"Hanımefendileri!" Bunu kim tahmin ederdi ki? | Open Subtitles | الملكــة سيادتها ، لم يخطر في بالها من كان ذلك ؟ |
Hastaların yemek saatini diyorsanız Hanımefendileri çalışanların yemeklerini erken yediklerini düşünmüş. | Open Subtitles | إن كنتي تقصدين وقت الغداء الجديد للمرضى فإن سيادتها شعرت بأن هذا يجعل العاملين يأكلون غداءهم بشكل مبكر وغير معقول |
Ne yazık ki görmedim Hanımefendileri. | Open Subtitles | أخشى أني لا أعرف مكانه، سيادتك |
Bu insanlar sizi tanıdıklarını iddia ediyorlar Hanımefendileri. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يدعون معرفتك، سيادتك. |
Hanımefendileri herkesin önünde laf yemekten memnun değil. | Open Subtitles | سيادتُها ليس أفضل ما يسرها أن توبخ في العلن |
Bağışlayın Hanımefendileri, kendim gelmem daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعذريني جلالتكِ لقد ظننت أنه من الأفضل أن آتي شخصياً |
Ve siz ve Hanımefendileri beni kabul ettiğiniz için çok kibarsınız. | Open Subtitles | ومن اللطيف منك ومن سعادتها بأن تقبلوا بي |
Yılancığım var, Hanımefendileri. | Open Subtitles | لقد أصبتُ بإلتهاب الحُمرة، سيادتُكِ |
Hanımefendileri'nin getirdiği cevaplara göz atıyordum. | Open Subtitles | لقد نظرتُ في تلك الردود على إعلان سيادتِها |
William da kayıp. Sanırım Hanımefendileri hariç herkes biliyor. | Open Subtitles | ويليام مفقود أيضاً أتوقع بأن الجميع يعرف ماعدا سيادتها |
Hanımefendileri mutfağı kasabadan bir kadına bırakmak istiyor olabilir. | Open Subtitles | في وقت قصير. سيادتها يمكن أن تدير المطبخ مع إمرأة من القرية. |
Ama Hanımefendileri keyfimize bakmamızı söylemişti. | Open Subtitles | لكن سيادتها قالت يمكننا . أن نمتع أنفسنا |
Hanımefendileri, Kensington düşesi. | Open Subtitles | "سيادتها ، الكونتيسة من "كنسينغتون" في "لندن |
Ne zaman isterseniz Hanımefendileri. | Open Subtitles | حينما تريديني سيادتك. |
Fakat Hanımefendileri, ben sadece şaka yapıyordum. | Open Subtitles | لكن، سيادتك أنا كنت أمزح فقط. |
Minnettarım Hanımefendileri. | Open Subtitles | أنا مسرور، لأجل سيادتك. |
Hanımefendileri yemeğinin lezzetli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سيادتُها قالت أن أخبركِ بأن العشاء كان لذيذاً |
Hanımefendileri, Leydi Mary'nin hiç giymediği kahverengi eteği istiyor. | Open Subtitles | سيادتُها تريد التنورة البُنية الفاتحة التي لا ترتديها "الليدي ماري" أبداً |
Günaydın Hanımefendileri. Sanırım bunu görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | صباح الخير جلالتكِ, أعتقد أنكِ رأيتي هذا؟ |
Bağışlayın Hanımefendileri, ama bekleyemezdi. | Open Subtitles | آسف جلالتكِ أعتقد أن الموضوع لا يحتمل الإنتظار |
Hanımefendileri, bu kıyafetin rengindeydi. | Open Subtitles | كان لون سعادتها مثل هذه الملابس. |
Hasta olduğum kesinleşmedi Hanımefendileri. | Open Subtitles | إنهُ ليس مؤكدٌ بأنني مريضة، سيادتُكِ |
- Hanımefendileri ile aynı fikirdeyim. | Open Subtitles | -لأنني أتفق مع سيادتِها |
Üzgünüm, Bayan Hughes, hemen doktora ihtiyacımız var. Hanımefendileri daha da kötüleşti. | Open Subtitles | إنني متأسفة سيدة (هيوز) علينا أن نطلب الطبيب حالاً فسعادتها بحال اسوأ |
Diğeri de yıkanıyor ama Hanımefendileri gelmek üzere! | Open Subtitles | مئزري الآخر في الغسيل وسيادتها نازلة لأسفل. |