"hayal ettiği" - Traduction Turc en Arabe

    • يحلم به
        
    • يحلمون بأن يبادلهم
        
    • تخيله
        
    • تحلم به
        
    • حلم به
        
    Bu, liderlerin vasıflarından bir tanesidir: yönettiği insanların, onun hayal ettiği şeyi kavramaları konusunda şüphesinin bulunmaması. TED أليس كذلك ؟ إن احدى صفات القائد انه لا يملك أي شك ولا للحظة واحد بقدرة الأشخاص الذين يقودهم لكي يحقق الذي يحلم به
    Halkımın hayal ettiği gibi bir Ataların eve dönüşü değildi bu. Open Subtitles لم يكن هذا هو اللقاء مع الأجداد الذى كان يحلم به قومى
    O seni insanların sadece hayal ettiği bir aşkla seviyordu. Open Subtitles لقد أحبتك بطريقة، كل الناس يحلمون بأن يبادلهم احد الحب مثلها
    O seni insanların sadece hayal ettiği bir aşkla seviyordu. Open Subtitles لقد أحبتك بطريقة، كل الناس يحلمون بأن يبادلهم احد الحب مثلها
    Bu, ilk kez Marie Tharp'ın hayal ettiği dünyaydı. Open Subtitles هذا هو العالم الذي كانت ماري ثراب أول من تخيله
    Hayatını dans ederek geçiriyor, ama bu onun hayal ettiği şey değildi. Open Subtitles أن حياتها كانت مبنية حول الرقص ولكن مايحدث لها الأن لم يكن ماكانت تحلم به
    Monolit'e ulaşınca insanlığın çağlardır hayal ettiği bir şeyi başardığınızı fark edersiniz: Uzaylı teması. TED وعندما يصل إلى وجهته المنشودة، تدرك أنك قد حققت شيئًا حلم به البشر على مدار السنين: التواصل مع حياة مغايرة.
    Söylediği, yaptığı, hayal ettiği herşeyi bana rapor edeceksin. Open Subtitles وتقدمين لي تقريراً كل شيء يقوله، كل شيء يفعله وكل شيء يحلم به
    Gerçek şu, sizler pek çok sporcunun hayal ettiği bir şeye kavuştunuz. Open Subtitles الحقيقة هي... , انكم يا رفاق تم اعطائكم شيئا كل رياضي يحلم به...
    hayal ettiği her şeye sahip. Open Subtitles لديه كل ما كان يحلم به
    von Neumann'ın kendisinin hayal ettiği dünyanın. TED إنه عالم تخيله فون نيومن ذاته
    Juan Enriquez bize proteomik laboratuvarına gönderilen 12 milyon trilyon biti anlattı, bu işte Barricelli'nin hayal ettiği şeydi: makinalardaki bu dijital komutlar gerçekten kodlamaya başlıyorlar -- gerçekten nükleik asitlerden kodluyorlar. TED حين حدثنا جون إينريكيز عن هذا الـ 12 تريليون بت المتنقلة ذهابا وإيابا بكل بيانات هذه الجينات إلى معمل البروتيوميات هذا ما تخيله بيرسيلي أن هذا البرنامج الرقمي في هذه الآلات ستبدأ حقيقة ببرمجة بل إنها تبرمج من أحماض نووية
    Sonunda her annenin hayal ettiği bir erkek oldun-- bir kız. Open Subtitles فأنت اخيراً اصبحت الولد الذي تحلم به كل أم أن يكون فتاة
    Çünkü yaparsan, birgün bir şeyler keşfedebilirsin... ..biz Simpsonların kuşaklardır hayal ettiği gibi. Open Subtitles لأنك إن فعلت ذلك، يوماًماقد تنجزشيئاً... تحلم به عائلتنا منذ أجيال
    Büyükbabanın hayal ettiği her şey. Open Subtitles كل شيء حلم به جدك كان ممكناً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus