Bak, geceydi... sen bana makine hakkındaki her şeyi anlatırken. | Open Subtitles | اسمع، تلك الليلة كانت لقد قلت لي كل شيء عن الآلة |
Siz birbiriniz hakkındaki her şeyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما يا شباب تعرفان كل شيء عن بعضكما البعض سأعلمك |
Buradan başlıyorum işte. Senin hakkındaki her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أبدأ وحسب هنا أريد أن اعرف كل شيء عنك |
Bam, bam. Şerif, dinle beni! Sweet ve Devereau hakkındaki her şeyi biliyorlar. | Open Subtitles | شريف , استمع لى , انهم يعرفون كل شئ عن سويت و ديفرو |
Tony evrak izi süreceksin. Onun hakkındaki her şeyi bilmeliyim. | Open Subtitles | أنت جد جميع ملفاته أريد أن أعرف كل شيء عنه |
Yollar hakkındaki her şeyi bilirim. | Open Subtitles | أعرف كلّ شيء عن الباحات العامة |
Çünkü ofis kızları herkes hakkındaki her şeyi bilir. | Open Subtitles | لأنّ عاملات المكتب يعرفن كل شيء عن كل شخص. |
Böylesine büyük bir anlaşmada bir kişi hakkındaki her şeyi bilmek isterim. | Open Subtitles | أتفاق كبير من هذا النوع, يجب أن أعرف كل شيء عن الشخص المقابل |
- Deden hakkındaki her şeyi biliyorum. Onu hissettim. O bir şeytandı. | Open Subtitles | أعرف كل شيء عن جدك, لقد أحسست به لقد كان شيطانً |
Bu yüzden, endüstriyel ölçekli piller, elektrik şebekesi, yenilenebilir enerjiler ve bunların ekonomisi ile bunun makul bir teklif olup olmadığı hakkındaki her şeyi öğrenmeye çalışarak bir hafta geçirdim. | TED | لذا، أمضيتُ أسبوعاً أحاول تعلم كل شيء عن البطاريات ذات النطاق الصناعي وشبكة الكهرباء والطاقة المتجددة والاقتصاد في كل هذا وإذا ما كان هذا اقتراحاً ممكناً. |
Meredith Johnson hakkındaki her şeyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | انت تعرف كل شيء عن جونسون ميريديث. |
hakkındaki her şeyi bilmek isteyecekler. | Open Subtitles | وسوف أكتب قصة عنك الجميع يريدون أن يعرفوا كل شيء عنك |
Raporun, hakkındaki her şeyi anlatıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرنا ما التقرير التعلق بك كل شيء عنك |
Senin hakkındaki her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | كيف عرفت بأن هذا إسمي ؟ أنا أعرف كل شيء عنك |
Yeni bir veri. Her şeyi, hakkındaki her şeyi istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | بعض المدخلات الجديدة.كل شئ كل شئ عن هذا الرجل,مفهوم؟ |
Rebecca hakkındaki her şeyi bilirdin sen. | Open Subtitles | "لا داع لذلك يا "دانى "أنكِ تعرفين كل شئ عن "ريبيكا |
O yüzden onun hakkındaki her şeyi bilmeliyim. Üzerinde çalışıyorum da. | Open Subtitles | فيجب أن أعرف كل شيء عنه وأنا أعمل على تحقيق هذا |
Bromley'le konuştum, hakkındaki her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع Bromley. أَعْرفُ كلّ شيء عن أنت. |
Çok doğru. Ben oyum ve hakkındaki her şeyi biliyorum. Karısı bile değilsin. | Open Subtitles | هذه صحيح ، اٍننى هى ، و أنا أعرف كل شئ عنك ، أنت لست زوجته |
Onun hakkındaki her şeyi bilmen gerekir. Buna güvenlik araştırması denir. | Open Subtitles | عليكِ أن تعلمِ كل شيء عنها " هذا يسمي " التدقيق |
Hayır. Linda ile konuştum, Winston Burr hakkındaki her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لا، انا تحدثت الى ليندا وهي اخبرتني بكل شيء عن وينستن بر |
O güzel bayan hakkındaki her şeyi öğrendim. | Open Subtitles | لقد عرفت كل شىء عن المرأة الجميلة |
Clam hakkındaki her şeyi seviyorum. | Open Subtitles | هذا هو كل شيء حول إذا هو حانة المحارة , أنا أحب ذلك |
Gizli kaynağınız hakkındaki her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شييء عن مصادرك السرية. |
Senin hakkındaki her şeyi öğrenmelerini sağlayacağım. | Open Subtitles | سأتأكد بأنهم يعرفوا كل شئ عنكِ |
T1 hakkındaki her şeyi biliyorum; o lanet şeyi tasarlayanlardan biriyim. | Open Subtitles | أعرف كل شيء بشأن "تي 1"؛ لقد ساعدتُ في تصميم البرنامج اللعين |
hakkındaki her şeyi, hayatında olan biten her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كل شيء عنكِ ومالذي يجري بحياتكِ |
Garcia, Stacy Ryan hakkındaki her şeyi istiyorum. | Open Subtitles | -جارسيا)، أحتاج إلى كل ما لديكِ عن (ستايسي راين) ) |