Fotograf makinemi getirmedim ama nasil bundan daha iyi olur hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لم أحضر الكاميرا الخاصة بي ولكن لا أتخيل صورة أفضل من صورتك |
Senin için duyduğum hisleri, başka birinin duyabileceğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل أن أحس حول شخص آخر ما أحسه حولك |
Sadece, 22'den büyük olmayı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع أن أتخيل أنى أكبر من 22 عاماً |
Biri seni elimden almayı denese ne yapardım hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتصور ما يمكنني فعله إن حاول أحدهم أخذك مني |
Akıllı, iyi, sevgi dolu birisiymiş. Onu ne kadar özleyebileceğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | ،لقد كانت ذكية وطيبة ومحبة لذا لا يمكنني تصور مدى اشتياقك لها |
Sensiz kaldığımı hayal edemiyorum. Sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل الحياه بدونك انا احتاج لك |
Kendimi onun içinde hayal edemiyorum. Kendime yakıştıramıyorum. | Open Subtitles | لا أتخيّل أن أرتدي ذلك يومياً، لا أراها تناسبني. |
Senin için bunu görmek ve atlatmak zorunda olmak nasıldır hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تخيل كم يمثل الامر لك ان تكوني مضطرة لرؤيت هذا |
Ne yaparsan yap hayatının biteceğini bilmek nasıl bir şey hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل صعوبة معرفتك أنّك مقدر لتكون هالكاً أياً يكن ما تفعله. |
elbette duyacaklar senin haricinde kimseye güle güle demiyorum fakat insanların bunu bildiğini hayal edemiyorum | Open Subtitles | بالطبع سيسمعون بذلك لن أقول وداعاً ، إلا لك ولكننى لا أتخيل أن الناس سيعلمون بذلك |
Başka bir yerde başka bir şey yapıyor olmayı hayal edemiyorum ben de. | Open Subtitles | لا أتخيل نفسي بأي مكانٍ آخر أو القيام بأي شئٍ آخر |
Bu kızı aileye kabul etmekte bu kadar istekli olduğunu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل أنك متلهف للترحيب بتلك الفتاة في العائلة |
Orada gördüklerimden daha beter ya da kokuşmuş bir şey hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل شيئا أكثر سوءاً أو فساداً مما رأيته هناك |
Babamı senin gibi kaybetmeyi hayal edemiyorum o yüzden neler hissettiğini biliyormuş gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل خسارة أبي كما خسرتيه لذلك لا يمكنني التظاهر بأنني أعلم ما تمرين به |
Dilsiz olmaktan daha kötü bir alın yazısı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أتخيل مصيرا أسوأ من أن أكون خرساء |
Bütün gün boyunca bir masanın arkasında oturacağımı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل نفسي خلف مكتب طوال اليوم. |
İkinci yudumun etkisini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتصور ما مقدار الذي كان سيحدثه لو تناولت رشفة ثانية |
Nasıl kimsesiz hissettiğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصور حجم الوحدة الناجمة عن ذلك |
Ve nasıl düşünürsem düşüneyim seni sevmediğimi hayal edemiyorum. | Open Subtitles | و لا يهمني ما تظنه في هذا و لا يمكنني تخيل نفسي بدون حبك |
Burada yaşamayı hayal edemiyorum. Çok baş döndürücü. | Open Subtitles | لا أتخيّل العيش هنا المكان عارم |
- Tekrar flörtü hayal edemiyorum. Kendim hakkımda ne diyebilirim? | Open Subtitles | لا استطيع تخيل المواعده مجدداً اعني, ما الذي قد اقوله عن نفسي؟ |
Seni Leslie'yle beraber hayal edemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع تخيلك مع ليزلي. |
Şimdi kazak olmadan bir Noel bile hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيّل يوم الكريسمس بدونها الآن .. |
Rahat bir yolculuk olmadığını söylemek gereksiz, ama bunu yapabileceğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | بالطبع لمْ يكن عملاً سهلاً، لكن لا أتصوّر أن يفعل شيئاً كهذا. |
Ve bence bunun sebebi çünkü bu şekilde hissettiklerimi başkasında bir daha hissedebileceğimi hayal edemiyorum. | Open Subtitles | وأعتقد بأنه يحدث لأني لم أتخيل أن أشعر مثل هذا الشعور تجاة أي شخص آخر مرة آخرى أبداً |
Seneye ayrılınca ne yapacağınızı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا اتخيل كيف سيكون حالكما وانتما بعيدان عن بعض في العام القادم |
Ne çeşit bir canavar böylesine acımasız olabilir hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتخيل أي نوع من الوحوش يمكنه أن يكون بهذه القسوة |
Seninle evlenmeyi isteyen ilk kişi olduğumu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أنْ أتخيّل إنني أوّل من طلب يدكِ |