Eğer haklıysan, Brezilyalı yetkililerin sorguya çekmesi gereken bir cerrah var. | Open Subtitles | ،إن كنت محقاً يوجد جراح ينبغي على السلطات البرازيلة أن يستجوب |
Eğer haklıysan gerçekten ikinci bir bomba varsa... | Open Subtitles | وإذا كنتِ محقة إذا كان هناك قنبلة آخرى بالخارج |
Eğer ben haklıysam sen benden bıkacaksın, sen haklıysan, ben bıkacağım. | Open Subtitles | إن كنت أنا محقة, ستسأم مني و إن كنت أنت محقا, سأسأم منك |
Çünkü eğer haklıysan bana bir üçlü kazandırdın. | Open Subtitles | ذلك لأنكِ لو كنتِ على صواب فقد حققتِ لي الثلاثية |
Ama haklıysan, ve şu an bir şey söylersek o zaman Maggie cezalandırılabilir ve o küçük çocuk ortada kalır. | Open Subtitles | لكن اذا كنتي محقه وقلنا لها شيئا ربما ماجي ستعاقب والمصروف ينقطع عن الطفل الصغير |
Eğer haklıysan, ve karaciğer yetmezliği olan bir çocuğun yemek borusuna endoskopla girersek, tekrar kanayabilir. | Open Subtitles | إن كنتَ محقاً ووضعنا المنظار في صبيّ مصاب بالفشل الكبدي قد ينزف مجدداً |
Sen haklıysan test negatif çıkar. | Open Subtitles | ،إن كنتَ محقّاً فستأتي الفحوصات سلبيّة |
Eğer haklıysan, bu gece de öldürecek demektir. | Open Subtitles | إن كنت محقاً فهذا يعني أن المخلوق سيحاول مجدداً الليلة |
Lütfen. haklıysan yaşamak için tek şansı bu. | Open Subtitles | أرجوك، إن كنت محقاً قد يكون هذا أمله الوحيد |
Biliyorsun işte, eğer Lionel hakkında haklıysan karşılığında senden birşeyler isteyecek. | Open Subtitles | تعلم، إذا كنت محقاً بشأن ليونيل فسوف يريد شيئاً منك |
Eğer haklıysan Oscar Prado ve bu cinayet birbirine bağlantılı. | Open Subtitles | إذا كنتِ محقة فإن قضية "أوسكار برادو " و"جين دو" متصلتين |
Ya haklıysan? | Open Subtitles | ماذا لو كنتِ محقة ؟ |
Sen haklıysan ve arama onun yüzünden yapıldıysa öyleyse o koruyucu meleğimizdi. | Open Subtitles | إذا كنت محقا وكان البحث بسبب وشايتها فهي ملاكنا الحارس |
Eminim farkındasındır, eğer haklıysan bu taşların moleküler yapılarının neden değiştiğini çözebiliriz ve bir saniyede Nobel Ödülüne çok yaklaşmış olursun. | Open Subtitles | انا متاكد من انك تدرك اذا كنت محقا ونستطيع ان نعرف لماذا هذه الصخور لماذا غيرت من هيكليتها البلورية بذاتها |
Eğer haklıysan, onu ve korumalarını alaşağı etmek için tek şansımız var. | Open Subtitles | إذا كنتِ على صواب ، هذه فرصتنا الوحيدة لتخطية وحراسة. |
Bishop, eğer haklıysan, Parsa, 2000 mil karelik saman yığını arasında bir iğne. | Open Subtitles | بيشوب,إذا كنتى محقه, فإن بارسا إبره فى 2000 ميل من القش. |
NF2 konusunda haklıysan, sağırlığı düzelebilir. | Open Subtitles | إن كنتَ محقاً بشأن السرطان فقد يكون صممه قابلاً للعكس |
haklıysan ve makas işe yaramazsa Stanton'a vereceği zararın boyutu nedir? | Open Subtitles | إن كنتَ محقّاً و فشلتْ آلة الإخراج، فما هي احتمالات وصوله إلى "ستانتون"؟ |
Dinle, Peder, sen haklıysan, ...bütün bu proje ta en başından beri kaderine terkedilmiş demektir. | Open Subtitles | الاستماع ، الأخ ، إذا كنت على حق ، هذا يعني أن المشروع كله كان مصيرها الفشل منذ البداية. |
haklıysan ve Sanctum Corporation beni sattıysa, o zaman beni kimse güvende tutamaz. | Open Subtitles | إذا كُنت مُحقاً وقامت المُنظمة بالتخلي عني ، فلا يوجد شخصاً ما يستطيع المُحافظة على سلامتي |
Eğer haklıysan, veremeyiz. | Open Subtitles | ليس إن كنتم مصيبين |
Eğer haklıysan içeride, yüksek yerlerde bir oyuncuları var demektir. | Open Subtitles | لو كنت محقًا,فلديهم اتصال مع شخص ذو منصب رفيع |
haklıysan bile karımı bulana kadar uyumayacağım. | Open Subtitles | حتى لو كنت على حق لن أقدر على النوم حتى أجد زوجتي |
Ancak haklıysan, yani bu demektir ki onca zamandır kendini mi kovalıyordu? | Open Subtitles | لكن لو أنك محق فهو كان طوال الوقت كان يطارد نفسه |
haklıysan haklısın. | Open Subtitles | عندما تكون علي صواب فأنت علي حق |
Peki, eğer haklıysan, o zaman bizi rahat bırakırlar. | Open Subtitles | حسناً ، لو كنتَ مُحقّاً فعندها سيتركونا لحالنا |