hayatımın geri kalanında yalnız olacağım düşüncesi beni üzüyor sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنني أدركت للتوّ أنني قد أكون وحيداً لبقية حياتي |
Evlendiğim zaman saçlarımı kazıtıp hayatımın geri kalanında peruk takacağım. | Open Subtitles | لذا عندما اتزوج، سأحلق شعر رأسي والبس الباروكة لبقية حياتي |
Muhtemelen hayatımın geri kalanında bunu yapmaya devam edeceğim. | TED | سأستمر في القيام بذلك ربما لبقية حياتي. |
hayatımın geri kalanında ön sezgili bir güçle yaşamak gibi bir planım yok. | Open Subtitles | وأنا لا أخطط لتمضية بقية حياتي أشعر بالقوى |
Puro, burası tam bir felâket. Eğer 6'ya indiremezsem hayatımın geri kalanında burada kalacağım. | Open Subtitles | هذا المكان كارثة, اذا لم نخفضها الى 6, سوف اكون عالقا في الهند بقية حياتي |
hayatımın geri kalanında, her gün kenara gelmek zorunda olacağım söylenmişti. | Open Subtitles | بلّغوني أنهُ علي الإقتراب منه كُل يوم، لبقيّة حياتي |
Ve öğrendiğim ikinci şey ise hayatımın geri kalanında yapacağım şeyin bu olduğunu büyük bir kesinlikle biliyor olmamdı. | TED | والشيء الآخر تعلمت أن أعرف بكل يقين هذا ماكنت أنوي القيام به لبقية حياتي. |
Öğrendiğim ilk derslerden biri zorlu ve sancılı yeniden yürümeyi öğrenme göreviydi. Ama hayatımın geri kalanında birçok faydasını gördüm. | TED | أول درس تعلمته كان مباشرة بعد المهمة الشاقة والمؤلمة لتعلّم كيفية السير مرة أخرى، لكنني جنيت ثماره لبقية حياتي. |
Sadece şunu söylemek istiyorum, onu sevdim ve hayatımın geri kalanında hep özleyeceğim. | Open Subtitles | فلنقل أنني أحببتها وحسب وسأفتقدها لبقية حياتي |
Yaşarsam da, başım yukarıda yürüyeceğim hayatımın geri kalanında, herkes de şöyle diyecek:.. | Open Subtitles | ولو بقيت علي قيد الحياه سأمشي مرفوع الرأس لبقية حياتي |
Fakat, hayatımın geri kalanında her gün bir bebek kurtarabilirdim. | Open Subtitles | لَكنِّ يُمْكِنُنى أَنْ أُنقذَ رضيعَ كُلّ يوم لبقية حياتي |
Senin tüm bu yanlarını o kadar çok seviyorum ki, hayatımın geri kalanında seni eşim olarak istiyorum. | Open Subtitles | أحب كل تلك الأمور فيك حيث أني أريدك أن تكون شريكي لبقية حياتي |
Artık hayatımın geri kalanında neleri, kaçırdığımı bilerek yaşayacağım. | Open Subtitles | والان بالنسبة لبقية حياتي سوف اعرف ما ينقصني |
Ama bebeği aldırırsam yine hayatımın geri kalanında pişmanlık duymaktan korkuyorum. | Open Subtitles | وأَنا خائفُ لا آخذُ عزيزي سَيَكُونُ الشيء الذي أنا آسفُ لبقية حياتي. |
Ve hayatımın geri kalanında bununla birlikte yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | وهذا أمر عليّ أن اتعايش معه لبقية حياتي لذا سأتعهد لكم هنا اليوم |
Neden sadece, hayatımın geri kalanında bana Lima fasulyesi yedirtmiyorsun ki? | Open Subtitles | لما لا تدعني آكل الفاصوليا البيضاء وحسب لبقية حياتي. |
hayatımın geri kalanında sadece gözlerimi kullanabilecektim, bana çizilen tablo böyleydi. | Open Subtitles | كل ما سأفعله هو وَمـْـضُ عينيّ بقية حياتي هذه الصورة التي رأوني فيها لكن لم يُهِمّ ما تفكـّروا |
Ama kardeşime onunla yatmayı öğretirsem ona aşık olur ve evlenme teklif eder, taşınır, ben de hayatımın geri kalanında mutlu olurum. | Open Subtitles | لكن إن علمت أخي مضاجعتها فسيغرم بها ويطلب يدها للزواج وينتقل من منزلي وأكون سعيداً بقية حياتي |
hayatımın geri kalanında onun ne düşündüğünü mü merak etmeliyim? | Open Subtitles | هل يجب عليّ أن أمضي بقية حياتي قلقة حول ما يعتقده هو؟ |
hayatımın geri kalanında hemen yanı başında olmak istiyorum. | Open Subtitles | فأنا أريد البقاء معكِ هنا لبقيّة حياتي |
hayatımın geri kalanında ne yapıcağım hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | والآن يجب أن أحفظ هذا بداخلي لما تبقى من حياتي |
Bunu hayatımın geri kalanında hatırlamaya çoktan hazırım. | Open Subtitles | لباقي حياتك؟ انا اصلا سوف اتذكر هذا لباقي حياتي. |
hayatımın geri kalanında bununla yaşayacağım ama. | Open Subtitles | لكن سأعيش مع هذا... بقيّة حياتي. |