"Sevgili 'Yalnız', Gaziler hastanesindeki koğuşumuzda kalan çocuklar toplanıp 9.75 dolar bağışladı." | Open Subtitles | عزيزى الوحيد ، إن الرجال فى عنبرنا فى مستشفى المحاربين القدامى قد جمعوا معاً تبرعات 9.75 دولاراً |
Gaziler hastanesindeki, genel havaya... güvensizlik hakim. | Open Subtitles | في مستشفى الجنود القدامى الجو 000 عدم تصديق وصدمة |
Willoughby Eyalet hastanesindeki Akut bakım birimisindesiniz. | Open Subtitles | أنت في وحدة العناية المركزة في مستشفى ولبي الحكومي |
Lütfen North Merch hastanesindeki şaşı gözlü çocuklar için bağış yapın. | Open Subtitles | رجاء تبرعوا بسخاء لعيادة الأطفال المصابين بحول من مشفى الرحمة الشمالي |
Manhattan hastanesindeki destan sürüyor. | Open Subtitles | قصة مشفى "منهاتن" الملحمية لا زالت مستمرة. |
- Akıl hastanesindeki 7 yılı karşılar mı? | Open Subtitles | أتظن المال يعوض 7 سنوات بمستشفى نفسي؟ |
Cincinnati hastanesindeki uzaylı terörist saldırısını yapanın kimliği belirlendi. | Open Subtitles | وفي أخبار أخرى تم تحديد المشتبه به كالمتسبب في الهجوم الإرهابي بمشفى سينسناتي |
Deneylerini, akıl hastanesindeki lobotomi hastalarının üzerinde yapmaya başladı. | Open Subtitles | بدأ يجرب اختباراته في المشافي العقلية على المرضى الذين أجروا جراحة فصية |
Akıl hastanesindeki deli Martin mi? | Open Subtitles | مارتين) المجنون من المصحَّة النفسية؟ |
Ben onun çocuk hastanesindeki hemşiresiyim ama bütün hastalarım ailem gibidir. | Open Subtitles | أنا الممرّضة المسؤلة عنها في مستشفى الأطفال. |
İlçe hastanesindeki yolsuzluğu araştırıyordu. | Open Subtitles | كانت تبحث في قضيّة فساد في مستشفى المقاطعة |
Parker akıl hastanesindeki tüm hastalar manyak değil..yanlış anlaşılıyorlar | Open Subtitles | ليس كل المرضى في مستشفى باركر مجانين, ولكن هناك سوء فهم بسيط لهم |
Princeton hastanesindeki cerrahi stajerliğinize hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا لمرحلة التدرب كجراحين في مستشفى برنستون بلانزبورو التعليمي |
Belki de yeni bilgilerini New York hastanesindeki e-mail hesabıma göndermiştir. | Open Subtitles | إلى حساب بريدي الإلكتروني القديم في مستشفى نيويورك |
Bu doğum hastanesindeki ilk dördüz vakası olduğunu düşünürsek... | Open Subtitles | وتعتبر هذه أول حالة ولادة توائم هنا في مستشفى الأمومة. |
Çocuk hastanesindeki kimliğim, yan ranzada yatan kızın çaldığını düşündüğüm kimlik. | Open Subtitles | بطاقة تعريفى من مستشفى الأطفال التى كنت أعتقد أن الفتاه بالفراش المجاور سرقتها منى |
Yarın polis hastanesindeki günlerimi anlatırım. | Open Subtitles | غدا سأخبرك عن أيامي في مستشفى الشرطة |
Diğer yapacağınız şey ne sizin çocuk hastanesindeki şeker hastaları binasında kek mi satmak? | Open Subtitles | مالذي ستفعلانه أنتما الإثنتين، تبيعان في جناح المصابين بالإسهال، -في مشفى أطفال؟ |
Presbyterian kilise hastanesindeki sürücünün durumu stabil. | Open Subtitles | حالة السائق مستقرة في مشفى نيويورك |
5 Mart 2007'de Lee Jae Kyung, Ha Neul Akıl hastanesindeki Dr. Shin ile plan yaparak eski karısı Yang Min Joo'yu yedi yıl boyunca kapalı tuttu. | Open Subtitles | (في الخامس من مارس خطط (لي جي كيونغ "مع الدكتور (شين) بمستشفى "هانول ليحتجز زوجته السابقة لمدة سبع سنوات |
Cincinnati hastanesindeki uzaylı terörist saldırısını yapanın kimliği belirlendi. | Open Subtitles | وفي أخبار أخرى تم تحديد المشتبه به كالمتسبب في الهجوم الإرهابي بمشفى سينسناتي |
Deneylerini, akıl hastanesindeki lobotomi hastalarının üzerinde yapmaya başladı. | Open Subtitles | بدأ يجرب اختباراته في المشافي العقلية على المرضى الذين أجروا جراحة فصية |
Akıl hastanesindeki deli Martin mi? | Open Subtitles | مارتين) المجنون من المصحَّة النفسية؟ ) |