| Ama aslında iyiyim. Bir süreliğine kendi başıma olmak harika olacak. | Open Subtitles | ولكني في الواقع على مايرام سيكون رائعاً أن أكون بمفردي لفتره |
| - Ne doğumgünü ama. - harika olacak. Söz. | Open Subtitles | ـ ياله من عيد الميلاد ـ سيكون رائعاً ، أعدك |
| Kendimden emin bir şekilde eve dönmek harika olacak. | Open Subtitles | سيكون رائعا ان اعود الى المنزل بثقة بالنفس |
| Hayır, bu senenin ilk hukuk fakültesi partisi ve harika olacak. | Open Subtitles | لا ، إنها أول حفلة لكلية الحقوق للسنة و ستكون رائعة |
| Bu harika olacak. Linda'yla harika bir uyumum var. | Open Subtitles | هذا سيكون رائع اصبح لدى علاقة مذهلة مع ليندا |
| Evet, Ben. "Uzayda birkaç gün. harika olacak. | Open Subtitles | أوه نعم، بن، بعضة أيام في الفضاء ستكون عظيمة |
| - Tekrar bir arada olmaları harika olacak. | Open Subtitles | سيكون رائعًا بالنسبة لهم أن يُجمَع شملهم |
| Bu harika olacak. Bilirsen ben hep perakendecilikle ilgilenmişimdir. | Open Subtitles | ذلك سيكون عظيماً لقد كنت مهتمة دائماً بال |
| Biraz acelem var. Hemen paketlersen harika olacak. | Open Subtitles | أنا في عجلة من أمري سيكون رائعاً لو قمت بتغليفه |
| Şimdi 7 gün 24 saat irtibat halinde olabileceğiz. harika olacak, değil mi? | Open Subtitles | الآن يمكن أن نبقى على اتصال على مدار الساعة هذا سيكون رائعاً , صحيح ؟ |
| Annenle birlikte hoş saatler geçirmek harika olacak. | Open Subtitles | إنه سيكون رائعاً لإمك و أنا أن يكون لدينا بعض الوقت الخاص معاً |
| Aslında, çoktan başladım ve abartmak istemem ama oldukça harika olacak. | Open Subtitles | بالواقع لقد بدأت به سلفا و لا أرغب بالمبالغة لكنه سيكون رائعا للغاية |
| Tatlım, gerginsin biliyorum ama gösterin harika olacak. | Open Subtitles | عزيزي ، اعلم انّك متوتّر ولكن عرضك سيكون رائعا |
| İlgilenmeniz gereken şeylerden, endişe etmeniz gereken dertlerden bir kurtulsanız her şey harika olacak zaten. | Open Subtitles | كل شئ سيكون رائعا ان لم يكن لديكم هذا الذي عليكم ان تتعاملوا معه هذا الهراء الذي تقلقون من اجله |
| Pekala, bahar çizgileri, bu sene harika olacak değil mi? | Open Subtitles | مجموعة الربيع ستكون رائعة هذا العام, صحيح؟ |
| Bir sonraki kız harika olacak. | Open Subtitles | الفتاة التي سأواعدها من بعدك ستكون رائعة |
| Düet yapabilirsiniz. Şarkıları ve kıyafetlerinizi seçebiliriz. harika olacak, haydi! | Open Subtitles | يمكن أن تغنون ثنائيا، سنختار الأغاني والأزياء، سيكون رائع |
| Bence çok harika olacak. Tam bir Hawai ruhu. | Open Subtitles | و لكني أعتقد أنها ستكون عظيمة و قريبة من طابع هاواي |
| Eve gitmek harika olacak. | Open Subtitles | سيكون رائعًا العودة للديار. |
| Ben de "Yaparız yahu, harika olacak" diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | وشعرت بأننا يُمكننا النجاح الأمر سيكون عظيماً |
| Oh, belki kucaklaşırlar. Oh, harika olacak." | Open Subtitles | اوه, ربما سيعانقونه بالخارج أوه, هذا سيكون عظيم |
| -Bu harika olacak. -Harika olmayacak, çünkü yapmayacağım. | Open Subtitles | سيكون هذا رائعاً لن يكون, لأني لن أفعل ذلك |
| Dinleyin beni, harika olacak. | Open Subtitles | الآن يَسْمعُني. هذا سَيصْبَحُ عظيمَ. |
| harika olacak. Göreceksiniz. | Open Subtitles | سيكون ذلك رائعاً,يا أمنا الموقرة سوف ترين ذلك |
| Birkaç bira, maç. harika olacak. | Open Subtitles | سنحتسي الجعه ونشاهد المباريات سيكون الأمر رائعاً |
| Yüce İsa, aileye birkaç İrlandalı kanı daha almak harika olacak. | Open Subtitles | سيكون عظيما أن نضيف بعض النسب الآيرلندى لعائلتنا |
| İlk başlarda sandım ki, "Bu harika olacak ve buradan Seattle'ye kadar yol olacak bir sürü sapıkça seks hikâyesi dinleyeceğim." | Open Subtitles | فى البداية، ظننت أن هذا سيكون مذهلاً أعنى أنى سأسمع |
| Diğer haftasonu için harika olacak. | Open Subtitles | سوف تكون عظيمة لعطلة الاسبوع القادمة |