Ama hayatımın sonuna kadar kadın rolü oynayacağımı bilmiyordum! | Open Subtitles | وقعت العقد لكني لم أعرف أني سأعمل لبقية حياتي كامرأة |
hayatımın sonuna kadar yapacağım demek değil ama hırdavat beni büyülüyor. | Open Subtitles | لا أقول إنني أريد القيام بذلك لبقية حياتي... لكن المعدات تبهرني... |
hayatımın sonuna kadar yapacağım demek değil ama hırdavat beni büyülüyor. | Open Subtitles | لا أقول إنني أريد القيام بذلك لبقية حياتي... لكن المعدات تبهرني... |
Muhtemelen en fazla iki tutkulu yılımız olur sonra o Alzheimer olur ya da prostat kanseri ve ben orada hayatımın sonuna kadar sondasını değiştiriyor olurum ve bu hiç tanımadığım bir adam. | Open Subtitles | ومن ثم ماذا, سيصاب بالزهايمر أو سرطان البروستات وها أنا أفرغ قثطرته طيلة حياتي |
Ve ben de hayatımın sonuna kadar senin o aşık olduğun adam olacağım. | Open Subtitles | وانا سوف اكون الانسان الذي قابلتيه ووقعتي في الحب معه لباقي حياتي |
hayatımın sonuna kadar garson olmak istemiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا لا أريد أنّ أعمل كنادلة لبقيّة حياتي. |
Yani hayatımın sonuna kadar bu bedende mi yaşayacağım? | Open Subtitles | أنت تقصد إني سوف أعيش بقية حياتي في هذا الجسد |
O çavdarın yüzünden, onları hayatımın sonuna kadar bir araya getirmemeliyim. | Open Subtitles | والان بسبب هذا الخبز الاحمق يجب علي ان ابقيهم بعيدا عن بعض لبقية حياتي |
Eğer bir şey yapmazsam, sonum o pub olacak, hayatımın sonuna kadar tıpkı diğer zavallılar gibi ne oldu diye düşünüp duracağım. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شيءُ، سَأَنتهي في تلك الحانةِ لبقية حياتي مثل أولئك كبار السن الحزانى الذين لا يدرون ما حَدثَ. |
Kariyerim sona erdi. hayatımın sonuna kadar başka insanların fotoğraflarını basacağım. | Open Subtitles | مهنتي إنتهت مسح الصور بالإرشيف لبقية حياتي |
Eğer beni kandırabildiyse, hayatımın sonuna kadar yanımda olur. | Open Subtitles | إذا هذا لَهُ طريقُه، هو سَيصْبَحُ مَعي لبقية حياتي. |
Amerikan halkını yıktım ve bu ağır yükü taşımak zorundayım hayatımın sonuna kadar. | Open Subtitles | ،لقد خذلت الشعب الأمريكي ويتعين علي حمل هذا العبء معي لبقية حياتي |
hayatımın sonuna kadar bunun aklımdan çıkmayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | سيتعيّن عليّ العيش مع هذه الصورة لبقية حياتي |
çünkü küçük kızımı kollarıma aldığım gün hayatımın sonuna kadar ne yapmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | لأن اليوم الذي تكون فيه فتاتي الصغيرة بين يدي يكون اليوم الذي أعرف فيه ما الذي يجب أن أفعله لبقية حياتي |
Yani, hayatımın sonuna kadar tek bir çocuğum olacaksa, ...senin hakkındaki her şeyi bilmeliyim bilmediğim şeyleri bile. | Open Subtitles | أعني , إذا كان لي أن أحصل على طفل واحد لبقية حياتي معرفة كل شيء أعرفه عنكِ |
hayatımın sonuna kadar nafakadan kurtulacağımı bile bile niye seni durdurmaya çalışıyorum? | Open Subtitles | صحيح ,إذاً , لماذا أحاول أن أوقفك إذا يعني ذلك بأنني عليّ أن أدفع لكِ لبقية حياتي ؟ لماذا أفعل ذلك ؟ |
Eğer çabalarsam, bu insanı hayatımın sonuna kadar sevebilirim diyorsun. | Open Subtitles | أنا يمكنني أن أحب هذا الشخص لبقية حياتي إذا قمت بالمحاولة |
Gözlerimi kapattığımda hayatımın sonuna kadar göreceğim bir sahneye. | Open Subtitles | شيء ما سأراه لبقية حياتي في كل مرة أغمض فيها عيناي |
Ben ise hayatımın sonuna kadar sizin yüzünüzden. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أمشي طيلة حياتي بسببك |
Ve her ne dersen de hayatımın sonuna kadar seni seveceğim. | Open Subtitles | و مهما قلتي سأظل احبك لباقي حياتي |
hayatımın sonuna kadar burada kalsam şu dünyada benden mutlusu olmaz. | Open Subtitles | أتعرفين، أعتقد أنّي سأكون سعيداً للبقاء هنا لبقيّة حياتي. |
Yemin ederim, hayatımın sonuna kadar çalışmam bile gerekse sana öderim. | Open Subtitles | لكن أقسمُ لك، لو أخذ سداد ذلك مني بقية حياتي , سَأعيدك مالك |
hayatımın sonuna kadar önüme bakacağım, arkama değil. | Open Subtitles | و سأنظر أمامي لما تبقى من حياتي ، ليس وراء ظهري |
hayatımın sonuna kadar senin böbreği bana uymayan ama... | Open Subtitles | كان بإمكاني عيش بقيّة حياتي وأنا أظنأنكِأم رائعة.. |
Sevdiğim kadınsın hayatımın sonuna kadar yanımda olmasını istediğim kadınsın. | Open Subtitles | أنتِ المرأة الّتي أحبّ، المرأة التّي أريد أن أقضيَ ما تبقّى من عمري معها. |