"haline geldi" - Traduction Turc en Arabe

    • اصبح
        
    • اصبحت
        
    • أصبح
        
    • أصبحت
        
    • جاء كان
        
    Bowery Şiir Kulübü evim ve okulum haline geldi. Şiirlerini okuyan her şair hikayelerimi paylaşmam için beni yüreklendiriyordu. TED لقد اصبح نادي الشعر ذاك منزلي .. و صفي الذي اتعلم فيه والشعراء الذين أدوا هناك شجعوني على مشاركة قصصي كذلك.
    Ekonomik bir sığınak haline geldi. Onlar için bir nevi kar yapma eğilimlerine karşılık ödeyebilecekleri kefaret, bir dolar başına beş sent. TED اصبح ملاذاً اقتصادياً حيث امكنهم اخذ الجزاء لميولهم الكسبية ب5 سنت للدولار
    Benim için İnternet kullanışlı bir araç olarak başladı ve şimdi ise günlük yaşamım için bağlı olduğum bir şey haline geldi. TED بالنسبة لي .. بدء الانترنت كأداة مفيدة واليوم اصبحت اداة لا يمكن التخلي عنها وجزء من الوجود اليومي
    Ve kablosuz iletişim aynı elektrik ve su gibi bir olanak haline geldi. TED و الاتصالات اللاسلكية اصبحت ذات منفعة عامة مثل الكهرباء و الماء
    Hayır, bu kulüp şehirdeki en ateşli yer haline geldi. Open Subtitles لا لست كذلك . هذا النادي أصبح أجمل شيء بالمدينة
    Bir baktınız bir gün arkadaşınız başka biri haline geldi. Open Subtitles و بين عشية و ضحاها أصبح صديقكَ إنساناً مُختلفاً تماماً.
    Mısır çabucak tüm dünyadaki en ucuz hayvan yemlerinden biri hâline geldi. TED الذرة سرعان ما أصبحت واحدة من أرخص الأعلاف الحيوانية في كل العالم.
    Şeytan, ilerici görüşlerimizin bir ayıbı haline geldi. Open Subtitles الشيطان اصبح عائق امام وجهه نظرنا التقدمية
    Aslında geçirdiğim her dakika kendi şahsi inancım haline geldi diye tarif edilebilir. Open Subtitles بدلا من ذلك كل شخص يقضي ساعة بالانهماك فيما يقوله البعض , اصبح عقيدتي الخاصة
    Lucas Scott, Kuzgunların gizli silahı haline geldi. Open Subtitles لوكاس سكوت اصبح السلاح السري لفريق رايفنز
    Bir kaç şanslı ülkenin yaşam modeli televizyonlar vasıtasıyla tüm Dünya'nın evrensel bir düşü haline geldi. Open Subtitles النموزج اللذي تحتويه فقط بعض البلدان المحظوظة فقد اصبح حلم الجميع يذاع على التلفاز عبر جميع المعمورة
    Acaba bu yüzden mi sonradan çok soğuk biri haline geldi? Open Subtitles لهذا السبب كنت اتسائل هل اصبح بذلك البرود نتجية تربيتي له كفتاه
    Yaşamımızın en korkunç yedi yılı, en mükemmel yedi yılı haline geldi. TED وما كان من الممكن ان تكون اسوأ سبع سنوات في حياتنا اصبحت من أفضل سبع سنوات في حياتنا
    18 yıl önce beyin ameliyatı oldum, ve o zamandan beri, beyin bilimi benim kişisel bir tutkum haline geldi. TED خضعت لجراحة في المخ منذ ١٨ سنة ومنذ ذلك الحين, جراحة المخ اصبحت شغفً بالنسبة لي
    Köle ticareti kıta üzerindeki toplumları ve ekonomileri değiştirerek cephane yarışı haline geldi. TED و هكذا اصبحت تجارة الرقيق نوعاً من انواع سباق التسلح الذي غير المجتمعات والاقتصاديات في جميع أنحاء القارة
    Kuzey Afrika savaşında senin hikayen bir efsane haline geldi. Open Subtitles فروايتك في حرب شمال افريقيا اصبحت اسطورة
    Neden sence Moskova'da tanıştığın ilk adam, kariyerinin en değerli ajanı haline geldi? Open Subtitles لماذا تظن أن أول شاب قابلته في موسكو أصبح رجلك الأول في مهنتك؟
    Hiç açıklamamış olmasına rağmen öldükten sonra gey ikonu haline geldi. Open Subtitles مع ذلك لم يخبر الكل بذلك عندما مات، أصبح رمزا للمثليين
    Nasıl olduysa havuzumuz bunların yapılacağı ülkedeki en iyi yer haline geldi. Open Subtitles بطريقة ما, المسبح الذي يوجد في بيتنا أصبح أفضل مكان لفعل ذلك
    Dünya tarihinin en büyük askerî istihbarat deposu hâline geldi. Open Subtitles لقد أصبحت من أكبر مخازن المخابرات العسكرية في تاريخ العالم
    Kadın kıyafetleri daha dar olmaya ve pantolon giyilmeye başlayınca ip bir moda hâline geldi. TED أصبح الحبل شيئًا عظيمًا عندما أصبحت النساء ترتدي ثيابًا أكثر ملاءمة وأصبح البنطلون موجودًا.
    Sordum ve her şey daha büyük bir kuşku haline geldi. Open Subtitles انا سألت... وكل ما جاء كان شكوكا أخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus