"gizemini" - Traduction Turc en Arabe

• لغز
• غموض
• الغموض
• لغزاً
• أسرار
• اللغز
• غموضاً
• غموضه
• جَلال مُسعِد

Dış halkadaki yıldızların böylesi bir düzen içinde olmaları hâlâ gizemini koruyor.
إنه لغز محير، كيف لهذه النجوم في الحلقة الخارجية أن تطوف على السطح بشكل منتظم.

150 yıl kadar önce fotoğrafçı Eadweard Muybridge; dört nala koşan atın gizemini çözmek için bir fotoğraf makinesi kullandı.
منذ حوالي 150 عامًا استخدم المصور إدوارد مايبريدج كاميرا لحل لغز عدو الحصان

Kötü el yazısı, bir doktorun gizemini koruması için en iyi yoldur.
الخط السيء هو افضل طريق للطبيب من اجل الحفاظ على غموض تقاريره

Hey! Olayın gizemini çözecek ipuçları buldum.
لقد وجدت أدلّة ستكشف لكم الكثير من الغموض

Bu fışkırmalar uzay boyunca görülebilmesine rağmen... çekirdeğin kendisi hala gizemini korumaktadır.
وهذه النافورة يمكن رؤيتها عبر الكون. صلب الموضوع نفسه لا يزال لغزاً.

Bu buzulun sâyesinde buzun büyük gücünün gizemini çözmeye başladık.
والشّكر لهذه الأنهار الجليديّة لنبدأ بفهم أسرار قوة الجليد العظمى

Bu dünyanın gizemini çözüp kendi dünyamız olarak sahiplenmek için kaynağa gitmeye hala kararlıyım.
أنا ما زلتُ عازماً على العودة للمصدر لحل هذا اللغز

Yirmili yaşlara geldiğinde Newton gökkuşağının gizemini çözen ilk kişi oldu.
و بمرور الوقت عندما كان في العشرينات اصبح نيوتن الشخص الأول الذي يحل لغز قوس قزح

Telgraf çok heyecan uyandırıcı olsa da, çalışma prensibi hâlâ gizemini koruyordu.
بالرغم من أن التلغراف كان حساس فالعلم الأساسى الذى يقوده بقى إلى حد ما لغز

Bunların hiçbiri, Li Ling Fan'e ne olduğunun gizemini çözmemize yardımcı olmuyor.
حسنا لا شيئ من هذا يساعدتنا على حل لغز ماذا حدث لـ لي لينج فان

Devletin, modern adli tıp'ın tüm zamanın en büyük gizemini çözüp çözemeyeceğini anlamasının bir yoluydu.
كان محاولة للحكومة لمعرفة إذا الطرق الشرعية الحديثة تستطيع حل أكبر لغز غامض في الزمن

Genlerimizin gizemini çözmek için, evrimi geriye doğru sarmalıyız, zamanda ve mekanda geriye yaşayan ilk canlıların geldiği yere Güneş Sistemimiz 4 milyar yıldan daha öncesi.
لحل لغز نشأتنا علينا أن نعيد التكوين نعود بالزمان و المكان

Buraya bir dava için geldik senin karanlık apış aranın gizemini çözmeye değil.
نحن هنا من أجل قضية وهو لا يحلّ لغز أفعالك المشينة

Teorik Fizikçi olan Lee Smolin zamanın gizemini çözmeye çalışıyor.
لي سمولينغ هو عالم فيزياء نظرية يحاول حلَّ غموض الزمن

Ve biz hayatın gizemini kaldırırsak sonra biraz kolay olur nasıl yaşayacağımızı dünmemiz için ve belki de biz düşündüğümüz kadar özel değiliz.
وإذا ازلنا غموض الحياة اعتقد انه اكثر سهولة بالنسبة لنا حول كيف نعيش وكيف اننا لسنا مميزين كما نعتقد دائما

Gökkuşağının gizemini çözebilmemiz onu daha mı az mucizevi yaptı?
هل معرفتنا تستطيع ان تفسر غموض اقواس قزح؟ لتجعلهم اقل ابداع؟

Sizce gelenekçi müzik insanı... gelenekçi anlayışın gizemini layıkıyla kavrayabilmiş mi?
أنت تعتقد أنهم أناس الموسيقى التقليدية أنت تجمع هذا هو الغموض هل هذا اعتقاد تقليدي

Sizce gelenekçi müzik insanı... gelenekçi anlayışın gizemini layıkıyla kavrayabilmiş mi?
كلهم سيموتون أنت تعتقد أنهم أناس الموسيقى التقليدية أنت تجمع هذا هو الغموض

Somonların açık denizlerden evlerine dönmeyi nasıl başardıkları hâlen gizemini koruyor.
كيف يتمكّن السلمون من العثور على طريق عودته للوطن عبر المحيط المفتوح مازال لغزاً كبيراً

Mucizevi bir şekilde bütün evrenin gizemini elinde tutuyor gibi görünüyor.
يبدو أنها بشكل سحري تحوي المفتاح إلى كل أسرار الكون

Hiroshi'nin havaalanında soruları cevapsız bırakması olayın gizemini daha da arttırdı.
رفض السّيد Hiroshi التعليق على زيارته في المطار اللغز الأكثر المضاف

Öncelikle, en kolay hâlâ gizemini koruyan sorunu açıklığa kavuşturalım.
سأبدأ بتوضيح السؤال الأول، الأسهل ورغم ذلك الأكثر غموضاً

Sanırım gizemini arttırmak için böyle yapıyor.
اعتقد انه يفعل ذلك ليزيد غموضه

Ve gerçekler bütün gizemini, mutluluk dağıtarak federal ceza sistemine, J. Parnell Thomas'a teslim etti.
وواقع مسلّم إلى جَلال مُسعِد لنظام العقوبات الإتحادي الذي طُبق على (ج. بارنيل توماس).