"hafızasını" - Traduction Turc en Arabe

    • ذاكرته
        
    • ذاكرتها
        
    • ذاكرة
        
    • الذاكرة
        
    • ذكريات
        
    • ذكرياته
        
    • للذاكرة
        
    • ذكرياتها
        
    • ذاكرتهم
        
    • الذاكره
        
    • ذكرياتنا
        
    • بالذكريات
        
    Tahminimizce, Clark'a bunu yapan çocuk hafızasını sildirmek için bir tür tedavi görüyor. Open Subtitles أعتقد أن الشاب الذي فعل هذا بكلارك يخضع لعلاج ما لكي تمحى ذاكرته
    Kim bilir, belki büyük bir doz hafızasını tekrar silebilir. Open Subtitles ومَن يدري، قد تمحو الجرعة الكبيرة ذاكرته كلها من جديد
    Bende kalması hafızasını geri kazanması için... hastanede kalmasından daha faydalı olacaktır. Open Subtitles فقط رأيت أن منزلي سـيكون أفضل مكان لاستعادة ذاكرتها بعيدا عن المستشفى
    Kağıdın bu hafızasını kullanarak alıcıya kartı tecrübe etmesi yoluyla rehberlik edebiliyordum. TED كنت قادرة على استخدام ذاكرة المواد لأقود المتلقي عبرالبطاقة لتجربة ذلك الشعور.
    Sorunlar, aslında, bu gibi durumlarda insan hafızasını ilgilendiren, onlarca yıllık çok çeşitli araştırmalardan geliyor. TED المشكلة في هذا النوع من القصص تأتي متكررة خلال عقود من البحث العلمي متضمنة الذاكرة البشرية
    Başkan'ın hafızasını nasıl yitirdiğini görünce kendini dizginleyip, duygularını bastırarak her şeye bir başına katlanman çok üzücü. Open Subtitles أشعر بالآسف علي ضياع ذكريات الرئيس جو لكن عليكِ أن تتماسكي و تخفي مشاعركِ في قلبكِ . و تتحملي كل شيء لوحدكِ
    Doktorların, hafızasını yerine getirmemiz için çabalamamız gerektiğini söylediğinde dehşete kapıldım. Open Subtitles عندما أخبرني الطبيب أنه علينا التعاون معه لاسترداد ذاكرته كنت مرعوبة
    İşte tarih böyle ilerler; hafızasını, kulaklarını tıkar gibi tıkayarak. Open Subtitles بتلك الطريقة يتقدم التاريخ مغلقا ذاكرته كما يغلق الشخص أذن الشخص الآخر
    Hatırlamazsa, Kayıp Çocuklar hafızasını yerine getirecek. Open Subtitles ولو لم يفعل ، هؤلاء الاطفال الضائعين سينعشون ذاكرته
    Baban kısa süreli hafızasını 1972 de kaybetti. Open Subtitles أبوكِ عندما إنفجرت ذاكرته على المدى القصير في عام 1972م
    Şimdi tüm hafızasını geri kazandı, sıradaki ne? Open Subtitles الان بعد أن استعاد ذاكرته كلياً، ماذا بعد هذا؟
    Geçmişte gittiği yerlere giderse, hafızasını tetikleyecek bir şey gördüğü an hatırlamaya başlıyor. Open Subtitles حينما يكون فى موقف مماثل أو أنعش شخص ذاكرته فإنه يتذكر
    Annem kısa süreli hafızasını kaybediyordu ama genç olduğu yılları hatırlamakta daha iyiydi. TED كانت والدتي تفتقد ذاكرتها قصيرة المدى ولكنها تذكرت بشكل أفضل سنوات الصبا
    Ve bunun yanında, eğer onu alırsan, hafızasını geri getiremezsin. Open Subtitles و علاوةً على ذلك، حتى إن أخذتها معك لا يمكنك إعادة ذاكرتها
    Bu alet hafızasını siliyor, sen de yenisini mi koyuyorsun? Open Subtitles اذا فقط تومض هذا الشئ ويمحو ذاكرتها, وتقوم بإنشاء واحدة أخرى؟
    Kötü bir ikiz ortaya çıkacak ya da biri hafızasını kaybedecek diye bekliyordum. Open Subtitles كنت أنتظر توام شرير أو ان يصاب أحد بفقدان ذاكرة او ما شابه
    İşte bu önemi ayırt edebilme fillerin hafızasını yineleme ile öğrenmenin ötesinde karmaşık ve uyum sağlamaya açık yapıyor. TED إمكانية تمييز هذه الأهمية تجعل من ذاكرة الفيل ملكة معقد وقابلة للتكيف إلى ما وراء التلقين والاستظهار.
    Genç bir adamın hafızasını, arada sırada yenilemek gerekir. Open Subtitles هناك أوقات يُنصح فيها بإثارة ذاكرة الشاب.
    Çocuk konseri piyanisti olduğundan kas hafızasını geliştirmek için inanılmaz bir yeteneği vardı. TED كطفلة تعزف على البيانو في الحفلات اكتسبت قدرة كبيرة لتطوير عضلات الذاكرة.
    Çocuklarımızın büyümesinden, anne-babamızın yavaşlayan temposundan, lösemi, hafızasını kaybetmiş ve enfeksiyon kapmış babamızdan konuştuk. TED تحدثنا عن نشأة أطفالنا وعن تباطئ وتيرة والدينا، ووالدنا الذي يعاني من سرطان الدم، وفقدان الذاكرة والالتهاب.
    Birbirimizin hafızasını paylaşıyoruz. Onu Ütopya'ya göndermiştin. Open Subtitles نحن نتشارك ذكريات بعضنا وأنتِ من أرسلنا إلى يوتوبيا
    Sanırım bu madalyon onun hafızasını yükledi. Open Subtitles أعتقد بأن الميدالية تربطني بجميع ذكرياته
    Yani, demek istediğim, başında çok ciddi bir yarası var hafızasını kaybetmiş olabilir. Open Subtitles أجل، أعني لقد عانى من إصابات قوية بالرأس ربما أدت إلى فقدانه للذاكرة
    Çok zekileşmiş ama hafızasını kaybetmeye başlamıştı. Open Subtitles ارتفع معدّل ذكائها، وكانت ذكرياتها تمحى.
    İnsan travma geçirirse hafızasını bile kaybedebilir. Open Subtitles يُمكن للناس أن يفقدوا ذاكرتهم إن أُصيبوا بصدمة كبيرة.
    Sana yalan söyleyip adam öldüren hafızasını kaybetmiş sevgilini mi? Open Subtitles أم صديقك فاقد الذاكره الذي يكذب أو كما تعلمين، يقتل؟
    Bu yazdığın ve hepimizin hafızasını yok eden program. Open Subtitles ذلك هو البرنامج الذي برمجتِه وقد محى ذكرياتنا كافة.
    Hiçbir şey hatırlamıyor. Doktor etkili bir uyarıcının hafızasını canlandırabileceğini söyledi. Open Subtitles حسناً، تقول الطبيبة أنّ بعض التحفيز يمكن أن يهرول بالذكريات للعودة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus