Büyüiks, işleri hızlandıracak bir iksirin yok mu? | Open Subtitles | بانوراميكس ، ألا يوجد عندك أيّ جرعة سحرية لتسريع الأمور؟ |
Umarım birini tanımak için gereken süreci hızlandıracak bir yol vardır, Anlarsın ya? | Open Subtitles | أتمنى لو كان هناك طريقة لتسريع معرفتك بشخص, كما تعلم ؟ |
Belki şimdi siz bana New York'a dönmemi hızlandıracak bir hikâye anlatırsınız. | Open Subtitles | ربما يمكن أن تقول لي قصة الآن من شأنها أن تعجل بعودتي إلى "نيويورك". |
Karaciğer kanseri beni öldürecek. Sigara bunu çok az hızlandıracak. | Open Subtitles | سرطان الكبد سيقتلني، التدخين سيعجّل من العمليّة فحسب |
Bu icat, grip aşıları hazırlanış şeklini büyük oranda hızlandıracak ve muhtemelen binlerce hayat kurtaracak. | TED | مما يسرع الطريقة التي يُنتج فيها لقاح الإنفلونزا. مما سيحفظ الآف الأرواح. |
Yeni üretim devrimi, bu gelişmekte olan ekonomilerin dönüşümünü yerel tüketime güdümlü bir modele doğru hızlandıracak. | TED | ثورة التصنيع الجديدة سوف تسرع عملية الإنتقال لتلك الاقتصادات الناشئة إلى نموذج مرتبط بالاستهلاك المحلي |
Ayrıca aradığın cevapları buluşunu hızlandıracak bir pozisyona geleceksin. | Open Subtitles | بالإضافة إلى هذا، أطن أن موقعاً لك هنا سيسرع من وثيرة حصولك على الأجوبة. هل تشيرين إلى "النمط"؟ |
İnsan beyninin gelişimini hızlandıracak bir teknoloji geliştiriyoruz. | Open Subtitles | بأننا نعمل علي تطوير تكنولوجيا لتسريع تطور الدماغ البشري ؟ |
Yapabileceğimiz ikinci şey verilere daha yakından bakmak ve bu süreci hızlandıracak fırsatları ya da tersine çevirebileceğimiz olumsuz eğilimleri görmek. | TED | الأمر الثاني الذي نستطيع فعله هو التعمق أكثر في المعلومات التي نملكها واكتشاف أي فرصة سانحة لتسريع عملية التقدم أو أي ثغراتٍ بإمكاننا تفاديها. |
Bir diğer önemli konu da, bü süreci hızlandıracak bu harika enstitünün yanısıra ona verilecek yön, ki bu da tıbbın artık dijital hale geldiğini kabul etmekle mümkün. | TED | و الأمر الآخر المهم، بخلاف الحصول على هذه المؤسسة الرائعة لتسريع هذه العملية هو التوجيه ، وهذا طبعا يرتكز على أن الطب صار رقميا. |
Ve bizimki gibi beyinlerin konektoumunu bulmak için konektomları bulmamızı hızlandıracak daha sofistike ve otomatik teknolojilere ihtiyacımız var. | TED | و لإيجاد الشبكة العصبية لمخ مشابه للمخ البشري نحن في حاجة إلى تكنولوجيا أكثر تعقيدا، تعمل آليا لتسريع عملية إيجاد الشبكة العصبية. |
Chance içeride çünkü Guerrero pişman olacağı bir şey yapmadan önce, işlemi biraz hızlandıracak bizim için. | Open Subtitles | تشانس في الداخل-- حسنا , انها نوع ما لتسريع الامور بالنسبة لنا وقبل ان يفعل غيريرو شيء يندم عليه |
Belki şimdi siz bana New York'a dönmemi hızlandıracak bir hikâye anlatırsınız. | Open Subtitles | ربما يمكن أن تقول لي قصة الآن من شأنها أن تعجل بعودتي إلى "نيويورك". |
Canımı yakmak bunu hızlandıracak mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن إيذائي سيعجّل هذا التحقيق؟ |
Paylaşmak Catherine'in test sonuçlarını hızlandıracak mı? | Open Subtitles | هل سيعجّل البوح بنتائج فحوصات (كاثرين)؟ |
Bu, iyileşmeni hızlandıracak. | Open Subtitles | -هذا سيعجّل عملية الشفاء . |
Sana iyileşmeni hızlandıracak bir şey verdim. | Open Subtitles | ..ولقد اعطيتك شىء يجب أن يسرع من عملية الشفاء |
Ve bu süreci hızlandıracak herhangi bir şey, duruşmanın iptali bile, adaletin sağlanması için daha uygun olacaktır. | Open Subtitles | واي فعل يسرع هذه العملية حتى ان كان الغاء جلسة الاستماع سيكون هذا أفضل للعدالة |
İyi halledersem de, hepsi yüksek 4 dolayısıyla bu artışımı hızlandıracak. | Open Subtitles | و إن ابليت حسناً، جميعهم مع تقييم في اعالي الاربعة لذا هذا يسرع قوسي |
Ya da bir uydunun yörüngeden çıkmasını hızlandıracak bir teknolojiye sahip olması gerekse? | TED | أو ربما يجب على القمر أن يحتوي على تقنية تسرع من عملية إخراجه من المدار. |
Çürümelerini hızlandıracak. | Open Subtitles | سيسرع مِن عملية التحلل |