"hücrelere" - Traduction Turc en Arabe

    • الخلايا
        
    • خلايا
        
    • للخلايا
        
    • الزنزانات
        
    • الحبس
        
    • الزنازين
        
    • زنزانات
        
    • للزنزانة
        
    • غرف السجناء
        
    • زنزانتين
        
    • بمهاجمة
        
    • خلايانا
        
    Bu mavi ve kırmızı hücrelere çift kortin-pozitif(doublecortin-positive) hücreleri deniyor. TED هذه الخلايا الزرقاء والحمراء المُسماة خلايا إيجابية مرتبطة بانتعاش الدماغ.
    Ve nakil konusunda, kavramlar bütün bir organdan hücrelere kaydı. TED و في الزراعة ، المفاهيم تحولت من الأعضاء كاملة إلى الخلايا.
    Ve sonra, Ekim ayında yaptıkları ise şuydu: Deri hücreleri aldılar, bunları kök hücrelere dönüştürdüler ve bunları karaciğer hücrelerine dönüştürmeye başladılar. TED ومن ثم ما فعلوه في أكتوبر هو أنهم أخذوا خلايا جلدية وحولوها إلى خلايا جذعية وبدأوا في تحويلها إلى خلايا كبدية.
    Burada hücrelere hiçbir şey yapmıyoruz. Yalnızca odadaki ışıkları kapattık ve fotoğraf çektik. Karşımıza şöyle bir sonuç çıktı. TED نحن لم نقم بعمل اي شئ للخلايا لقد قمنا فقط بأخذ الصورة بعد إطفاء النور بالغرفة وهذا مانراه هنا.
    Ayrıca o yataklar hücrelere sürgülü haldedir. Open Subtitles أعتقد بأن هذه الأِسِرة ثابته في الزنزانات
    Yapmanız gereken bir önemli şey de, komşularına dokunmadan bu genleri istediğiniz hücrelere nasıl çevireceğinizi bulmak. TED وكانت احدى المعضلات التي واجهتنا هي كيفية توزيع تلك البروتينات على نوع معين من الخلايا دون الخلايا المجاورة
    Bunu yapabilirsiniz; virüslerde ufak bir değişiklik yapabilirsiniz ve onlar bu sayede yalnızca hedef hücrelere isabet edebilirler. TED واستطعنا القيام بذلك عن طريق برمجة الفيروسات بحيث تهاجم نوع من الخلايا دون الاخرى
    Bir şey daha var, hücrelere bu genleri almak zorunda olduğunuz. TED ولكن ماذا لو استطعنا ان نرسل نوع من الجينات الى تلك الخلايا ..
    Çünkü kök hücresi buna deniyor - kök hücresi, diğer dokulara değişme özelliğine sahip olağandışı hücrelere deniyor. TED لأن الخلايا الجذعيّه هي تلك الخلايا الإستثنائيه القادره على التخلًّق لأي نوع من الأنسجه.
    yavru hücrelere çekmek için gerekli olan mitotik iğnecikleri, zincirleri oluşturmasını engeller. Birkaç saat boyunca TED وتمنعهم من تكوين تلك السلاسل. وهذا الانقسام الفتيلي الذي هو ضروري لسحب المادة الوراثية في الخلايا الوليدة.
    Onlar vücudun kendi tamirat kutusudur ve pluripotent hücrelerdir, bu da vücudumuzdaki tüm hücrelere dönüşebilecekleri anlamına gelir. TED فهي عدة إصلاح أجسامنا، وهي خلايا محفزة، بمعنى أنها يمكن أن تتحول إلى أي نوع من الخلايا في أجسامنا.
    Ama birkaç insandan ya da küçük bir gruptan alınan hücrelere bakmak aslında tam olarak yeterli değil. Çünkü bir adım geriye çekilerek TED ولكن أليس كافيا أن تنظر فقط إلى خلايا لبعض الأشخاص أو مجموعة صغيرة من الناس، لأننا يجب أن نعود للوراء.
    Mesela, bir şahin deri hücresini, fibroblastını alıp uyarılmış pluripotent kök hücrelere dönüştürüyor. TED حيث سيأخذ، فلنقل، خلايا جلدية لصقر ماوبالتحديد خلية ليفية وسيحولها إلى خلاياجذعية مـستحثة متعددة القدرات
    Sizlere de şimdi açıklayacağım gibi, bu uygulamaların, genetik mühendislik için kullanılabileceğini ve hücrelere, kesimin yapıldığı alanlarda DNA'nın yapısını hassas bir şekilde değiştirebilmeleri için izin verdiğini fark ettik. TED وكما سأخبركم الآن لقد أدركنا أن ذلك النشاط يمكن أن يُوظف في هندسة الجينات للسماح للخلايا بأن تحدث تغييراً دقيقاً في في الحمض النووي في المواضع التي حصل عندها القطع.
    Ayrıca o yataklar hücrelere sürgülüdür. Open Subtitles أعتقد بأن هذه الأِسِرة ثابتة في الزنزانات
    Dün, bir arkadaşımın hücrelere götürüldüğünü izledim. Open Subtitles رأيت صديقاً يأخذ إلى الحبس الإنفرادي البارحه
    Bu suçluları tutuklayıp kara hücrelere atarak inancımızı korumanızı istiyorum. Open Subtitles أطلب أن تقوموا بحماية إيماننا وتقبضوا على هؤلاء المجرمين وتلقوا بهم فى الزنازين
    Ve ayrıca orada, günün her saati binanın altındaki soğuk ve pis beton hücrelere kapatılmış 800 kadar göçmen oluyor. TED وهي أيضاً في مكان، يوجد فيه حوالي ثمانمئة مهاجر محبوسين في زنزانات باردة وقذرة، تحت المبنى نفسه.
    Evet. Onu hücrelere götürdüler, onu cinayet girişimiyle suçluyorlar. Open Subtitles لقد اخذوها للزنزانة,‏ اتهموها بمحاولة القتل
    Listeyi hücrelere götür. Open Subtitles سَتَأْخذُ تلك العربة إلى غرف السجناء.
    Bizi ayrı hücrelere koyarlar, değil mi? Open Subtitles إنهم سَيَضِعونَنا في زنزانتين منفصلتين أليس كذلك؟
    Kemoterapötik bir ilaç aldığında, tüm bu hücrelere ulaşır. TED عندما تأخذ العلاج الكيميائي سوف يقوم بمهاجمة كل تلك الخلايا
    Sorun genlerimizin son kullanma tarihidir ve bu da hücrelere aktarıIır. Open Subtitles المشكلة هي جيناتنا لديها موعد إنتهاء التي يتم نقلها إلى خلايانا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus