحذير ليعلمك بأن هنالك شيئاً ما غير صحيح |
Size söylüyorum...burada yolunda gitmeyen bir şeyler var! | Open Subtitles | أننى أقول لك0000 شئ ما غير صحيح هناك |
Bebeğim, yolunda gitmeyen bir şeyler varsa bana söyleyebilirsin, biliyorsun. | Open Subtitles | عزيزي ... أنت تعرفق أنه يمكنك إخباري بالأشياء إذا لم تسر جيدا |
Yolunda gitmeyen birşeyler var, dostum. | Open Subtitles | شئ ما غير صحيح، يا رجل شئ ما غير صحيح |
Doğru gitmeyen bir şey var. | Open Subtitles | شيء ما غير صحيح. |