| Belki de Haklısınız. Dikkatli olmanızı umalım. | Open Subtitles | أنت محق على الأرجح و لكنى أتمنى أن تكون حريصا |
| Teorik olarak, Haklısınız... ama bu onların umurunda değil. | Open Subtitles | نظرياَ أنت محق في كلامك ولكنهم غير راضين بالأمر الواقع |
| Haklısınız efendim. Kontrol edilmezse böyle şeyler yayılabilir. | Open Subtitles | أنت على حق يا سيدي هذا الشيء يمكن أن ينتشر إذا لم يكتشف مبكرا |
| Çok Haklısınız. Aramızda kalsın bu. | Open Subtitles | أنت محقة تماماً, علينا أن نبقي ذلك سراً لأنفسنا |
| İstediğimizle sevişmeyi oynamak olarak adlandırıyorsanız Haklısınız. | Open Subtitles | لو هتسمي النوم مع اي شخص سنختار اللعب، اذن أنت صحيح. |
| Evet efendim. Bu konuda Haklısınız. Sadece altı gün sürdü. | Open Subtitles | نعم سيدي،بالتأكيد أنت محق بذلك لقد استغرقني الأمر 6 أيام فقط |
| Neden yalan söylüyorsun? Haklısınız! | Open Subtitles | أنت محق ، لست افرّش أسناني لست أفرّش أسناني |
| Çok teşekkür ederim bay Mohra, Haklısınız. Önemli olmayabilir. | Open Subtitles | حسناً ، شكراً جزيلاً سيد مورا أنت محق قد لا يكون امرا مهما |
| Haklısınız. Açılış gecesine dek beklesek daha iyi. | Open Subtitles | نعم، أنت محق يجب أن ننتظر حتى ليلة الإفتتاح |
| Evet, Haklısınız. Açılış gecesine kadar beklemeliyiz. | Open Subtitles | نعم، أنت محق يجب أن ننتظر حتى ليلة الإفتتاح |
| Haklısınız. Kararlarımı kendim vermeyi öğrenmeliyim. Teşekkürler efendim. | Open Subtitles | أنت محق ,يجب أن أتعلم كيف أختار معاركي شكراً لك سيدي |
| Ona göz kulak olmakta Haklısınız, Bay Cruchot. Bu yaşta bir kız, hele burada, baykuşlara yem olur. Sakin ol anne. | Open Subtitles | أنت على حق لمُرَاقَبَتها انه خطرُ للبناتِ الشاباتِ، هنا |
| Çok Haklısınız, Bay Bond. Canlı olarak daha değerlisiniz. | Open Subtitles | أنت على حق ، يا سيد بوند تساوى أكثر لى و أنت حى |
| Çok Haklısınız. Zamanınızı daha iyi değerlendirmişsiniz. | Open Subtitles | أنت على حق تماما ,لقد أستثمرت وقتك فى أشياء أفضل |
| Haklısınız. Biz Elders almak zorunda. Onlar yardımcı olabilecek tek olanlardır. | Open Subtitles | أنت محقة ، يجب أن نحضر الكبار ، هم . الوحيدين الذين يستطيعون أن يساعدوا |
| Belki de Haklısınız ama ben onun hayatta olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ربما أنت صحيح لَكنِّي كُنْتُ أَعتقدُ بأنّه كَانَ حيَّ |
| Tamam, dinle, Haklısınız. Değildi. Ama tamam, seni kırmak istemedim? | Open Subtitles | نعم ، اسمعي ، أنتِ محقة ، ليس حادثاً لكن أنا لم أقصد أن أؤذيكِ ، حسناً ؟ |
| En azından o kısmı için Haklısınız. | Open Subtitles | حسناً، أنت مُحق حول تلك الجزئيّة على الأقل. |
| Ama konuşma tarzım üstünde çalışmam gerekiyor, Haklısınız. | Open Subtitles | لكن يجب أن أحسِن من طريقتي في الكلام, انت محق |
| Ve tabii ki, herkes anladı. Herkes "Evet, tabii ki, tamamen Haklısınız. | TED | وطبعا قال الجميع .. نعم حتما انت على حق |
| Eğer katı çekerseniz, siz Haklısınız ve oyun randevuları konusunda endişelenmeye gerek yok demektir. | Open Subtitles | و إن سحبتم مادة صلبة تكونون محقين و لا قلق على مواعيد اللعب |
| - Çok Haklısınız. Ne kadar haklı olduğunuzu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | نعم انت على صواب انت لاتدرك كم حديثك صحيح |
| Haklısınız. Haklısınız. Kanıtım yok. | Open Subtitles | أنتَ محقّ، أنتَ محقّ أجل ، هذا صحيح |
| Çok Haklısınız çünkü müvekkilimin burada işi bitti. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ مُحقة بكل تأكيد لإن مُوكلتي هُنا فرغت من التحدث إليكم |
| Haklısınız ama bunu yaparsam şeften azar yerim. | Open Subtitles | أنتِ على حق, ولكن سيعاقبني الرئيس بعد ذلك |
| Evet, evet Haklısınız. Üzgünüm. Geç de oldu. | Open Subtitles | نعم , انت محقة انا اَسف انا متأخر لدي عمل لأنجزه ويجب ان انجزه الان |
| Biliyor musunuz, belki siz beyler Haklısınız. "Plan 9" iyi bir başlık. | Open Subtitles | أتعرفون، ربما كنتما محقان الخطة التاسعة" إسم جيد" |