Gerçek budur. Adem ile Havva bir küçük adam ve kadın. | Open Subtitles | لمعلومة ان آدم و حواء كانوا رجل و امرأة سود صغار |
Rahip kıyafetindeki hiçbir adama güvenmeme isteksizliği yaşarken kendisi Havva'dan beri Hristiyanlık âlemindeki gördüğüm en büyük yılan bence. | Open Subtitles | بينما أشمئز من تشويه سمعة أي رجل يُعتبر مقدّسًا، إنه أكبر غدّار في النصرانية منذ الشخص الذي عضّ حواء. |
Adem ve Havva bir gün Cennet bahçesinde iken, çıplak olduklarını fark etmişler. | TED | في يوم من الأيام في جنة عدن قد لاحظ آدم و حواء أنهم عراة. |
Bugünlerde, Adem ve Havva muhtemelen daha farklı davranırlardı. | TED | لو عاش آدم و حواء في عصرنا هذا لتصرفوا بشكل مختلف على الأرجح. |
Bize Adem, Havva ve yılan hakkında bir şey anlatabilir misin? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تخبرنا أي شئ عن آدم وحواء و الثعبان؟ |
Herşey hazır olduğunda Tanrı Adem ve Havva'ya diyor ki: | Open Subtitles | وعندما كان الله قد أتم عمله، قال لآدم وحواء: |
Cennet Bahçesi hikayesinin Adem ve Havva'nın çıplak hissetmesi ve utanmaları ile ilgli olmayacak şekilde ikinci bir mahremiyet yorumu bulunmaktadır. | TED | هناك تفسير آخر متعلق بالخصوصية في قصة جنة عدن و هو ليس له علاقة بقضية شعور آدم و حواء بالعري و بالحرج. |
Bahçede,Adem ve Havva bariz şekilde memnunlar. | TED | في الجنة، إن آدم و حواء مكتفيين مادياً. |
Bununla birlikte, kitapta, aynı zamanda bize bu tarz bir toplumdan, Adem ve Havva'nın cenneti terk etmek için izlediği yola benzer olan çıkış yolunu dagösteriyor | TED | لكن، في الكتاب، هو يوفر لنا مخرج من ذلك المجتمع، كالذي اضطر آدم و حواء اتخاذه للخروج من الجنة. |
Kapısı olan kapalı yer, bizi özel odanın dışında tutuyor ve aynı Âdem ve Havva gibi uzaklaştırılıyoruz. | TED | حيث يمنعنا السياج المغلق من العبور إلي الحرم الداخلي، مطرودين تماما كآدم و حواء |
Bilim basit ve mantıklıydı, O zamanlar elma sadece bir meyveydi --ilk olarak Havva sonra Newton tarafından sahiplenilmiş, yani Steve Jobs tarafından değil. | TED | كان العلم بسيطاً ومنطقياً، كانت التفاحة لا تزال مجرد فاكهة ملكتها حواء أولاً ثم نيوتن، وليس ستيف جوبز، في ذلك الحين. |
Ademin Havva'ya dediği gibi, "Elmadan daha lezzetli." Değil mi? | Open Subtitles | انه مثلما قال ادم عن حواء : انه افضل من التفاح |
Ama Tanrı Kain 'in öldürdüğü Habil'in yerine Havva 'ya bir oğul verdi. | Open Subtitles | ولكن الرب أعطى حواء إبناً آخر عوض هابيل الذى قتله قايين |
Ama Havva'nın telefon numarasını almadan bir yere gitmem. | Open Subtitles | حَسَناً. لا أَتْركُ هنا حتى أَحْصلْ على عددِ حواء. |
Bu yeni birşey değil. Havva'dan beri böyle. | Open Subtitles | و هو ليس بالشىء الجديد، إنها أساليب حواء |
Siktir, Tanrı bile Âdem ve Havva'ya çoğalmalarını emretmiş, ama artık veba derecesinde çoğalıyoruz... altı milyar ve gittikçe artıyor. | Open Subtitles | اللعنة، الرَب نفسهُ أخبرَ آدم و حواء أن يُنجبا و يتكاثرا لكننا تكاثرنا الآن إلى درجة الوباء ستة مليارات و نزداد |
Eğer Tanrı'ya inanıyorsan, Adem ve Havva idi ve eğer inanmıyorsan, maymunlar idi. | Open Subtitles | إن كنت تؤمن بالله فآدم و حواء همــا أول شيء و إن كنت لا تؤمن ، فالقرود هم الأول |
Adem ve Havva'dan beri erkekler ve kadınlar sorunlarını böyle çözüyor. | Open Subtitles | هكذا كان النساء يتولون مشاكلهم منذ آدم و حواء |
Adem ile Havva zamanında, Havva'nın asma yaprağını seçmek için ne kadar zaman harcadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعرفون كم أخذت حواء كي تلتقط ورقة التين الصحيحة؟ |
Elfler, insanlar Adem ve Havva'nın ilk günahı yüzünden lekelenmeselerdi neye benzeyeceklerini temsil eden, mükemmele yakın özelliklere sahip ölümsüz canlılardan oluşan bir ırktır. | Open Subtitles | فهم جنس كائنات خالدة شبه مثالية ويمثلون الصورة التي يتمنى أن يكون عليها البشر لو لم يتلوثوا بالخطيئة الأولى لآدم وحواء |