Belki savaş bir hataydı ama bu yüzden vatanından nefret etme. | Open Subtitles | ربما كانت الحرب خطأ هنا لكن لاتكره وطنك من أجل هذا. |
Polis avukatının da değindiği gibi Bayan Selmer üzücü bir hataydı. | Open Subtitles | الحادث الذي تعرض له وكانت السيدة سلمر خطأ , وكان أوضح |
Ve bu olanlar bir hataydı. Üzgünüm. Bana ne oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا كان خطأ , انا آسف لا اعرف مالذي حدث لي |
Bir hataydı, büyük bir hataydı. İstediğin şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | إنها غلطة كبيرة أنا مستعد لتنفيذ كل ما تطلبه الآن |
Bu bir hataydı. Gençtim. Bu konuda tüm söyleyeceğim budur. | Open Subtitles | لقد كانت غلطة و كنت شابا وهذا كل ما سأقوله |
Yaşanan şey bir hataydı. Bir daha tekrarlanmayacak, tamam mı? | Open Subtitles | ماحدث كان خطأً ولن يحدث مُجدداً أبداً , حسناً ؟ |
Büyük hataydı, 18 ayıma, broker lisansıma ve ailemin güvenine mal oldu. | Open Subtitles | لقد كان خطأ كبيراً وقد كلفني 18 شهراً ورخصة عملي وثقة عائلتي. |
Ama bir hataydı ve kulağa geldiği kadar kötü değil. | Open Subtitles | لكن هذا كان خطأ صريحاً وليس كريهاً بقدر ما يبدو |
Anlamıyorsun, değil mi? Görevin dışına çıktın. Bu yaptığın büyük bir hataydı. | Open Subtitles | كان ينبغى أن لاتفعل ذلك, أنت خرجت عن المهمة, هذا خطأ فادح. |
Her toplantının veya tuvalette geçirdiğin her anın derin ve bilgelik dolu olduğunu sanıyorsun ama beni kovman hataydı. | Open Subtitles | تظن أنه كل مرة تقوم فيها باجتماع أو تتبرز يكون الأمر عميقاً ومليئاً بالحكمة لكنك ارتكبت خطأ بتركي أذهب |
hataydı. Ama şu an hatırladığım için memnunum. | TED | وكان ذلك خطأ. لكنني الان سعيد انني تذكرته. |
Hepsi bir hataydı; hiç olmamış olması gerekirdi ama oldu. | TED | كان خطأ برمته؛ كان ينبغي أن لا يحدث أبدا. |
Ne söylersen söyle, bu bir hataydı. - Sana katılmıyorum Yazaki. | Open Subtitles | قل ما شئت , لقد كانت غلطة "أخالفك الرأى يا "يزاكى |
Mahkeme kayıtları mühürlüdür. 16 yaşındaydın, aptalca bir hataydı. | Open Subtitles | سقطت عنك التهمة كان سنك 16 عام، كانت غلطة سخيفة |
O bir hataydı! Bir daha olmayacak. Onlara annenin... | Open Subtitles | لقد كانت غلطة و لن تتكرر ثانية أنا سأخبرهم بأنّني نسيت. |
Bir seferinde hırsızlıkla suçlandım, ama bir hataydı. | Open Subtitles | اتهمت بسرقة متجر قبل ذلك ولكنها كانت غلطة |
Çok iyi oldu bak bu. İyi ki söyledin, hataydı bu. | Open Subtitles | هذا ممتاز، أنا سعيدٌ لأنكِ قلتِ هذا لأن ذلك كان خطأً |
- Hiçbir şey değişmedi. Bu bir hataydı. - Hadi ordan! | Open Subtitles | لا شئ تغير , لقد كان خطأً اللعنة , لقد كانت مجاهرة |
Marie, üzgünüm. O mektubu göndermem bir hataydı. Şimdi mi? | Open Subtitles | ماري أنا آسفة كان من الخطأ أن أرسل تلك الرسالة |
Herhangi birimizin, özellikle de çocukların dışarı çıkması hataydı. | Open Subtitles | لقد كان خطئاً لاي منا ان يخرج خصوصا الاطفال |
Çok büyük bir hataydı bir kere denedim. | Open Subtitles | ثق بي , لقد جربتهم مره واحده وكانت غلطه كبيره. |
Eric cidden bir hataydı. Onu asla incitmek istemezdim. | Open Subtitles | لقد أخطأت بشأن إيريك ولم أكن سأجرح مشاعره |
Turtama elini soktun. Ve bu çok kötü bir hataydı. | Open Subtitles | تَعَدِّيكم عليّ كان خطئا فادحا |
Seni ailenin bir parçası olarak görmediğimi söylemek bir hataydı. | Open Subtitles | كان خاطئاً ان أقول انني لا أراك كجزء من العائلة |
Marcus, burada ne aradığını bilmiyorum, ama o gece olanlar tamamiyle bir hataydı, ve lütfen gitmeni rica ediyorum. | Open Subtitles | ماركوس لا أعلم مالذي تفعله هنا ؟ لكن الذي حدث تلك الليلة كان خطئًا وأريد منك المغادرة رجاًء |
Bana güvenmenizi istemem bir hataydı ve bunun için çok özür dilerim. | Open Subtitles | لقد كانت غلطةً أنا واثق أنها كشفت ثقتك بي و لهذا أنا في منتهي الأسف |
- Ama Çavuş, bu bir hataydı. - O adamı tanımıyorsun, Jackson. | Open Subtitles | ولاكن سامل , هناك خطا انت لا تعرف هذا الشخص , جاكسون |
Bu bir hataydı." | Open Subtitles | و تنظر ورائك و تقول " نعم .. كان ذلك خطاء "ِ |
Ya bu evlilik sadece çok büyük bir hataydı ? | Open Subtitles | ماذا لو كان هذا الزواج خطيئة كبيرة؟ |
Benim yaptığım en ateşli, en aptalca ve en seksi hataydı. | Open Subtitles | لقد كانت الغلطة الاغبى والاكثر اثارة وشهوانية التي سبق ان فعلتها |