"harcamayı" - Traduction Turc en Arabe

    • تضييع
        
    • إهدار
        
    • إنفاق
        
    • إضاعة
        
    • هدر
        
    • اضاعة
        
    • تنفق
        
    • صرف
        
    Boşa zaman harcamayı bırakabiliriz. Open Subtitles الآن نستطيع التوقف عن تضييع الوقت نادى رجالك للتطويق المنطقة
    Gidip formlarınızı damgalayın, evlat ve zamanımı harcamayı bırakın. Open Subtitles لذا أختم استماراتك يا بنى و كف عن تضييع وقتى
    Bırakın vakti boşa harcamayı da beni buraya getirmenizin gerçek nedenine gelin. Open Subtitles لذا توقفا عن إهدار وقتنا، وننتقل للسبب الرئيسي. الذي جاء بكم هنا.
    Gizli kura için birkaç papel fazla harcamayı düşünüyorum. Kötü fikir. Open Subtitles أنا أفكّر في إنفاق بعض المال الإضافي على هديّة عيد الميلاد السريّة فكرة سيئة
    ancak... burada zaman harcamayı bırakıp,sasuke nin peşinden gidelim. Open Subtitles ..لكن لا يمكننا إضاعة المزيد من الوقت لنلحق بساسكي
    Yaslı bir dulun vaktini harcamayı dert etmiyor demek. Open Subtitles من اللطيف معرفة أنه لا يمانع هدر وقت أرملة مفجوعة.
    İkimizde biliyoruz ki, mezunlar dergisi acınacak kişiliğin hakkında yazı yazmıyor diye yakınmakla vaktini harcamayı tercih edersin. Open Subtitles كلانا يعلم انك تفضلين اضاعة وقتك بائسة بسبب ما لم تكتبه مجلة الماني عنك او تنوحين علي شخص ليس متاح بالمرة
    Hanfendinin zamanını boşa harcamayı bırak. - Eminim bütün gece burada olmak istemiyordur. Open Subtitles حسنا يا صاح, توقف عن تضييع وقت السيدة أنا متأكد من أنها لا تريد أن تبقى هنا طيلة الليل
    Artık vaktini boşa harcamayı bırakıp beleş biraların keyfini çıkarabilirsin. Open Subtitles حسناً، الان تستطيع التوقف عن تضييع وقتك والبدء في شرب بعض البيرة المجانية
    Yani ne dersin zamanımızı boşa harcamayı bırakıp kaldığımız yerden devam edelim mi? Open Subtitles إذاً ماذا تقصدين نتوقف عن تضييع الوقت ونعود كما كنا؟
    Zamanımı harcamayı bitirdiysen aramam gereken yerler var. Open Subtitles إن انتهيت من تضييع وقتي، فإن لدي مكالمات لأجريها.
    Jack, o adamı düşünerek vaktini boşa harcamayı kes! Open Subtitles توقف عن تضييع وقتك في التفكير في هذا الأمر
    Bırakın vakti boşa harcamayı da beni buraya getirmenizin gerçek nedenine gelin. Open Subtitles لذا توقفا عن إهدار وقتنا، وننتقل للسبب الرئيسي. الذي جاء بكم هنا.
    Mermi harcamayı kesin. İvintiye gidip orada yakalayacağız onları. Open Subtitles . توقفوا عن إهدار الرصاص سننتظرهم عند منحدر النهر و نمسك بهم عندما يأتون
    Ve nasıl böyle iyi bir talihi kolayca vazgeçerek boşa harcamayı göze alabilirsin. Open Subtitles وكيف تجرؤ على إهدار هذا الحظ الطيب بالاستسلام
    Genellikle ordu, atandıkları işi zaten yapabilen birisi varken başka birini eğitmeye zaman ve para harcamayı sevmez. Open Subtitles لا يحب الجيش عادة إنفاق المال أو الوقت لإعادة تدريب شخص ما لمهمة عمل حينما يكون أحدهم مؤهل تماماَ
    Güneyi vurduğunda, insanların ilk yaptığı şey pahalı terapistlere para harcamayı bırakmak oldu. Open Subtitles ،عندما تضرّر ...أول شيء توقّف الناس عن إنفاق المال عليه كان الأطبّاء النفسيّين
    Bu sayede tüm paralarını harcamayı önleyebilir ve sonraki aşamaya geçebilirler. Open Subtitles بهذه الطريقة، فإنها يمكن أن تجنب إنفاق كل هذه الأموال وأخذ الأمور إلى المستوى التالي.
    Neden zamanımızı harcamayı bırakıp, bize profesyonel fikrinizi söylemiyorsunuz? Open Subtitles إذاً ما رأيكِ في عدم إضاعة وقتنا و إعطائنا رأيكِ المتخصص؟
    O yüzden, eğer vaktimi harcamayı bırakmazsan, belki... Open Subtitles إذا توقفتي على إضاعة وقتي ، ربما يمكنني أن
    Ben senin için dua etmeyi hiç bırakmadım, ama Tanrı'nın zamanını harcamayı bırakıp, kendin dua etmen lazım. Open Subtitles لن اتوقف ابدا وانا اصلي من اجلك ولكن عليك التوقف عن إضاعة الوقت مع الله وصلي من أجل نفسك
    Zamanınızı boşa harcamayı kesin ve yeni bilgiler toplamaya gidin! Open Subtitles توقفوا عن هدر الوقت وجدوا لي معلومات جديدة!
    Bunu kendin çöz ve vaktimi boşa harcamayı bırak lütfen. Open Subtitles هذا الرقم ووقف هدر وقتي سخيف ، من فضلك.
    Birincisi bana ne yapacağımı söyleme. İkincisi lanet zamanımı harcamayı bırak. Open Subtitles أولاً، لا يحق لك أن تملي علي أفعالي ثانياً، توقف عن اضاعة وقتي اللعين
    Normalde devlet kontratlarında devletin parasını harcayanlar toplanan vergilerden yani bizlerin parasını harcıyor dolayısı ile bu harcamayı çok dikkatli ve kontrollü yapma isteğindeler. TED لأن التعاقد العادي للأشياء، عندما كنت تنفق أموال الحكومة، كنت تنفق أموالنا، أموال الضرائب، والناس الذين هم في تهمة لذلك ندرك جدا من ذلك وبالتالي فإن الإغراء هو السيطرة بالضبط كيف تنفق عليه.
    Bu sebeple kömür hakkındaki karmaşık doğruları ortaya çıkartacak reklam kampanyalarına büyük paralar harcamayı birinci hedefimiz yaptık. TED لذلك جعلنا هدفنا الأساسي صرف أموال ضخمة جداً للجهود الإعلانية للمساعدة في إظهار وتعقيد الحقيقة حول الفحم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus