"hızlandırmak için" - Traduction Turc en Arabe

• لتسريع
• ليسرع
• للإسراع من
• الأعشاب لتحسين

Az önce süreci hızlandırmak için biraz oktokoral diterpenoid'le besledim ve...
حسنا، أنا فقط أطعمتهم بعض ديتيربينويد أوكتوكورال لتسريع العملية، و أوه

Bu süreci hızlandırmak için yapabileceğimiz bir şey yok mu?
هل هناك أي شيء يمكننا القيام به لتسريع هذا الأمر؟

Çürümeyi hızlandırmak için cesedi lale bahçesinde eksanguinatladıktan sonra onu plastik sargıyla kapattım.
عبئته بلاستيكياً بعدما قُمت بوضع جُثته في حديقة نبات الخزامى لتسريع مُعدل التحلل

Mühendisler ve bilim insanları bu doğal süreci hızlandırmak için paha biçilmez bir iş çıkarıyor olsalar da pek yeterli olmuyor.
وبالرغم من عمل المهندسين والعلماء النفيس لتسريع هذه العمليات الطبيعية، إلا أن هذا ببساطة ليس كافيًا.

İnsanlar genetik çalışmalara rekor sayıda katkıda bulunuyor. Bilim insanları ilerlemeyi hızlandırmak için birbiriyle data paylaşımında bulunuyorlar.
يساهم الناس في الدراسات الجينية بأعداد قياسية، والعلماء حول العالم يشاركون البيانات مع بعضهم البعض لتسريع التقدم.

İşbirliği gerektiren bir zorluk ki bu nedenle araştırma faaliyetlerini hızlandırmak için açık bir toplum yaratıyoruz.
إنه تحدي بحاجة إلى التعاون، وهو السبب في أننا نعمل على خلق مجتمع مفتوح لتسريع النشاطات البحثية.

İşleri hızlandırmak için birilerine haber uçurmamı ister misin?
أتريدني أن أتحدث لأجلك لتسريع الأمور لك؟

İtalya'da işler böyle yürür bürokrasiyi hızlandırmak için.
بالطريقه التي تتبعها إيطاليا لتسريع البيروقراطية

Bay Maddad da kabul etti, işleri hızlandırmak için size söyledim, Jeanne'ı bulmak için buradayız.
السيد مقداد من لطفه، قدم لنا يد لتسريع الامور قلت لك، جين، لقد جئنا من أجل جان

Konularda hızlandırmak için ve Charmed Ones dürüst tutmak için -
لتسريع الأمور و إبقاء .. المسحورات صادقات

İlk planımızı olayları hızlandırmak için biraz değiştirdik.
عدّلنا الخطة الأصلية قليلاً لتسريع الأمور

Allison, saygısız davrandığım için özür dilerim, ama sence de sakıncası yoksa keseye patlatmamız ve doğumu hızlandırmak için ilaç vermemiz hayati.
اليسون , انا اعتذر عن تصرفي ولكن اذا ما كان لديكي مانع انه من المهم اعطائك بعض الادوية لتسريع الولادة

Tahliye sürecini hızlandırmak için, kimlik belgelerinizi hazır bulundurun.
لتسريع عملية الإخلاء جهزوا بطاقاتكم فوراً.

hızlandırmak için bir şey yapabilir miyim?
هل هنالك شئٌ ما يمكنني فعله لتسريع الأمر ؟

Barış sürecini hızlandırmak için başımın üzerinde ayakkabıyla çekilmiş fotoğrafımı gönderebilirdim.
لربما أرسل لهم صورة شخصية أرفع بها حذاءًا فوق رأسي لتسريع المصالحة

Vajinal kanaldaki genişlemeyi hızlandırmak için kullanılıyor.
صحيح يوضع بالقناة المهبلية لتسريع عملية التمدد

hızlandırmak için Tergazyme ekledim.
قريباً، أضفت مطهّراً بالأنزيمات لتسريع العملية.

Bize göre bu tarikat süreci hızlandırmak için ölüme yakın bir deneyim yaşatıyor.
نعتقد أن هذه الطائفة وجدت طريقة لتسريع ذلك من خلال التجارب القريبة من الموت

O zaman bu ek parça... büyümeyi hızlandırmak için konulmuş, elektromanyetik bir alet olabilir.
؟ جهاز مغناطيسي كهربائي وضع ليسرع النمو

Süreci hızlandırmak için sizi eşleştirdik.
لذا شاركنا كل منكم مع متدرب آخر للإسراع من عملية إجراءات التدوين

Kan dolaşımını hızlandırmak için alıyor.
يشعر ببرودة في قدميه ولا يستطيع النوم، ويتناول الأعشاب لتحسين الدورة الدموية.