| Bu duruma uyan bütün suçların tarihleri hızlandırıcının patlamasından bir ay sonraya dayanıyor. | Open Subtitles | جرائم متعددة من هذا النحو كل يعود تاريخها إلى شهر بعد الانفجار مسرع الجسيمات. |
| Bu parçacık hızlandırıcının nesi özel ki? | Open Subtitles | ما هو المهم بشان مسرع الذرات هذا على اي حال؟ |
| hızlandırıcının patlamasından sonra hırsızlığı bırakan küçük bir hırsızmış. | Open Subtitles | وكان اللص الوقت ضيق الذين توقفوا عن السرقة بعد الجسيمات انفجار مسرع |
| Barry ideal hıza ulaştığında hidrojen protonunu hızlandırıcının içine vereceğiz. | Open Subtitles | سنُطلق حيناها بورتون هيدورجين داخل المُسرع |
| hızlandırıcının patladığı gün trendeyken. | Open Subtitles | في القطار، بنفس يوم انفجار المُسرع. |
| Parçacık hızlandırıcının yapılmasına bizzat yardım etmişti patladığında o da bundan etkilenmişti. | Open Subtitles | لقد ساعد في الواقع على بناء المسرع الجزيئي وعند انفجاره تأثر أيضاً |
| Aslına bakarsanız parçacık hızlandırıcının patlayabileceğine dair uyarılmıştım. | Open Subtitles | أنني نبهت أن هناك إمكانية أن يفشل مسرع الجزيئات |
| - İkisi de uçak kazasından kurtulmuş hızlandırıcının patlamasından açığa çıkan karanlık madde ise ikisini birebir olarak aynı şekilde etkilemiş. | Open Subtitles | وكلاهما نجا من تحطم الطائرة وبعدها انطلقت المادة المظلمة، من إنفجار مسرع الجزيئات، وأثرت على كلاهما بنفس الطريقة |
| Gedikler kapatıldı. Bunun dışında hızcı olmanın tek yolu parçacık hızlandırıcının patlaması. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة لتصبح سريعًا هي من إنفجار مسرع جزيئي |
| Parçacık hızlandırıcının bana yaptıklarını düzelteceksin. | Open Subtitles | وكنت ستعمل إصلاح ما فعله بك مسرع الجسيمات لي. |
| Bu parçacık hızlandırıcının nesi özel ki? | Open Subtitles | ما المهم بشأن "مسرع الجزئيات" هذا على اى حال؟ |
| Sürprizki ne sürpriz. hızlandırıcının patladığı gece hem de. | Open Subtitles | مفاجأة، ليلة إنفجار مسرع الجزيئات. |
| Parçacık hızlandırıcının patladığı geceye dek. Evet. | Open Subtitles | حتى ليلة انفجار مسرع الجزيئات الخاص بك |
| Parçacık hızlandırıcının patladığı gece bana yıldırım çarptı. | Open Subtitles | ...نعم، إذًا لقد صعقني البرق ليلة انفجار مسرع جزيئي |
| - İkisi de uçak kazasından kurtulmuş ve hızlandırıcının patlamasından açığa çıkan karanlık madde ise ikisini birebir olarak aynı şekilde etkilemiş. | Open Subtitles | كِلا الأخوين نجا من تحطم الطائرة وبعدها انطلقت المادة المظلمة، من إنفجار مسرع الجزيئات، وأثرتعلىكلاهما.. -بنفس الطريقة .. |
| Bu gece hızlandırıcının çalıştırılmasını izleyecek misin? | Open Subtitles | هل ستُشاهد تشغيّل المُسرع الليلة؟ |
| Hartley, hızlandırıcının patlayabileceği konusunda uyarmıştı beni. | Open Subtitles | حذرني (هارتلي) أنه هناك بالفعل فرصة أن المُسرع قد ينفجر. |
| Ronnie, patladığında hızlandırıcının içinde ölmüştü. | Open Subtitles | (روني) تبخر داخل المُسرع عندما انفجر. |
| hızlandırıcının patlamasında hücrelerinizin maruz kaldığı enerjiyle atomlarınızı bombardıman edecek bir fizyon cihazı. | Open Subtitles | مجزئ كمي، إنه جهاز انشطار مصمم لاعطار ذراتك طاقة مماثلة لما تعرضت له ليلة انفجار المسرع الجزيئي |
| Şuraya bakın. Bu duruma uyan bütün suçların tarihleri hızlandırıcının patlamasından bir ay sonraya dayanıyor. | Open Subtitles | انظر إلى هذا، جرائم متعددة يعود تاريخها إلى شهر بعد انفجار المسرع الجزيئي |
| Biliyorum. Parçacık hızlandırıcının senden bir şeyler aldığını biliyorum. Ama karşılığında sana bir şey de verdi. | Open Subtitles | أعلم أن المسرع أخذ منك شيئاً ذاك اليوم لكنه بالمقابل أعطاك شيئاً آخر |
| 16 kilometrelik bir alana yayılan hızlandırıcının 10. kilometresi. | Open Subtitles | هذا هو الميل السّادس من المسارع ذي الأميال العشرة |