"hassas bir" - Traduction Turc en Arabe

    • حساس
        
    • حساسة
        
    • مرهف
        
    • حّل وسطيّ
        
    • حساساً
        
    • حسّاسة
        
    • هش
        
    • موضوع حسّاس
        
    • بدقّة
        
    • الأنكسار
        
    • حسّاساً
        
    • حساسه للغايه
        
    Ama çok dikkatli olmalısın. Bu çok hassas bir durum. Open Subtitles لكني يجب أن أمضي بشكل حذر هذا وضع حساس جداً
    Sen inanılmaz derecede hassas bir adamsın... Etrafındaki herkese neşe saçıyorsun. Open Subtitles أنت رجل حساس للغاية يلهم مشاعر السعدة إلى كل من حوله
    Çok hassas bir işim var. Sıradan bir iş yapmıyorum. Open Subtitles لدي عمل حساس لست مجرد صبي قهوة صغير في الحي
    Ama bu ülkede, bunun hassas bir konu olduğunu anlamalıyız, tamam mı? Open Subtitles لكن في هذه الدولة، علينا ان نفهم ان هذه قضية حساسة حسنًا؟
    Öyle hassas bir yaratıktı ki, rüzgar bile soldurabilirdi onu. Open Subtitles مخلوقٌ مرهف أبداً، الذي ممكن أن يذوي من أضعف هَبّة ريح
    - Evet. İlk film için oldukça hassas bir konu. Open Subtitles ألا ترين ان هذا موضوع حساس بالنسبة إلى فيلم أول؟
    Bir müshil olmasının yanında, fenolftalein hassas bir Ph belirtecidir. Open Subtitles إلى جانب وجود الملين فينول فثالئين حساس تجاه المشعر الحمضي
    Şimdi bu kapıları amım olarak düşün, ve inanılmaz hassas bir sensör ekle. Open Subtitles الآن قارن بين هذه الأبواب مع فرجي وأضف إليها جهاز استشعار حساس للغاية
    Birçoğunuz için bunun hassas bir konu olduğunu biliyorum ve bunlara cevap vermek de kolay değil. TED اعرف ان هذا امر حساس للكثير منكم، وليس له إجابة سهلة مع ذلك.
    Elinizde çok hassas bir bilgisayar programı var, küçük değişiklikler -- ufacık, minicik mutasyonlar-- bir boy kare üreten bir şeyi alabilir ve onu olduğundan çok ama çok daha büyük bir hale getirebilir. TED انه برنامج حساس جداً بتغيرات بسيطة .. بتعديلات طفيفة يمكن ان ننتقل من حجم مربع الى حجم اكبر بكثير
    Çok hassas bir yapısı vardır ve çok fazla sevgiye ihtiyacı var. Open Subtitles إنّه حساس بعض الشيء, ويحتاج الكثير من المحبة.
    Böyle bir skandala karışamam. Bu çok hassas bir konu... Open Subtitles أنا لا يمكن أن يحدث لي فضيحة عامة أنه حساس جداً ..
    hassas bir tahliyenin ortasında olduğumuzu biliyor. Tam bu sırada aradı. Open Subtitles يعلم أننا نقوم بعملية إخلاء حساسة ومع ذلك اتصل بي خلالها
    Bazen kadınlar için çok hassas bir soru olduğunu biliyorum ama kaç yaşındasın? Open Subtitles وأتفهم أن هذه المعلومة قد تكون حساسة بالنسبة إلى إمرأة ولكن كم عمرك؟
    Sanırım hassas bir cildim var ve biraz alerjik reaksiyon yaşadım. Open Subtitles اعتقد ان لدي بشرة حساسة وتسبب هذا في ردة فعل سيئة
    Melinda... Ben hassas bir erkek değilim, tamam mı? Open Subtitles مليندا أنا لست مرهف الأحاسيس، فعلاً؟
    Bu hassas bir anlaşma. Open Subtitles إنه حّل وسطيّ.
    Çok hassas bir durumda olduğunu düşünmesem, seni de götürürdüm. Open Subtitles أَعْني، كنت سآخذك معي إذا لم يكن الأمر حساساً لوضعها
    Saldırgan bir kişilik aslında çok çekingen ve hassas bir ruhun maskesidir. Open Subtitles كما ترى، فإنّ الشّخصيّة العُدوانيّة هي غالباً ما تكون قناعاً لذاتٍ خجولة و حسّاسة جدّاً
    Fakat bu arada, şunu bilmeliyiz ki hafıza özgürlük gibi hassas bir şeydir. TED ولكن في الوقت نفسه، ينبغي غلى أن الجميع يأخذ في الاعتبار، أن نقوم بما علينا، أن الذاكرة، مثل الحرية، شيء هش.
    Bu çok hassas bir konu. Open Subtitles حسناً , إنه موضوع حسّاس
    Böylece atomik saat sayesinde, zamanı saniyenin milyarda biri hassasiyetle, ve uydudan olan mesafeyi de çok hassas bir şekilde belirleyebiliyoruz. TED لذلك شكرًا للساعة الذرية نقرأ الوقت بدقّة تصل إلى واحد في المليار من الثانية وقياس مسافة دقيق جدًا من ذلك القمر
    Yaralı bir kuş gibiydi. hassas bir dönemiydi. Open Subtitles أنها طائراً مجروح, سهلت الأنكسار
    Haklı olabilirsin. Belki de hassas bir adama dönüşüyorum. Open Subtitles ربّما تكونين محقّةً ربّما صرت شخصاً حسّاساً
    İnsan sağlığı, hassas bir konudur efendim. Open Subtitles المعلومات الصحية للإنسان حساسه للغايه يا سيدي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus