"hale getirmek" - Traduction Turc en Arabe

    • لجعل
        
    • جعل
        
    • نجعله
        
    • نجعل
        
    • نجعلها
        
    • إضفاء بعض
        
    • تفعل لتجعل
        
    Eğer bu kurumun bizim için çalışmasını istiyorsak, bürokrasiyi çekici hale getirmek zorundayız. TED إن أردنا لهذه المؤسسة أن تعمل لأجلنا، علينا أن نعمل لجعل البيروقراطية جذابة.
    Hapishaneleri güvenli hale getirmek için kullandığımız kaba kuvveti açıklarken onlara karşı sabırlıydım. TED كنت صبورًا معهم، شارحًا لهم سياستنا في استخدام القوة لجعل السجن أكثر أمانًا.
    Bunun nedeni günümüzde makineleri zeki hale getirmek için gerekli olan hesaplama ve veri seti ölçeğine ulaşmış olmamız. TED والسبب في ذلك هو أن اليوم، قد بلغنا مدى من الحوسبة ومجموعات البيانات الذي يعد ضروريًا لجعل الآلات ذكية
    Benim görevim ise şehirlerimizi daha yürünebilir bir hale getirmek. TED ما اعمل و اقيم به هو جعل مدننا اكثر تجوله.
    Ve bence onu fiziksel hale getirmek bunu yapmak için iyi bir yol. TED واعتقد ان جعل العالم الرقمي فيزيائي اكثر هو امرٌ جيد يجب القيام به
    Fikir arasını çeteyle iyi hale getirmek ve trafiğin akışını öğrenmekti. Open Subtitles كانت الفكرة بأن نجعله على وفاق مع رجال العصابات لكي نكتشف عملياتهم
    Daha çekici hale getirmek için buna TransMilenio dedik. TED اطلقنا عليه إسم ترنسميلنيو، حتى نجعل الحافلات أكثر جاذبية.
    Ve en önemli noktalardan biri bunları aranabilir hale getirmek ve o zaman insanlar bunları canlandırmak için çeşitli tasarım araçlarını kullanabilir. TED وأحد أهم النقاط هي أن نجعلها قابلة للبحث، وحينئذ يمكن أن يستخدم الأشخاص أداة التصميم المختلفة لتوضيحها
    Burayı güvenli hale getirmek için ne gerekiyorsa sana açık çek. Open Subtitles أيا يكن ما تحتاجه لجعل هذا المكتب امن ، قم به
    Bu talih olarak görülüyor çünkü insanları şanslı hale getirmek için işin içine giren vasıtaları nadiren görürüz. TED فقد يبدو أنه مصادفة لأننا نادرًا ما نرى العوامل التي تتدخل لجعل الناس محظوظين.
    Bu programda, bu sistemi daha etkili ve güvenli hale getirmek için temel değişiklikler tavsiye edebilelim diye her insanın beyninin nasıl çalıştığını gözlemledik. TED وبهذا البرنامج نحدد كيف يعمل عقل كل فرد لنستطيع اقتراح تعديلات أساسية لجعل هذا النظام أكثر فاعلية وأكثر أمانًا.
    Bu da markayı daha esnek bir hale getirmek için çok kuvvetli bir güç haline geliyor. TED لذا فهي تصبح قوى ضاربة بالنسبة لهم لجعل علامتهم التجارية أكثر مرونة
    Bunu daha somut hale getirmek için, en çok izlenen ve en az izlenen TED Talk'larda en çok öne çıkan on kelimeye göz atalım. TED الآن، لجعل هذا أكثر تركيزاً، لنلقي نظرة على قائمة العشرة الأولى من الكلمات التي ترتبط إحصائياً مع أكثر محادثات تيد تفضيلاً وأقل محادثات تيد تفضيلاً.
    Öyleyse, burada dijitali kavranabilir hale getirmek için üç farklı yolu gördük. TED حسناً لقد رأيتم الطرق الثلاث لجعل العالم الرقمي اكثر ادراكاً من ذي قبل من قبلنا
    Dükkanı satılmaya hazır hale getirmek için biraz yardım alabilirim. Open Subtitles يُمكنني الإستفادة من بعض المساعدة في جعل المتجر جاهز لبيعه
    Fikir şu, reklamları sinir bozucu olmaktan çok işe yarar hale getirmek, değil mi? TED اذاً الفكرة هي أننا نستطيع جعل الإعلان مفيد، ليس فقط مزعج، صحيح؟
    Sistemleri çalışır hale getirmek benim jenerasyonumdaki hekim ve bilim adamlarının büyük görevi. TED جعل نظم العمل هي مهمة كبيرة من جيلي من الأطباء والعلماء.
    Bunu örtbas edemezsek, etkisiz hale getirmek zorundayız. Open Subtitles لكى نتغلب على هذا الأمر, يجب أن نجعله محايد.
    Onu daha iyi hale getirmek için yıllarca beraber çalıştık ama o başkaldırdı ve çekip gitti. Open Subtitles لقد عملنا معاً لسنوات حتى نجعله بأحسن حال و لقد تركنا و غادر
    Atık işinden bahsedelim. Cesedi tanınmaz hale getirmek zorundayız. Open Subtitles لنتكلم عن التخلص منه يجب علينا أن نجعل ذلك الجسد غير معروف الهوية
    Etkileşimli hale getirmek için ne kadar fazla zaman harcadığımızı fark ettim -- bu, bir dokunmatik ekran gibi -- ve nasıl sadece beş yere dokunabileceğinizi fark ettim, ve böylece, 'neden her yerde çok fazla etkileşim kullanıyoruz?' TED لاحظت كم من الوقت نقضيه في كحاولة أن نجعلها متفاعلة، لها شاشة تعمل باللمس و لاحظت كيف أنه يمكنك لمس خمسة أماكن فقط لماذا نضيع كل هذه التفاعلية في كل مكان؟
    İlginç hale getirmek ister misin? Open Subtitles هل يهمك إضفاء بعض الإثارة؟
    Ne istediğin ile ilgili olmaktan çıkıp çocuğunun hayatını daha iyi hale getirmek için yapabileceklerin haline gelir. Open Subtitles لن يصبح الأمر حول أن تصبح ما تريده و سيصبح حول ماذا يمكنك ان تفعل لتجعل حياة الطفل أفضل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus