Sürekli bana hatırlattığını biliyorum ama sen niye o orospu çocuğuna göz kulak oluyorsun? | Open Subtitles | ..حسناً، أعرف أنك تذكرني بشكل ثابت لكن لمَ تحتفظ بهذا السافل بالجوار؟ |
Hatırlıyor musun, bir keresinde bana beni hatırlattığını söylemiştim? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما قلت لك مرة بأنك تذكرني بنفسي؟ |
Sana, bana kendi gençliğimi hatırlattığını söylemiştim ya? | Open Subtitles | أتتذكر عندما أخبرتك أنك تذكرني بنفسي وأنا شاب؟ |
Sen sürekli müziğin değerli anıları hatırlattığını söyler durursun. | Open Subtitles | أنت دائماً ما تتحدث باستمرار عن ماذا تذكرك موسيقاك كما لو أنك الوحيد الذي لديه ذكريات قيمة تريد استعادتها |
Burada olmanın sana ne kadar ihtiyacımız olduğunu sana ne kadar ihtiyacım olduğunu hatırlattığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن عودتك لهنا تذكرك بقدر حاجتنا إليك، بقدر حاجتي إليك. |
Chizuko, Hachi'yi görmenin ona babasını hatırlattığını söyledi. | Open Subtitles | تقول شيزوكا أن رؤية هاتشي سوف تذكرها فقط بوالدها |
Ona doğanın gücüne saygı duyması gerektiğini hatırlattığını söylemişti. | Open Subtitles | قالت انها تذكرها بإحترام قوة الطبيعة |
Ona meltemi hatırlattığını söyleyip durdu. | Open Subtitles | إستمرّ بقول كم ذكّره نسيم أو شيء. |
Bak, ben tebrik kartı gibi konuşan insanlardan değilimdir ama son zamanlarda şansın insana dünyanın ne güzel bir yer olabileceğini hatırlattığını fark ettim. | Open Subtitles | اسمع، أنا لست شخصاً يتحدث عادة مثل بطاقات المعايدة، لكن... أدركت في الآونة الأخيرة بأن الحظ هو شيء يذكرنا بأن العالم يمكن أن يكون جميلاً. |
Sana göğüs kaslarının gençliğimden bir kuzenimi hatırlattığını söylesem rahatsız olur musun acaba? | Open Subtitles | هل يجعلك هــذا غير مرتاح إذا أخبرتك بأن عضلات صدرك تذكرني بقريب لي من أيام شبابي ؟ |
Sana, bana kendi gençliğimi hatırlattığını söylemiştim ya? | Open Subtitles | أتتذكر عندما أخبرتك أنك تذكرني بنفسي وأنا شاب؟ |
Bana aynı beni hatırlattığını söylemiştim. | Open Subtitles | هل تعرف، اخبرتك انك تذكرني كثيرآ بنفسي. |
Sonunda bana kimi hatırlattığını buldum. | Open Subtitles | أخيراً عرفت بمن تذكرني |
Ben de Stephen'e sürekli, onun bana seni hatırlattığını söylerim. | Open Subtitles | إنني دائماً ما أخبر (ستيفين) كم هي تذكرني بك |
Ama o kızın birisini hatırlattığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لكن، الا تظن انها تذكرك بشخص ما؟ |
Başkan Adar'ın göreve ilk geldiği zamanki halini hatırlattığını söylemişti. | Open Subtitles | أنك تذكرها بالرئيس (أدار) عندما قام بفترة رئاسته الأولى |
Binanın ona Almanya'yı hatırlattığını söylerdi. Porselen bebeklerin icat edildiği yeri. | Open Subtitles | قال أنّ البناء ذكّره بـ (ألمانيا)، حيث اُخترعت الدُمى الخزفيّة. |
Raja, kendini evini hatırlattığını söyledi. | Open Subtitles | "قال (راجا) بأنّ ذلك ذكّره ببيته" |
Bak, ben tebrik kartı gibi konuşan insanlardan değilimdir ama son zamanlarda şansın insana dünyanın ne güzel bir yer olabileceğini hatırlattığını fark ettim. | Open Subtitles | اسمع، أنا لست شخصاً يتحدث عادة مثل بطاقات المعايدة، لكن... أدركت في الآونة الأخيرة بأن الحظ هو شيء يذكرنا بأن العالم يمكن أن يكون جميلاً. |