"hanımefendileri" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيادتها
        
    • سيادتك
        
    • سيادتُها
        
    • جلالتكِ
        
    • سعادتها
        
    • سيادتُكِ
        
    • سيادتِها
        
    • فسعادتها
        
    • وسيادتها
        
    "Hanımefendileri!" Bunu kim tahmin ederdi ki? Open Subtitles الملكــة سيادتها ، لم يخطر في بالها من كان ذلك ؟
    Hastaların yemek saatini diyorsanız Hanımefendileri çalışanların yemeklerini erken yediklerini düşünmüş. Open Subtitles إن كنتي تقصدين وقت الغداء الجديد للمرضى فإن سيادتها شعرت بأن هذا يجعل العاملين يأكلون غداءهم بشكل مبكر وغير معقول
    Ne yazık ki görmedim Hanımefendileri. Open Subtitles أخشى أني لا أعرف مكانه، سيادتك
    Bu insanlar sizi tanıdıklarını iddia ediyorlar Hanımefendileri. Open Subtitles هؤلاء الناس يدعون معرفتك، سيادتك.
    Hanımefendileri herkesin önünde laf yemekten memnun değil. Open Subtitles سيادتُها ليس أفضل ما يسرها أن توبخ في العلن
    Bağışlayın Hanımefendileri, kendim gelmem daha iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles أعذريني جلالتكِ لقد ظننت أنه من الأفضل أن آتي شخصياً
    Ve siz ve Hanımefendileri beni kabul ettiğiniz için çok kibarsınız. Open Subtitles ومن اللطيف منك ومن سعادتها بأن تقبلوا بي
    Yılancığım var, Hanımefendileri. Open Subtitles لقد أصبتُ بإلتهاب الحُمرة، سيادتُكِ
    Hanımefendileri'nin getirdiği cevaplara göz atıyordum. Open Subtitles لقد نظرتُ في تلك الردود على إعلان سيادتِها
    William da kayıp. Sanırım Hanımefendileri hariç herkes biliyor. Open Subtitles ويليام مفقود أيضاً أتوقع بأن الجميع يعرف ماعدا سيادتها
    Hanımefendileri mutfağı kasabadan bir kadına bırakmak istiyor olabilir. Open Subtitles في وقت قصير. سيادتها يمكن أن تدير المطبخ مع إمرأة من القرية.
    Ama Hanımefendileri keyfimize bakmamızı söylemişti. Open Subtitles لكن سيادتها قالت يمكننا . أن نمتع أنفسنا
    Hanımefendileri, Kensington düşesi. Open Subtitles "سيادتها ، الكونتيسة من "كنسينغتون" في "لندن
    Ne zaman isterseniz Hanımefendileri. Open Subtitles حينما تريديني سيادتك.
    Fakat Hanımefendileri, ben sadece şaka yapıyordum. Open Subtitles لكن، سيادتك أنا كنت أمزح فقط.
    Minnettarım Hanımefendileri. Open Subtitles أنا مسرور، لأجل سيادتك.
    Hanımefendileri yemeğinin lezzetli olduğunu söyledi. Open Subtitles سيادتُها قالت أن أخبركِ بأن العشاء كان لذيذاً
    Hanımefendileri, Leydi Mary'nin hiç giymediği kahverengi eteği istiyor. Open Subtitles سيادتُها تريد التنورة البُنية الفاتحة التي لا ترتديها "الليدي ماري" أبداً
    Günaydın Hanımefendileri. Sanırım bunu görmüşsünüzdür. Open Subtitles صباح الخير جلالتكِ, أعتقد أنكِ رأيتي هذا؟
    Bağışlayın Hanımefendileri, ama bekleyemezdi. Open Subtitles آسف جلالتكِ أعتقد أن الموضوع لا يحتمل الإنتظار
    Hanımefendileri, bu kıyafetin rengindeydi. Open Subtitles كان لون سعادتها مثل هذه الملابس.
    Hasta olduğum kesinleşmedi Hanımefendileri. Open Subtitles إنهُ ليس مؤكدٌ بأنني مريضة، سيادتُكِ
    - Hanımefendileri ile aynı fikirdeyim. Open Subtitles -لأنني أتفق مع سيادتِها
    Üzgünüm, Bayan Hughes, hemen doktora ihtiyacımız var. Hanımefendileri daha da kötüleşti. Open Subtitles إنني متأسفة سيدة (هيوز) علينا أن نطلب الطبيب حالاً فسعادتها بحال اسوأ
    Diğeri de yıkanıyor ama Hanımefendileri gelmek üzere! Open Subtitles مئزري الآخر في الغسيل وسيادتها نازلة لأسفل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more