| Film dublörü, halter şampiyonu. Seninde anlayacağın gibi. | Open Subtitles | يؤدي الأدوار الخطرة وبطل في رفع الأثقال كما إنّك قد لاحظت ذلك. |
| Film dublörü, halter şampiyonu. Seninde anlayacağın gibi. | Open Subtitles | يؤدي الأدوار الخطرة وبطل في رفع الأثقال كما إنّك قد لاحظت ذلك. |
| Geçmişte Olimpik halter takımının koçuydu. | Open Subtitles | لقد كان مدربا لفريق رفع الأثقال الأولمبي في الماضي |
| Bu Heather'ın kocasını öldürdüğü halter. | Open Subtitles | هذا هو الدمبل الذى قتلت به هذر زوجها |
| Tabii, gerçekten bir halter ile öldürüldüyse. | Open Subtitles | ...حتى إن كنا متأكدين أنها الدمبل |
| ABD'deki ve gelişmiş dünyanın büyük bölümündeki istihdam artışı, halter çubuğunun her iki ucundaki artan ağırlıklar gibi görünüyor. | TED | ارتفاع التوظيف في الولايات المتحدة وفي الكثير من دول العالم المتقدمة يبدو مثل الحديد مع زيادة وزن الثقل بشكل متساو عند كل طرف. |
| Hiçbir şey. Yeni halter odasını gördün mü? | Open Subtitles | لا شئ ، هل رأيتِ حجرة الأثقال الجديدة؟ |
| Katil onu vurduktan sonra plastik muşambaya sarıp ağırlık olarak da halter plakaları kullanmış. | Open Subtitles | بعد قتله قام القاتل بلفه في غطاء بلاستيكي -و من ثم قام بإثقاله بصفائح الأثقال |
| New York'un önde gelen halter kaldırma salonlarından birisi. | Open Subtitles | أحد أكثر الأماكن البارزة لرفع الأثقال في "نيويورك" |
| (Alkış) Bu yıl 2015 Dünya Yaz Oyunlarında insanlar saatlerce sırada bekledi halter yarışmasının final gecesini seyredebilmek için | TED | (تصفيق) هذه السنة، في الألعاب العالمية الصيفية لسنة 2015، وقف الأشخاص في صف طويل لساعات من أجل حضور نهائيات منافسة رفع الأثقال. |
| Oyuncak ayı ve halter. | Open Subtitles | دببة "تيدي" و الأثقال |
| halter hala bende. | Open Subtitles | الدمبل لايزال فى حوزتى |
| Onda mı? halter Diana'da mı? | Open Subtitles | هل هو معها,هل الدمبل بحوزة "دايانا"؟ |
| halter kaydı, nefes borusunu ezdi. | Open Subtitles | الثقل انزلق وسحق قصبته الهوائية |
| halter hala boynunda duruyordu. | Open Subtitles | كان الثقل لايزال على رقبته |