İnsanlar filmlerle bu şekilde tartışmaya girerek özdeşleşirler çünkü haklıysanız, kimse size haksızsınız diyemez. | Open Subtitles | هذه الطريّقة التي يرتبطّ بها الناس بالأفلام في هذا النوعَ المثيّر للجدل إن كُنت محقًا لا أحد يمكنه أخبارّك بأنك مخطئ. |
Eğer haklıysanız bu korkunç bir şey. | Open Subtitles | إن كنت محقًا فذلك مروع |
Eğer haklıysanız gelişmiş olmalılar ve bir tehdit unsuru olabilirler. | Open Subtitles | إن كنت محق فإنهم متقدمين و يمكنهم أن يكونوا مصدر تهديد |
Sayıları konusunda haklıysanız ordusunu açık çöle, onu yenemeyeceğimiz yere çıkaracaktır. | Open Subtitles | إن كنت محق بشأن ارقامه سوف يحرك قواته إلى الصحراء المفتوحه حيث لا استطيع هزيمته |
Çünkü ben hatalı, siz ise haklıysanız... bunun anlamı, seri katil hala dışarıda bir yerde demektir. | Open Subtitles | لأنّه إذا كنتُ مخطئاً وكنتم محقّين... فهذا يعني أنّه ما زال هناك سفّاح بالخارج |
- Bu McArdle denen hastalık konusunda haklıysanız, ağrıyı ortadan kaldırabilir misiniz? | Open Subtitles | إن كنتم محقّين بشأن داء (مكاردل) هذا فهل يمكنكم إنهاء الألم؟ |
Andrews konusunda haklıysanız emir komuta yetkisi Fort Meade'de ki UGT'ye geçmiş olmalıydı. | Open Subtitles | إن كنتم محقين بشأن أندروز NSA سيطلب نقلكم إلى في فورت ميد |
Eğer haklıysanız bu korkunç bir şey. | Open Subtitles | إن كنت محقًا فذلك مروع |
Eğer haklıysanız Barkov, Başkan'a suikast için halen plan yapıyordur. | Open Subtitles | إن كنتم محقين, في أن "باركوف" ما زال يخطط لإغتيال الرئيس, |
Eğer haklıysanız. | Open Subtitles | حسنًا "إذا" كنتم محقين |