Hans Zarkov. Gezegenimiz Dünyayı kurtarmak için bu ikisini kaçırdım. | Open Subtitles | اسمى هانز زاكروف انا عالم لقد اختطفتهم لانقاذ كوكبنا الارض |
Saldırı senin fikrin değil miydi? Hans ve arkadaşlarını öldürttün. | Open Subtitles | ـ وتركت هانز ورجاله ليذبحوا ـ انتظري دقيقه, انتظري دقيقه |
Hans, bunların ne kadar parası olduğunu ve nerede saklandıklarını biliyordu. | Open Subtitles | هانز عرف، كم من المال عندهم وأين كانوا يخفونه ـ أنظر |
Hans'ı bilirsiniz: TED'in Mick Jagger'ı. | TED | أنتم تعلمون من هو هانس .. انه شهير مؤتمر تيد |
O filmi ben de çok beğenirim, özellikle Hans'ın rehinelerin üstüne doğru gidip McClane'nin önemsediği kişiyi bulma sahnesini... | Open Subtitles | خصوصاً بالجزء عندما يقوم هان بالبحث بين الرهائن ليجد الشخص الذي يهتم مكلاين لامره |
18 Şubat 1943'te Sophie ve Hans broşürlerle dolu bir çantayı üniversitelerine getirdiler. | TED | في 18 فبراير عام 1943، أحضرت صوفي وهانز حقيبة مليئة بالمنشورات إلى جامعتهم. |
- Hans'a o insanları öldürttün. - Dur bir dakika. | Open Subtitles | ـ وتركت هانز ورجاله ليذبحوا ـ انتظري دقيقه, انتظري دقيقه |
Bana göre bu hikaye Hans Sloane denen adamla başlıyor. | Open Subtitles | وبالنسبة لي,فإن بداية القصة هانز سلون من عند رجل اسمه |
[Bölüm 11] Bunlar, Hitler'in şahsi hukuk danışmanı ve işgal edilmiş Polonya'nın valisi olan Hans Frank'ın soyu. | TED | تلك هي سلالات هانز فرانك الذي كان المستشار القانوني الشخصي لـهتلر والحاكم العام لبولندا المحتلة. |
Yazarı 1930’larda Viyana’da bir yatılı okul ve klinik karışımı bir yeri işleten Hans Asperger adında bir adamdı. | TED | كان كاتبها رجل يدعى هانز أسبرجر، والذي كان يدير مكاناً عبارة عن مصحة ومدرسة داخلية في فيينا منذ عام 1930. |
10 yıl önce Hitler gücü ele geçirdiğinde Hans ve Sophie Scholl, Forchtenberg kasabasında yaşayan gençlerdi. | TED | عندما استولى هتلر على السلطة قبل 10 أعوام. كان هانز وصوفي شول مراهقين في بلدة فورشتينبرغ. |
Gençler olarak, Hans Hitler Gençliği'nin bir üyesiydi ve Sophie de Alman Kız Birliği'ne katılmıştı. | TED | كمراهقين، كان هانز عضواً في شبّان هتلر وانضمّت صوفي إلى عصبة فتيات ألمانيا. |
Hans rütbe aldı ve diğer genç kişilerin eğitimini ve beyinlerinin yıkanışını denetledi. | TED | ترفّع هانز في الرّتب وأشرف على تدريب وتلقين الشّبان الآخرين. |
İkinci olarak; sunumumu şekillendirmemde bana yol gösteren TED topluluğunun superstarı Hans Rosling'e teşekkür etmek istiyorum. | TED | وانا شاكرة له وعلى الطريقة التي سأقدم بها البيانات، و أود أن أشكر عضو تيد النجم هانس روزلنج الذي قد تحدث منذ قليل |
Ama aslında değil, çünkü Hans Rosling adında bir istatistik profesörünün bir örneği var. | TED | لكنه ليس كذلك في الواقع، لأنه هناك مثال بروفيسور الإحصائيات، هانس روسلينج. |
İçinizden kimler Hans Rosling'in konuşmasını duydu veya izledi? | TED | من كان هنا أو شاهد بطريقة أخرى محاضرة هانس روسلينغ؟ |
Hans Solo'ya benzediğimi söylüyorlar. | Open Subtitles | الناس يقولون لي أني أشبه (هان سولو). |
Hans'a, kadının takip edilip edilmediğini kontrol ettiriyor musun? | Open Subtitles | هل جعلت (هان) يتأكد إن كانت ملاحقة؟ |
Kadın, yaşlı adam, bir de üstüne Hans William meselesini ilerletmek için yeterli bir takım oluşturuyorlar. | Open Subtitles | هي والرجل الطاعن بالسن وهانز يعطونا فريقا يكفي لنمضي قدما مع ويليام |
Bütün bu Arkady, Hans Schrieber ve babam davasında ben... | Open Subtitles | هذا الشيء كله مع أركادي وهانز شريبر والدي، أنا... |
Kendisi orada bulunmuş. Hans'ı süngüyle ikiye ayırmış. | Open Subtitles | لقد كان هو نفسة هناك وعبر فريتز شاهرا بندقيتة |
Dün kabareye geldiğinde tam da Hans Vergerus'a sorunlarımızdan söz ediyordum. | Open Subtitles | بالأأمس عندما قدمت إلى الملهى كنت أقول لهانس فيرغيروس عن جميع متاعبنا |