"hakkında endişelenme" - Traduction Turc en Arabe

• لا تقلق بشأن
• لا تقلق حول
• لا تقلقي بشأن
• تقلق بشأنها
• لا تقلق بخصوص
• لا تقلق حيال
• لا تقلقي حول
• لاتقلق بشأن
• لاتقلق حول ذلك
• لا تقلق على

- Sanırım bu sadece kötü bir zamanlama. - Bu konu hakkında endişelenme.
مجرد توقيت سيىء باعتقادي لا تقلق بشأن ذلك

Mayalıların boku hakkında endişelenme Ailene odaklanmak zorundasın
لا تقلق بشأن عصابة المايا , انت بحاجة للتركيز على عائلتك

Onun hakkında endişelenme, oğlum. Çoktan kefaletle çıktı bile.
لا تقلق حول ذلك, يا بني, لقد خرج قبل قليل بالكفالة

Para hakkında endişelenme, sadece git. - Her neyse, bu gece yapıyoruz, tamam mı?
لا تقلقي بشأن المال ارحلي فقط- ...على اي حال سنقوم بذلك الليله- هل هذا مفهوم؟

Onun hakkında endişelenme. Benim çok iyi bir arkadaşımdır.
لا تقلق بشأنها انها صديقة عزيزة عندي

Tişört hakkında endişelenme kardeşim. Nasıl giyiniyorsan öyle.
لا تقلق بخصوص القميص, يا أخي فليس هذا ما قد يجذبها

Bunun hakkında endişelenme. Acelen olduğunu söylerim.
لا تقلق حيال ذلك فقط سأخبرهم بأنك إضررت للرحيل

Kariyerim hakkında endişelenme.
لا تقلقي حول عملي

Kardeşim hakkında endişelenme tamam mı?
لاتقلق بشأن أخي ، حسنٌ ؟

Kızınla ilgili olay hakkında endişelenme.
لاتقلق حول ذلك الشيء مع بنتك ، ليست أخبارا

Bu konu hakkında endişelenme, senin komiseri öldürmediğini ispatlayacağım.
لا تقلق بشأن القضية سأثبت أنك لم تقتل الضابط

- Bunun hakkında endişelenme. - Kaoslardan sıyrılmayı başarır.
لا تقلق بشأن ذلك - لا ، انها تنمو بقوة على الفوضى -

- Daryl ve onlar hakkında endişelenme. Onların eline geçecekler.
- لا تقلق بشأن داريل ومن معه أنهم سيلقون ما يستحقونه

Sen benim adamlarım hakkında endişelenme. - Onlar bana sadıktır.
لا تقلق بشأن رجالي، إنهم أوفياء لي.

Adam'ın ailemizle geçinmesi hakkında endişelenme.
لا تقلق حول كيفية إعتياد آدم على العائله

Sorun değil. Elimizde fazlasıyla var. Onun hakkında endişelenme.
لا بأس لدينا الكثير للاستمرار لا تقلق حول ذلك

O konu hakkında endişelenme.
لا تقلقي بشأن ذلك

Penn State hakkında endişelenme.
لا تقلقي بشأن جامعة "بنسلفانيا"

Hayır, hayır onun hakkında endişelenme.
لا, لا تقلق بشأنها

Franklin, dostum, o adam hakkında endişelenme bile.
-أبعدت ذلك الشيء إلى (فرانكلين)؟ -فرانكلين)، يا صاح، لا تقلق حيال ذلك الشخص)

Aracının üzerinde ne olduğunu öğren, tur zamanların hakkında endişelenme
لذا لاتقلق بشأن أوقات الجوله.

Bu kahrolası konu hakkında endişelenme.
لا تقلق على أي شيء لعين