Çok daha hızlı sürüp kendi hızlarını ya da diğer araçların hızlarını arttıracak makul girişimlerde bulunabilirler. | TED | حينها تستطيع المركبات القيادة بسرعة واتخاذ اي مبادرات منطقية للزيادة من سرعتها أو سرعة المركبات المجاورة لها. |
Eğer şu anki hızlarını ve yönlerini değiştirmezlerse, iki hafta içinde gezegenimizde olacaklar. | Open Subtitles | لو حافظت على سرعتها و إتجاه سيرها فستكون هنا خلال أسبوعين |
hızlarını tamamen almışlar, sana söyleyeyim. | Open Subtitles | إنهم واقعون تحت تأثير سرعتهم اللعينة، أقول لك |
Eğer şu anki hızlarını ve yönlerini değiştirmezlerse, iki hafta içinde gezegenimizde olacaklar. | Open Subtitles | إذا ما حافظوا على سرعتهم واتجاههم فسيصلون لكوكبنا في غضون أسبوعين |
Kepler her şeyi denedi. Gezegenlerin hızlarını değiştirdi. | Open Subtitles | جرب كبلر كل شيء قام بتنويع سرعات الكواكب |
Bu hormonlar çoğu vücut hücresini ziyaret eder ve bu hücrelerin enerjiyi ne kadar çabuk kullandığını ve çalışma hızlarını etkiler. | TED | ينتقل هذان الهرمونان إلى معظم خلايا الجسم، حيث يؤثران على مدى سرعة استهلاك تلك الخلايا للطاقة، ومدى سرعة عملها. |
Bulutun iki nokta arasında aldığı zaman ve mesafeyi ölçerek bilim insanları onların saatteki hızlarını hesaplar. | Open Subtitles | بقياس الوقت والمسافة التي تقطعها السحب بين نقطتين يسمح للعلماء بحساب سرعتها |
Ama bunun yerine benim önerim hemen hızlanmaya başlayıp, hızlarını koruması ve daha da hız kazanmaları. | Open Subtitles | أن تبدأ بالإسراع الفوري، لتحافظ على سرعتها وزيادة أكثر |
hızlarını değiştirmek için başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | نريد طريقة أخرى لتغيير سرعتها |
hızlarını da göz önünde tutmalıyız. | Open Subtitles | وهذا ما يسبب سرعتها. |
hızlarını 80 km altına düşürmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أخفض سرعتهم إلى أقل من ثمانين ميلا بالساعة |
- Ki bu da bize kesin hızlarını verir, tahmini değil. - 15.38 knot 20 değil. | Open Subtitles | ـ والذي يمنحنا سرعتهم الدقيقة وليس تخميناً. |
hızlarını artırdılar. Yakalamak için çok ağırız. | Open Subtitles | -لقد زادوا من سرعتهم ياسيدى ,نحن ثقيلون جدا للحاق بهم |
Neptün'ün üzerinde rüzgar hızlarını görüyoruz. | Open Subtitles | نرى سرعات الرياح على نيبتون |
Bu gökadaların süratlerini, çizgisel hızlarını ölçebilir ve bu kümede ne kadar madde olduğunu hesaplayabiliriz. | TED | وبإمكاننا قياس سرعة المجرات ، السرعة المدارية ، وبالتالي معرفة كمية الكتلة التي في هذا التجمع. |
Uçuş hızlarını atmosferde yaptığı izi görmüş olabilirler. | Open Subtitles | من المحتمل أن تكون سرعة طيرانهم قد سببت نوعاً من الإزاحة الأيونية في الفضاء الخارجي |