"hızım" - Traduction Turc en Arabe

    • سرعتي
        
    • بسرعتي
        
    • بالسرعة
        
    Ve bu kez ne gücüm ne de hızım ona yardım edebilir. Open Subtitles وهذه هي المرة الوحيدة التي لا قوتي ولا سرعتي يمكن أن تساعدها
    Zamandaki hızım sayesinde sonsuza kadar taşın içinde hapsolmaktan kurtuldum. Open Subtitles فقط سرعتي انقذتنى من ان ادفن تحت الحجارة
    Sayılardaki hızım, sınıf başkanı olduğum onca yıl diorama da kazandığım ödüller, onlara hiçbirşey ifade etmiyor mu? Open Subtitles سرعتي في الحساب، سنواتي في مراقبة القاعة، الجوائز التي فزت بها، أذلك لا يعني لهم أي شيء؟
    Benim hızım sayılarla,[br]yıllarım koridor bekçiliği ile geçti Benim ödül kazanan diyorama'am var,[br]Bu onlar için hiçbirşey mi? Open Subtitles سرعتي في الحساب، سنواتي في مراقبة القاعة، الجوائز التي فزت بها، أذلك لا يعني لهم أي شيء؟
    Ses hızından daha hızlı olan hızım hakkında ne düşünüyorsun bakalım? Open Subtitles ما رأيك بسرعتي التي تتخطى الصوت؟
    Bulvar civarında süper hızım tükendi ve geri kalan yolu koşarak geldim. Open Subtitles كان علي قطع ثلث الطريق بالسرعة الخارقة و بقية الدرب قطعته هرولة
    Belki de hızım ve gücüm, yapabildiğim tüm şeyler, güneşten geliyorlar. Open Subtitles ربما سرعتي وقوتي و جميع قدراتي مرتبطة بالشمس
    Eve dönmeye çalıştım, ama hızım Colorado Springs yakınlarında gene kayboldu. Open Subtitles لقد حاولت الرجوع إلى البيت بأستخدام سرعتي ولكنها توقفت مرة آخرى عند ينابيع كولورادو
    hızım olsun ya da olmasın yardım edeceğim. Open Subtitles بغض النظر عما إذا كنت ديك سرعتي أم لا، لا بد لي من محاولة للمساعدة.
    Sen sakin ol. Bu benim her zamanki hızım. Open Subtitles على رسلك أنت، هذه سرعتي العادية.
    - Evet ama artık hızım yok Barry. Open Subtitles نعم، ولكن، باري، ليس لدي سرعتي.
    Buraya getirmek istememiştim ama hızım üzerinde çalışırken... Open Subtitles وهذا عن غير قصد ...لكني كنت أعمل على زيادة سرعتي و
    Öncelikle, hava hızım kendi kendine arttı. Open Subtitles أولا سرعتي في الطياران تزداد بإستقلالية
    Mark'a göre göreceli hızım ne Johanssen? Open Subtitles ما هي سرعتي النسبية لـ(مارك)، يا (يوهانسون)؟
    Günün, en rahat, en özel, en sıcak olması gereken zamanı, bir babanın oturup oğluna okuduğu zaman, isteklerin gladyatörvari savaşlarına dönüşmüştü; benim hızım ve benim...-- veya benim hızımla onun yavaşlığı arasında bir çatışma. TED وما كان ينبغي أن تكون اللحظة الأكثر استرخاءاً ، و الأكثر حميمية ، و الأكثر عطاءا في اليوم, عندما يجلس أب من أجل القراءة لابنه, أن تصبح بدلا من ذلك نوعاً من معركة الإرادات ؛ إصطدام بين سرعته -- أو، سرعتي و بطأه.
    - hızım yok. - Artık yok. Open Subtitles لا أتمتع بسرعتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus