Hardalı sola, ketçabı sağa, relish sosu da ortaya sık. | Open Subtitles | الخردل على اليسار وصلصة الطماطم على الحق، ونكهة طريق الوسط. |
Bayım, şuradaki Hardalı bana uzatabilir misiniz? | Open Subtitles | سيدي احسب انك تستطيع مناولتي بعض الخردل هناك |
Gulden hardalları, Amerika'nın iki numaralı Hardalı. | Open Subtitles | الخردل قولدن تقنيا الخردل رقم اثنين في أمريكا |
250g Tilapia porsiyonu olarak sunulur. Dijon Hardalı ve buharda pişirilmiş ceviz ve kinoalı pilav ve ızgarada pişirilmiş brokoli ilave edilir. Dışı hafif yumuşak, tatlı, közlenmiş ve dumanlı biraz da pul biberli | TED | إنها تأتي مع خمس أوقيات من البلطي المخبوز مع خردل الديجون المموج والبقسماط المشوي وكومة مبخرة من بيلاو الكينوا البقان مع القرنبيط ناعم جداً وطاعم ومتفحم ومبخر من الخارج مع القليل من الفلفل الحار. |
Bayan Merrill Fransız Hardalı ister. | Open Subtitles | الخردل العادي لا يكفي السيدة ميريل يجب أن يكون لديها خردل "ديجون" |
Bir yemekte, kör bir kadın birden bana doğru döndü ve Hardalı uzatmamı istedi. | Open Subtitles | ذات مرة فى مطعم التفتت الى سيدة عمياء فجأة وطلبت منى أن أعطيها المستردة |
Kesin Hardalı düşürdüğüm gün yüzündendir. | Open Subtitles | أراهن أنه لأني سكبت برميل المسطردة |
Tek gereken annenin harika Hardalı. | Open Subtitles | كل مانحتاج اليه قليلا من مسطردة ماما المخصوصة |
Bu mantıklı görünüyor. Hardalı suratına ve göğsüne yayıyor. | Open Subtitles | هذا منطقي ، انه يمسح الخردل من على وجهه وصدره. |
alternatif yan anlam taşır, sosislinin üzerine Hardalı fışkırtmak gibi. | Open Subtitles | لها دلالات بديلة مثل وضع الخردل في الساندويش |
Hardalı direk eriştenin üzerine ekleriz. | Open Subtitles | وضع الخردل الحار مباشرة على المعكرونة هذه الطريقة التقليدية |
Çizgi romanımdaki mutlu mavi tavşanlar Hardalı seviyor. | Open Subtitles | في قصصي المصورة، الأرنب الأزرق السعيد يحبُ الخردل. |
Büyük bir kâse, hardal olduğunu düşünün Gulden Hardalı bir de manken, güzel bir manken. | Open Subtitles | حسنا، فقط تخيلي .... وعاء كبير من الخردل .... |
Fransız Hardalı teriyaki sosu ile deniz tuzu arasında olduğu zaman. | Open Subtitles | عندما... الخردل الفرنسي... يجب أن يكون بين صلصة الترياكي و الملح البحري |
Yo, yo, yo, o Hardalı kullanma. | Open Subtitles | لا،لا،لا ،لا ،لا تستخدمهذا الخردل |
Mayonez ve Hardalı karıştırdım... | Open Subtitles | ...أقوم بخلط الـ "مايونيز" مع الـ "خردل" و |
Dijon Hardalı yüzünden. | Open Subtitles | كان فيها القليل من خردل ديجون |
Evde dijon Hardalı var mı? | Open Subtitles | هل لدينا (خردل ديجون= توابل فرنسيّة)؟ |
Buranın Hardalı mükemmeldir dilini yakmıyor bile. | Open Subtitles | المستردة ممتازة هنا |
Bu Ballı Hardalı tekrar alamayacaklar. | Open Subtitles | دول مش هياخدوا المسطردة بالعسل مرتين |
İngiliz Hardalı var mı? | Open Subtitles | فراولة ـ هل عندك مسطردة إنجليزية؟ |