Bence de, hanımefendi. Ama şimdi vaktimiz yok. | Open Subtitles | كما يحلو لك, سيدتي لكن نحن لا نملك الوقت الكافي, الان |
Çok özür dilerim hanımefendi ama bu sizinle tartışabileceğim bir konu değil. | Open Subtitles | آسف جدا، سيدتي لكن هذا الموضوع لا أقدر مناقشته معك |
Afedersiniz, hanımefendi, ama konukların evin içinde sigara... | Open Subtitles | انا اسف سيدتي ولكن طلب منا ان نسأل جميع الزوار .. |
Teşekkür ederim hanımefendi ama bilirsiniz, benim âdetlerim var. | Open Subtitles | شكرا يا سيدتي ولكن كما تعرفين لدي أشغالي |
Üzgünüm hanımefendi ama benim gündüzlerim kutsaldır. | Open Subtitles | اخشى سيدتي ان يكون النهار مقدسا لي |
Kaybınıza üzüldüm hanımefendi, ama yanlış adamdan kuşkulanıyorsunuz. | Open Subtitles | أنا آسف على خسارتك سيدتي لكني أخائف أنك حصلت على الرجل الخاطئ منطقياً |
Bakın olayın nasıl göründüğünü biliyorum hanımefendi ama ona zarar vermedim. | Open Subtitles | اسمعي , اعرف كيف يبدو هذا سيدتي لكن لم اوؤذيها |
Serbestliğimi bağışlayın, hanımefendi ama insanın haftanın her günü yeni bir annesi olmuyor. | Open Subtitles | إسمحي لي إندفاعي سيدتي لكن المرء لا يحصل على امٌ جديدة كل يوم من الأسبوع |
Kusura bakmayın hanımefendi ama burada sigara içemezsiniz. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدتي لكن التدخين ممنوع هنا |
Kusura bakma hanımefendi ama erkek arkadaşının bu akşam planları var. | Open Subtitles | نعتذر يا سيدتي لكن صديقك لديه خططًا لقضاء الليلة |
Rahatsızlığınız ruhumu paramparça ediyor hanımefendi ama his ne kadar pürüzsüz. | Open Subtitles | "إزعاجك يحطم روحي يا سيدتي" "لكن أشعري كم هي ناعمة" |
Üzgünüm hanımefendi ama bu oda şu anda boş görünüyor. | Open Subtitles | اسف سيدتي لكن هذه الغرفة خالية |
İş yaratma hakkında konuşuyorsunuz, hanımefendi, ...ama geçenlerde Schaumburg'daki yarı mamul fabrikanızı kapattığınız ve 1200 işçiyi Meksika'ya naklettiğiniz doğru değil mi? | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن خلق الوظائف يا سيدتي ولكن أليست الحقيقة هي أنك قمتِ مؤخرًا بإغلاق مصنع التوصيل الجزئي التابع لشركتكِ |
Kusura bakmayın, hanımefendi ama rayici biliyorum. | Open Subtitles | بدون إهانة يا سيدتي ولكن أنا أعرف كيف يعمل السوق |
Sizi düzgün şekilde selamlamak için kalkardım hanımefendi ama maalesef kocanız beni kalıcı olarak sessiz ve hareketsiz şekilde sergilemek için patronum Bay Flexner'dan çok cömert bir teklif aldı. | Open Subtitles | كنت لأنظهض لأحييك كما ينبغي يا سيدتي ولكن للأسف زوجك هذا قبل عرض سخياً من رئيسي في العمل السيد فليكسينر |
Üzgünüm hanımefendi ama yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | انا اسفة سيدتي , ولكن ليس بإستطاعتي شيئاً لفعله . |
Üzgünüm hanımefendi ama burası özel bir kulüp. | Open Subtitles | آسف يا سيدتي ولكن هذا ملهي خاص |
Sizi korkutmak istemiyorum, hanımefendi ama böyle bir gecede Bangor'a kadar araba sürmek istediğinize emin misiniz? | Open Subtitles | أنا لا أقصد إخافتك , سيدتي ولكن هل أنت متأكدة من انك تريدين القيادة طوال الطريق إلى (بانجور) , الليلة |
Üzgünüm hanımefendi ama benim gündüzlerim kutsaldır. | Open Subtitles | اخشى سيدتي ان يكون النهار مقدسا لي |
O öyle düşünüyordu, hanımefendi ama ben bu konuda uzman olduğumu söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، لقد بدا انها تعتقد ذلك، سيدتي لكني حقاً ذلك خبير في تلك الأشياء |