Biliyor musun, haklılardı. | Open Subtitles | إنهم محقون أتعلم |
Bence haklılardı. | Open Subtitles | في رأيي،هم محقون |
Bunun bir kalp krizi olduğunu söylediler. Ve sanırım haklılardı. | Open Subtitles | قالوا بأنها ماتت بسبب نوبةٍ قلبيه و أظنهم كانوا على حق |
Konuştuklarını bir duysaydın... İşin kötüsü haklılardı. | Open Subtitles | كان يجب أن تسمعهم لقد كانوا على حق |
Tabii ki haklılardı. Peşini bırakmalıydım. | Open Subtitles | بالطبع كانوا محقين كان عليّ أن أتخلى عنها |
Diğerleri gibi kaç. haklılardı. Ben dolandırıcıyım. | Open Subtitles | اهربي بعيداً مثل باقيهم كانوا محقين أنا محتال |
haklılardı. | Open Subtitles | إنهم محقون |
Öğrenciler haklılardı. Dünya burada büyük aileye ve kısa yaşam süresine sahip bir küme ülkeden | TED | الطلاب كانوا على حق. العالم كان عبارة عن -- العالم كان عبارة عن, مجموعة من البلدان - هنا -, مع عائلات كبيرة وحياة قصيرة: العالم النامي. |
Belki de haklılardı. | Open Subtitles | ربما كانوا على حق في ذلك |
Belki de haklılardı. | Open Subtitles | ربما كانوا على حق |
- Belki de haklılardı. - Kimler? | Open Subtitles | ربما كانوا على حق من؟ |
Belki haklılardı. Belki de aşk yeterli değil. | Open Subtitles | ربما كانوا على حق |
haklılardı da. Kelle başı 10 bin. | Open Subtitles | كانوا محقين أيضاً هذه عشرة للواحد |
Ve bu çocuk için haklılardı. | Open Subtitles | و هؤلاء كانوا محقين |
Ama bu kez haklılardı. | Open Subtitles | لكن هذة المرة كانوا محقين. |