"hattında" - Traduction Turc en Arabe

    • خط
        
    • خطوط
        
    • خطّ
        
    • بخط
        
    • مجالِ
        
    Annem çiftliklerde çalıştı, sonra da altı gün, çift vardiyalı araba montaj hattında. TED عملت أمي في الحقول وثم على خط تجميع السيارات تعمل ستة ايام وبدوامين
    Bu gece hücum hattında oynayacak birkaç yeni ve yetenekli oyuncumuz var. Open Subtitles ها قد وصلنا إلى بعض المهارات الجديدة الليلة سنرى مهارات خط الهجوم.
    Burada aynı montaj hattında üretilen iki arabadan bahsetmiyoruz. TED نحن لا نتحدث عن سيارتين قادمتين من خط تجميع.
    Düşman hattında bir görevdeyken yaralandım ve ölüme terk edildim. Open Subtitles بينما كنت في مهمة خلف خطوط العدو، جرحت وتُركت ميتاً.
    Eğer bir şekilde fay hattında bir hareket yaratabilirsek, ilerleyen naquadria'yı yalıtabilir ve zincirleme tepkimeyi kesebiliriz. Open Subtitles اذا أمكننا بطريقة ما أن نحدث حركة على طول خطّ الصدع، يمكننا من أن نعزل النكوادريا المتقدّمة ونحطم سلسة التفاعل.
    Ne diyorsun yani? Montaj hattında kısılıp kaldım mı yani? Open Subtitles أنت تقول بأنني سأعلق بخط التجميع، سوف أفقد عقلي وقتها.
    Vardiyanıza başlıyordunuz ve seri üretim hattında X sayıda alet üretmekten sorumlu oluyordunuz. TED فكان الشخص يبدأ دوامَه بحيث يكون مسئولًا عن تنفيذ عددٍ مُعيَّن من القطع وتجهيزها على خط التجميع.
    Bu, üretim hattında gerçekten işe yarıyor. İş, açık yöntemsel talimatlar etrafında sistemleştirilip ve sonra eğitimle pekiştirilebiliyor. TED يعمل هذا بشكل جيد على مستوى خط الإنتاج، حيث يمكن تنظيم العمل حول تعليمات إجرائية واضحة ومن ثم تعزيزها عبر التدريب.
    Almanlar, ikinci savunma hattında hâlen güven içindeydi. Open Subtitles مازال الجيش الألمانى مُأمناً فى خط دفاعه الثانى
    Bir bilim adamı bunun banliyö hattında hazırlandığını hemen söylebilirdi. Open Subtitles اى خبير علمى سيعلن فورا انها كتبت على خط بين المدن
    Bağlantısı olmayan aletlerde görüş hattında olmazlarsa... söylediklerini duyamayız değil mi? Open Subtitles أذا لم يكن لدينا خط واحد. لن نستطيع سماع ماذا يقولو حسناً؟
    Yine saldırdı. Boru hattında 10 kişi öldü. Open Subtitles انه يهاجم ثانية لقد وجد 10 قتلى بجانب خط الانابيب
    Hücum hattında büyük sorunumuz var, koç. Open Subtitles لدينا مشكلة كبيرة في خط الهجوم أيها المدرب
    Onu tekrar ararım. Beyaz Saray hattında mı? Open Subtitles سأعاود الإتصال بها أليست على خط البيت الأبيض؟
    Ev hattında, takip etmek için bir cihaz var. Dinlemek için değil. Open Subtitles لدينا آلة تتبع على خط المنزل يا مارك ولكن لا يمكننا الاستماع الى المحادثات
    Donald'a, garajdaki gaz hattında bir sorun olduğunu söyledim. Open Subtitles اخبرت دونال ان هناك مشاكل فى خط الغاز بالمرآب عندهُ
    Şimdi tam olmaları gereken yerdeler ama bu sefer de ateş hattında kaldılar. Open Subtitles الآن هم في المكان الذي يحتاجون الوجود به، لكنه يضعهم مباشرة في خط النار.
    ...soruyu "Demir yolu hattında mısınız?" şeklinde sormalıydınız. Open Subtitles أنه عندما تود أن تسأل هذا السؤال .. فيجب أن تقول : هل تعملين فى خطوط السكك الحديدية
    Yağları alınca; yağlar düşman hattında kalan dostlarım gibidir, anlarsın ya... Open Subtitles وأصل لكل الدهون وكأنهم أصدقائي مأسورين خلف خطوط العدو
    Alman doktor ve mühendisleri cephe hattında ölen askerleri ayağa kaldırmanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles اكتشف الأطباء والمهندسين الألمان كيفية إعادة الموتى إلى خطّ النار
    Şu ara bilgi hattında neyin bahsi geçiyor biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم ما الذى يوجد بخط البيانات الآن ؟
    - Talimatımı bekleyin. - Hayır. Sam hâlâ ateş hattında. Open Subtitles أطلقوا فورَ إشارتي - لا, لا يزالُ "سام" في مجالِ النيران -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus